Şu virüs salgını sürecinde, insanlar canlarının derdine düşmüşken, bazı anlar oluyor ki; “Atı alan Üstüdar’ı geçiyor!”
Ya “Kuzu’yu Kurt’a teslim etmek” gibi bir halk deyiminin yaşandığı olaya tanık olunuyorsa, buna nasıl bir yorum getirmeli!?
Çorum’un Kargı Belediye Başkanı Zeki Şen, koronaya yakalanınca evinde karantina altına alındı.
Başkan vekili olarak ise AKP’li Meclis üyesi İbrahim Eken göreve getirildi. Eken’in ilçede kerestecilik yaptığı belirtiliyor. Başkan vekili ilçedeki ağaçları “çürümüş” gerekçesi ile kestirmesi ise tartışmalara neden olmaya başladı.
Keresteci kişiye Başkanlık verilirse, ilk işi ağaçları kestirmek ve onları başka alanlarda kullanmak olacaktır!
Bu olayın ardından diğer Belediye Başkanları aklıma geldi. Örneğin; İnşaat Mühendisini Belediye Başkanı seçerseniz, yaşadığınız yer beton yığınlarına dönüşür, yeni Müteahhitler ortaya çıkmaya başlar.
Müteahhit birini Başkan seçerseniz, yeni arsaların imara açılmasını sağlar, çok katlı binalara izin çıkarır ve benzeri olaylarla karşılaşabilirsiniz.
Şimdi diyeceksiniz ki; “Peki hangi meslekte olan birini Başkan seçersek sağlıklı kentte yaşayabiliriz!?”
Adaylık sürecinde halkın belirlemesi ile tercih yapılabilmeli derim. Partilerin tepeden atama ile gösterecekleri kişilerin Aday gösterilip, seçmene “buna oy vereceksin!” dercesine atama aday değil de, halkın beklentisine yanıt verebilecek ve vatandaşın önüne tercih sandıkları konularak yapılacak tercih sonundaki kişinin aday gösterilmesi en doğru sonuçları beraberinde getirir.
Haberleri izliyorum, gazeteleri okuyorum, radyoları dinliyorum. Koranavirüs salgını yakaladığı insana acımasızca davranıyor. Siyasi düşüncesi, dünya görüşü, dini, dili, ırkı,cinsiyeti nasıl olursa olsun virüs ayrım yapmadan insanlar üzerindeki acımasızlığını gösteriyor.
Değişik Partilerin İl veya İlçe Başkanları, Belediye Başkanları, Milletvekilleri, Bakanlar, Doktorlar ve diğer meslekteki bir çok insanımızın yakalandığı Covid-19 salgını ile ilgili sosyal medyada bazı paylaşımları anımsadım. Aslında unutamadığım ve unutamayacağım çirkinlikte, insan olduklarından kuşku duyduğum kişilerin paylaşımlarıydı bunlar!
Bir insan kolay yetişmiyor, hele de siyasi alanda belli makama kadar yükselmiş kişilerin en azından yaşantılarındaki kariyer mücadelesine saygı göstermenin erdemini bilemeyenler, ellerindeki sosyal medya üzerinde akıllarından geçenleri yazabiliyorlar.
Bunları neden yazıyorum! Kendileri düşünmeyen bazı siyasi kişilerin Koronavirüs’e yakalandığı haberi üzerine, onların ölümünü istercesine paylaşım yapan soytarılardan sözediyorum.
Yerküre üzerinde sadece, tek din, tek dil, tek ırk, tek cinsiyet olsaydı insanların yaşantıları sizce nasıl olurdu?
Araştırmalarıma göre, insanların TEK olarak yaşadıkları yerlerdeki olayların olumsuzluklarının yüzde 95’lerde olduğunu söylersem, sanırım böylesine bir toplumda yaşamak isteyenlerin sayıları yüzde %5’i bile bulmayacaktır.
Aklını kullanan insan, nerede neyin alkışlayacağını ve nerede neye tepki gösterebilmesi gerektiğini bilmelidir! Bilmiyorsa, o çukura gün olur kendisi de düşebilir!...
