Dünyanın 116 ülkesinde görülen Korona virüs ile ilgili önlemler her geçen gün artırılırken, telefon görüşmelerindeki sinyallerden de bu virüsün bulaşıp bulaşmayacağını merak ettim.
Bu konudaki yazımı okuyan uzman kişilerin bilimsel bir değerlendirme yapmalarını öncelikle rica ediyorum ki; okurlarımla paylaşacağım.
Ülkemizin dört bir yanındaki ülkelerde görülen öldürücü virüsten bir kişinin de kendi memleketimizde görülmüş olması ile ilgili açıklamayı öğrendiğimde; “Kapıdan içeri girdi!”diye düşünmeye başladım.
Bakanlık düzeyince bir takım önlemler alınıp, yasaklamalar yapılırken, elbette ülkemizdeki insanların sağlığı düşünülmektedir.
Türk insanı biraz magazin, espri, karikatürize ile birlikte şaka yapmaktan hoşlanır. Üzüntülerini ve acılarını; fıkra anlatmak veya dinlemekte gidermeye çalışan bir milletiz.
Ülkemizi yönetenler; medya aracılığı ile halkı galayana geticek yayın ve yazılardan uzak durulmasını istiyor. Bu konuda sosyal medya sıkı takibe alındı.
Yurt dışına gidişler ile dönüşler “zorunlu olmadıkça” yapılmayacak. Toplu taşıma araçları başta olmak üzere insanların topluca bulunduğu yerler dezenfekte ediliyor.
Ya maske satışları!? Eczanelerde maske bulamıyoruz, bulunsa bile bir iki adet var olduğu ve tanesinin 5-10 Tl arasında olduğu yönünde şikayetler almaya başladık.
Kolonya fiyatları ise Bayram öncesi artmadığı kadar yükselmiş durumda. Marketlerde gıda ürünleri bir anda fırladı, raflarda duramaz halde hareketlilik gösteriyor!
Aylar öncesinden paraları alınan insanlar; “Hac-Umre ziyaretleri iptal edilmesi” gerekçesi ile bekleyişe girerken, tur firmalarından ödedikleri parayı geri alıp alamayacakları peşine düştüler!
Dünyadaki devletlerin Başkan ve yöneticileri, ülkelerinde Korona virüsüne karşı mücadele yöntemleri arayışı içerisinde iken, bizim ülkemizi yönetenlerin karşılıklı atışmaları ve hakarete varan sözler kullanmaları, içimi sızlatıyor.
Korona virüsüne karşı önlem amaçlı yetkililerin aldığı kararlara katılıyorum. Ancak; siyasilerin mikrofonu ellerine alıp konuştukları sırada bağırarak ve heybetlice konuşmaları sırasında, karşılarındaki insanlara virüs bulaşma olasılığı düşünülebilir mi!?
Örneğin bir insana hakareti içeren sözler kullandığınızda virüs salmış olabilir misiniz!?
Şu tokalaşma olayı ile sarılıp öpüşmelerin yapılmaması hiç te iyi olmadı. Bunun yerine karşılıklı mimik hareketleri ile gülümseme beden dilini ortaya çıkaracaktır. Kim samimi, kim değil anlaşılacaktır.
Bu arada Milli Eğitim Bakanlığı okulları iki hafta süre ile tatil etti. Çocuklarımız açısından doğru bir karar diyebilirim. Bu arada parti toplantıları, genel kurul toplantıları, konferanslar, toplu buluşmalar nasıl olacak onu merak ediyorum!
En doğru olanı kişilerin bireysel anlamda önlemlerini sağlıklı şekilde alabilmeleridir. Virüssüz, küfürsüz, kendi gibi düşünmeyenlerin ötelenmediği ve hakaretsiz yaşam dileklerimle, saygılar…
