Osmaniye’deki konaklama tesislerinde kalan Suriyeli Türkmenlerin sayıları son günlerde artmaya başladı.
Osmaniye Valiliği’nden alınan bilgiye göre, 2 Ağustos 2013 Cuma günü Cevdetiye beldesindeki konaklama tesislerindeki 2012 çadırın tamamının dolu olduğu, Suriyeli sığınmacı sayısının ise 8255’e yükseldiğini öğreniyoruz.
Bu günlerde Suriye’de eskilerdeki gibi iç savaşta yoğunluk gözlenmiyor. Ancak Suriye’den kaçışların yoğunluğu dikkatlerden kaçmıyor.
Osmaniye Merkez Cevdetiye konaklama tesislerinde çadırlar tamamen dolu olurken, kent merkezindeki mahallelerde kirada olan Suriyeli’lerin de sayıları kesin olarak bilinmese de 5 bin dolayında olduğunu tahmin ediyorum.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki Ramazan etkinliklerinde Suriyeli Türkmenleri yoğun olarak görebiliyoruz. Bu insanlar Cevdetiye’deki çadırkentten gelmediklerine göre kent merkezinde kirada oturanlar olduğunu düşünüyorum.
Suriyeli olduklarını söyleyen bazı kadınların dilendiklerine tanık oluyoruz. Çarşı merkezinde esnafa gelerek Suriye’deki savaştan kaçtıklarını söyleyip dilenen insanlar da son günlerde çoğalmaya başladı.
Suriye Türkiye sınırında son günlerde yaşanan olumsuzluklar insanlarda tedirginlik oluşturuyor. Sınırda toplanan Suriyelilerin tampon bölgede konuşlandırılmaları, Türkiye’ye girmeleri konularının da ilerisi için düşündürücü olduğunu anlamak gerekiyor.
Türkiye’ye giriş yapanların çoğunluğunun Türkmenlerden oluştuğunu, Türkçe’yi de normal konuştuklarını gördüğümüzde aklımıza farklı düşünceler geliyor.
Örneğin, Suriye’nin belli yerleşim birimleri üzerindeki Türkmen kökenli insanları sınır dışına gönderip, orada farklı bir oluşum mu gerçekleştirilmek isteniyor.
ABD’nin Ortadoğu üzerindeki planlarına baktığımızda, Irak, Suriye, Mısır ve İran ile yaşanan olayların içerisine Türkiye’nin de her an girmesinin planlandığını görebiliyoruz.
İran Devlet Başkanının iki gün önceki sözlerini anımsarsanız, Ortadoğu’da emperyalist güçlerin, özellikle de ABD’nin her koşulda bölüp parçalamak istediği ülkeler arasında Türkiye’yi de işin içine koyması düşündürücü.
İran Devlet Başkanı Türkiye üzerine oyunların oynandığını anlatırken, bölünmek istenilen ve şu anda iç savaş halinde olan Suriye’den sonra sıranın Türkiye’ye gelebileceğini anımsatmaya çalıştığını anlıyoruz.
Suriye’ye ABD direk olarak müdahale edemeyeceği için Türkiye’yi bu konuda kullanmak istediği ve kullandığı biliniyor. Irak’ta Türkiye’yi kullanan ABD, Suriye olayları ile de farklı kulvarlarda olayların içine girmemizi sağladı.
Suriye hükümeti ile muhalifler arasındaki savaşta, Türkiye hükümetinin muhaliflerden yana olduğunu, Esat’a karşı Başbakan Erdoğan’ın konuşmalarından bunları çıkarabiliyoruz.
Suriyeli’leri Türkiye topraklarına getirerek onların barınmalarını sağlamanın altında insani yardımlar mı, yoksa farklı anlayışlar mı yatıyor diye insanlar düşünüyorlar. Sıranın her an Türkiye’ye geleceğini biz buradan tahmin ederken iktidardakiler daha iyi biliyorlar diye düşünüyorum. Saygılarımla…
Osmaniye Valiliği’nden alınan bilgiye göre, 2 Ağustos 2013 Cuma günü Cevdetiye beldesindeki konaklama tesislerindeki 2012 çadırın tamamının dolu olduğu, Suriyeli sığınmacı sayısının ise 8255’e yükseldiğini öğreniyoruz.
Bu günlerde Suriye’de eskilerdeki gibi iç savaşta yoğunluk gözlenmiyor. Ancak Suriye’den kaçışların yoğunluğu dikkatlerden kaçmıyor.
Osmaniye Merkez Cevdetiye konaklama tesislerinde çadırlar tamamen dolu olurken, kent merkezindeki mahallelerde kirada olan Suriyeli’lerin de sayıları kesin olarak bilinmese de 5 bin dolayında olduğunu tahmin ediyorum.
Cumhuriyet Meydanı’ndaki Ramazan etkinliklerinde Suriyeli Türkmenleri yoğun olarak görebiliyoruz. Bu insanlar Cevdetiye’deki çadırkentten gelmediklerine göre kent merkezinde kirada oturanlar olduğunu düşünüyorum.
Suriyeli olduklarını söyleyen bazı kadınların dilendiklerine tanık oluyoruz. Çarşı merkezinde esnafa gelerek Suriye’deki savaştan kaçtıklarını söyleyip dilenen insanlar da son günlerde çoğalmaya başladı.
Suriye Türkiye sınırında son günlerde yaşanan olumsuzluklar insanlarda tedirginlik oluşturuyor. Sınırda toplanan Suriyelilerin tampon bölgede konuşlandırılmaları, Türkiye’ye girmeleri konularının da ilerisi için düşündürücü olduğunu anlamak gerekiyor.
Türkiye’ye giriş yapanların çoğunluğunun Türkmenlerden oluştuğunu, Türkçe’yi de normal konuştuklarını gördüğümüzde aklımıza farklı düşünceler geliyor.
Örneğin, Suriye’nin belli yerleşim birimleri üzerindeki Türkmen kökenli insanları sınır dışına gönderip, orada farklı bir oluşum mu gerçekleştirilmek isteniyor.
ABD’nin Ortadoğu üzerindeki planlarına baktığımızda, Irak, Suriye, Mısır ve İran ile yaşanan olayların içerisine Türkiye’nin de her an girmesinin planlandığını görebiliyoruz.
İran Devlet Başkanının iki gün önceki sözlerini anımsarsanız, Ortadoğu’da emperyalist güçlerin, özellikle de ABD’nin her koşulda bölüp parçalamak istediği ülkeler arasında Türkiye’yi de işin içine koyması düşündürücü.
İran Devlet Başkanı Türkiye üzerine oyunların oynandığını anlatırken, bölünmek istenilen ve şu anda iç savaş halinde olan Suriye’den sonra sıranın Türkiye’ye gelebileceğini anımsatmaya çalıştığını anlıyoruz.
Suriye’ye ABD direk olarak müdahale edemeyeceği için Türkiye’yi bu konuda kullanmak istediği ve kullandığı biliniyor. Irak’ta Türkiye’yi kullanan ABD, Suriye olayları ile de farklı kulvarlarda olayların içine girmemizi sağladı.
Suriye hükümeti ile muhalifler arasındaki savaşta, Türkiye hükümetinin muhaliflerden yana olduğunu, Esat’a karşı Başbakan Erdoğan’ın konuşmalarından bunları çıkarabiliyoruz.
Suriyeli’leri Türkiye topraklarına getirerek onların barınmalarını sağlamanın altında insani yardımlar mı, yoksa farklı anlayışlar mı yatıyor diye insanlar düşünüyorlar. Sıranın her an Türkiye’ye geleceğini biz buradan tahmin ederken iktidardakiler daha iyi biliyorlar diye düşünüyorum. Saygılarımla…
