Yaşanan depremler sonrasında normal sosyal hayata dönüşünceye kadar, yaşanan olumlu veya olumsuzluklarla ilgili olayları konuşmayı sürdüreceğiz.
Ülkemizde 11 ili etkileyen depremlerin ardından, insanlar yıkılan konutları ve giden canların acısını yaşarken, böylesi üzücü günlerde farklı ekonomik çıkar hesapları yapanlar ortaya çıktı.
Edindiğim son bilgiye göre AFAD tarafından yapılan açıklamada depremde ölenlerin sayısı 45 bin 89 kişi olarak belirtiliyor.
Evleri veya işyerleri yıkılanlar, ağır hasar görenler yeni bir ev ya da işyeri bulabilmek için sağlam bina sahipleriyle görüşmelere başladılar.
Daha önceki kiraların iki veya üç katı rakamlar isteyen bina sahiplerinin bu istekleri karşısında insanlar “El insaf!”demeye başladı.
Bir de evleri sağlam olanların kiracılarından zam istemeleri veya yeni kiracı bulabilme adına kiracıyı çıkarmak istemeleri yaşanmaya başlandı.
Depremin yaşattığı üzücü olaylar karşısında, kiracısından böylesi acılı günde zam istemek veya çıkmasını istemek nasıl bir insanlık anlayışıdır, düşünemiyorum!.
Konut satış ve kiralamalarda yaşanan ciddi artışlarla ilgili Cumhuriyet Başsavcılarının harekete geçtiğini öğreniyoruz.
Bu olayla ilgili de depremzede vatandaşların bina sahiplerinin kendileri için yaptıkları haksız kira artışları konularında haklarını aramaları gündeme geliyor.
Ağır hasar gören ve yıkılmasına karar verilen binalardaki eşyalarının alınmasına izin verilmeyen vatandaşlar ikinci kez üzüncü yaşıyorlar.
Konutlarının içindeki eşyalarla birlikte yapılacak olan yıkımlar neticesinde; değerli eşyalarının yanında nakit paralarının da enkazla birlikte yok olacağının kaygısı ile tepkilerini gösteriyorlar.
Bir başka olay daha var ki; bunu da CHP Genel başkan Yardımcısı Ahmet Akın dile getiriyor. Deprem sonrası oluşan enkazın geri dönüşümünden elde edilecek olan gelirin depremzedelere pay edilerek dağıtılmasının gerektiği vurgulanıyor.
Akın’ın bu araştırıp gündeme taşıdığı olayı önemsiyorum. Yıkıntılar altında kalan ve geri dönüşüm olarak satılacak malzemelerden önemli gelir elde edilecektir.
Deprem sonrasında yıkılan ve yıkılacak olan binalardan binlerce ton hurda demir başta olmak üzere tonlarca PVC, alüminyum, kereste, bakır, saç gibi geri dönüşüm değeri taşıyan harfiyatın gelirini düşünmek gerekiyor.
Yıkılan binalardan elde edilecek geri dönüşüm bedelinin hesaplanması halinde önemli bir rakam ortaya çıkıyor.
Akın’a göre geri dönüşüm değerinin en az 166 milyar lira olduğu vurgularınken; Depremde yıkılan ya da aldığı hasar nedeniyle yıkılacak binaların hak sahiplerine 166 milyar lira tutarındaki geri dönüşüm değeri adaletli bir şekilde verilmelidir” deniliyor.
Tonlarca enkazı ihale ile alanların, moloz yığınları arasından çıkaracakları ziynet eşyalarını da düşündüğümüzde, ihaleyi alanların daha farklı kazançları ortaya çıkacaktır.
Yorum Yazın