Bazı kişilerin, kılıktan kılığa girerek kendilerini gülünç duruma düşürmeleri kadar çirkinlik ve ayıp bir olay yaşanmış olabilir mi!?
Bu ülkeyi, vatanı bu kadar çok mu seviyorsunuz!? Gerçekten yaptıklarınız, yazdıklarınız, söyledikleriniz veya çeşitli eylemlerinizin özünde ‘vatan-millet sevgisi’ mi yatıyor!?
Bir takım çirkin olayları kamuoyu ile paylaşan, aslı olmayan iftiralar ve iddialarla vatandaşı yanıltmaya çalışanların ‘din-iman-vatan-millet” sevdası ile uzaktan yakından ilgileri olduğuna inanmıyorum.
Onların olsa olsa, kendi çıkar hesapları, koltuklarında kalabilme veya koltuklarından biraz daha üst koltuğa oturabilme kaygıları bulunabilir.
Öncelikle; bu halkın aklı ile oynayarak bir yerlere varmak isteyenlerin, amaçlarına ulaşmak isteyenlerin, aklı selim düşünmek yerine tamamen ‘duygusal’ düşündüklerini algılıyorum.
Ramazan ayı içerisinde siyasilerin konuşmalarında ‘yalan-iftira-hakaret’ gibi sözleri kullanmamaları, siyasi ahlak ve kutsal ay adına yakışıksız olacağını bir kez daha anımsatmak istiyorum.
Bu kutsal ayda ben; sokaktaki başı boş bir köpeğin pantolonuma parçalamasında bile ağzımdan küfür çıkmaması için özen gösterirken, oruç tutup namaz kıldığını, hatta umre’ye bile gittiğini söyleyenlerin İBB seçimlerini kazanabilme uğruna ağızlarından çıkan sözlerin, hangi dudakları arasından çıktığını insan merak ediyor!?
İktidardakiler, koltuklarını koruma, muhalefettekiler ise koltuğa oturma uğraşı verirken, çirkinlikler yaşanmadan, insanların görüşlerine saygılı olunması ön planda tutularak konuşmaların yapılmasını bekliyoruz.
Seçimlerin günü yaklaşırken yapılan seviyesiz ve çirkin kamuoyu paylaşımlarını yapanların akıllarından kuşku duyuyorum!
Ramazan ayının kutsallığı, inanan insanların inançları üzerinden oy alabilme adına, sahurda veya iftarda ev ziyaretleri, cami çıkışlarında vatandaşla siyaset yapılıp oy alabilme uğraşları insanları siyasetten uzaklaştırın oluyor.
Ramazan ayı olmasına rağmen Cuma namazlarında bile Camilerdeki doluluk oranlarındaki azalma olayları dikkatlerden kaçmıyor.
Allah’ın adını kullanarak kendileri için oy alabilme ve inançlı bir siyasinin kimliğine ‘leke’ vurarak seçim çalışmasını etik bulmuyorum. Her aday çıksın ortaya, yapacakları projeleri anlatsın, inandırsın seçmeni ve sandıkta da çıkan sonuçlara razı olsun!
Seçimlerle ilgili yapılan konuşmaları izliyorum, “Yavuz hırsız, ev sahibini bastırırmış!” diye bir halk deyimini anımsıyorum.
İBB yönetimini 25 yıldır ellerinde bulunduran siyasi tarafın bugünkü adayı, seçilirse ucuzluk sözleri veriyor.
Kendi siyasi partisinin Başkanını aslında eleştirdiğinin farkında bile değil! Önceki dönemlerde bu ucuzluk olaylarını neden yapmadınız veya Başbakanlığınız döneminde yaptırmak için İBB Başkanına öneri getirmediniz de, bugün kendiniz seçilirseniz ucuzluktan ve aflardan sözediyorsunuz diye vatandaş soruyor!
Siyasetçilerin iki dudağının arasından çıkan sözlerin, kendini eleştirdiğinin farkına varıp varmadan sözcükleri iyi seçtiği zaman, bu ülkede siyasetin kirlenmediğini görebiliriz. Saygılarımla…