Bir yerleşim biriminde güzellikleri kalıcı kılmak, yerel yönetimlerin öncelikli görevleri olmalıdır.
Güzellikleri kalıcı kılmanın yanında yeni güzellikleri ortaya çıkarmak, yeni projeler üreterek hayata geçirmek, yaşanabilir bir kent haline dönüştürmek te yine yerel yönetimlerin halka verdiği sözlerin hizmetleri arasında yeralır.
Bizim kentimizi gözlerimizin önüne getirelim. 20 yıldır il olarak bu kentte yaşayan insanların gezip dolaştıkları, oturup kalktıkları yerleri gözlerinizin önüne getirin.
Kentin orta yerindeki Cumhuriyet Meydanı, Meydan olmaktan çıkmış durumda. Özellikle buraya ‘Kermes Meydanı’ denilir hale geldi.
Kızılay kan merkezi için kurulan bir barakanın kalıcı olarak Cumhuriyet Meydanı’nı daraltması bir yana, Meydan’daki taşlar yerinden oynamış ve bakımsız bir halde gözlerimizin önünde duruyor.
Cumhuriyet Meydanı’nın genişlemesi için insanlar tepkilerini dile getirirken, genişletilme düşünülmediği gibi Meydanın yanında yeni bir inşaatın yükselmeye başlaması ile buranın bundan sonra genişlemeyeceği gerçeği düşünülmeye başlandı.
Kentin cadde ve sokaklarındaki bakımsızlıklara sanki seyir edilir gibi davranışlara üzülüyoruz.
Bir kentte yaşayanların, kentleşme yönünde gelişmesi, bilgilendirilmesi, yaşam koşullarının düzeni ve sağlıklı olabilmesi için bir takım çalışmaların etkin şekilde yapılması önem taşır.
Kenttin bazı mahallelerinde büyükbaş hayvanların beslendiğine tanık olduğumuzda, kentleşme yerine gelişmiş bir Köy görünümünden kurtulamayışımız aklımıza geliyor.
İnsanların hayvan beslemelerine karşı değiliz, ama kentleşmenin bedeli vardır. Hayvan beslemek isteyenlerin kırsal alana yönlendirilmesi ve kentte büyükbaş hayvan beslenmesine izin verilmemesi sağlık açısından önem taşımaktadır.
Çok katlı binalar için yıllarca alınan otopark bedellerinin Belediye tarafından nereye aktarıldığı merak edilirken, ortak otopark yapılmamış olması da yine insanlarımızın merak ettiği sorular arasında yeralıyor.
İnşaatlar yükseliyor, kent beton yığını haline dönüşürken otopark sorunlarının çözümü için çözümler üretilmemesi her geçen gün bu sorunu yoğunlaştırıyor.
Yeni binalar için otopark uygulamasında zorunlulukların olduğunu öğrendik. Ancak, Müteahhitlerin otopark yapmaları konusunda ne derece koşullara ve projeye uygun olup olmadığı, yeşil alan ve çocuk oyun alanlarına ne derece uyulup uyulmadığı konularında yeterli denetimlerin yapılıp yapılmadığını merak ediyoruz.
20 yılı gerilerde bırakırken, gördüğümüz çok katlı beton binalar olarak göze çarpıyor. Yeşil alanlarımızın genişletilmesi gerekirken, daraltılıyor. Kent Müzesinin bitişiğindeki Çocuk trafik alanının bulunduğu, eski çocuk parkının yanına iki yeni tek katlı bina yapılmış. Buradaki yeşil alanın korunması gerekirken daraltılmış duruma getirilmiş.
Karaoğlanoğlu Parkı’nın bakımsızlığı ve kendi kaderine terkedilmişliğini daha önceki yazılarımla gündeme getirmiştim.
Bizler sorunları gündeme taşımakla görevimizi yerine getirirken, yetkililerin de sorunlara çözüm getirmelerini halkımız ve kentimiz adına bekliyoruz. Saygılarımla…
Güzellikleri kalıcı kılmanın yanında yeni güzellikleri ortaya çıkarmak, yeni projeler üreterek hayata geçirmek, yaşanabilir bir kent haline dönüştürmek te yine yerel yönetimlerin halka verdiği sözlerin hizmetleri arasında yeralır.
Bizim kentimizi gözlerimizin önüne getirelim. 20 yıldır il olarak bu kentte yaşayan insanların gezip dolaştıkları, oturup kalktıkları yerleri gözlerinizin önüne getirin.
Kentin orta yerindeki Cumhuriyet Meydanı, Meydan olmaktan çıkmış durumda. Özellikle buraya ‘Kermes Meydanı’ denilir hale geldi.
Kızılay kan merkezi için kurulan bir barakanın kalıcı olarak Cumhuriyet Meydanı’nı daraltması bir yana, Meydan’daki taşlar yerinden oynamış ve bakımsız bir halde gözlerimizin önünde duruyor.
Cumhuriyet Meydanı’nın genişlemesi için insanlar tepkilerini dile getirirken, genişletilme düşünülmediği gibi Meydanın yanında yeni bir inşaatın yükselmeye başlaması ile buranın bundan sonra genişlemeyeceği gerçeği düşünülmeye başlandı.
Kentin cadde ve sokaklarındaki bakımsızlıklara sanki seyir edilir gibi davranışlara üzülüyoruz.
Bir kentte yaşayanların, kentleşme yönünde gelişmesi, bilgilendirilmesi, yaşam koşullarının düzeni ve sağlıklı olabilmesi için bir takım çalışmaların etkin şekilde yapılması önem taşır.
Kenttin bazı mahallelerinde büyükbaş hayvanların beslendiğine tanık olduğumuzda, kentleşme yerine gelişmiş bir Köy görünümünden kurtulamayışımız aklımıza geliyor.
İnsanların hayvan beslemelerine karşı değiliz, ama kentleşmenin bedeli vardır. Hayvan beslemek isteyenlerin kırsal alana yönlendirilmesi ve kentte büyükbaş hayvan beslenmesine izin verilmemesi sağlık açısından önem taşımaktadır.
Çok katlı binalar için yıllarca alınan otopark bedellerinin Belediye tarafından nereye aktarıldığı merak edilirken, ortak otopark yapılmamış olması da yine insanlarımızın merak ettiği sorular arasında yeralıyor.
İnşaatlar yükseliyor, kent beton yığını haline dönüşürken otopark sorunlarının çözümü için çözümler üretilmemesi her geçen gün bu sorunu yoğunlaştırıyor.
Yeni binalar için otopark uygulamasında zorunlulukların olduğunu öğrendik. Ancak, Müteahhitlerin otopark yapmaları konusunda ne derece koşullara ve projeye uygun olup olmadığı, yeşil alan ve çocuk oyun alanlarına ne derece uyulup uyulmadığı konularında yeterli denetimlerin yapılıp yapılmadığını merak ediyoruz.
20 yılı gerilerde bırakırken, gördüğümüz çok katlı beton binalar olarak göze çarpıyor. Yeşil alanlarımızın genişletilmesi gerekirken, daraltılıyor. Kent Müzesinin bitişiğindeki Çocuk trafik alanının bulunduğu, eski çocuk parkının yanına iki yeni tek katlı bina yapılmış. Buradaki yeşil alanın korunması gerekirken daraltılmış duruma getirilmiş.
Karaoğlanoğlu Parkı’nın bakımsızlığı ve kendi kaderine terkedilmişliğini daha önceki yazılarımla gündeme getirmiştim.
Bizler sorunları gündeme taşımakla görevimizi yerine getirirken, yetkililerin de sorunlara çözüm getirmelerini halkımız ve kentimiz adına bekliyoruz. Saygılarımla…
