İskenderun ilçesindeki Demir Çelik fabrikalarında çalışan işçiler grev kararını alarak eylemlerine başladılar.
Çelik-İş Sendikası Genel başkanı Cengiz Gül, gömleklerini giyerek eyleme başlayan işçilerin yanına gelerek direnişin amacının işyerlerine zarar vermek değil, iş barışı ve emeğin haklı mücadelesi olduğunu anlattı.
Greve başlayan işçilerin yanında Belediye Başkanları da vardı. İskenderun ve Dörtyol ilçe Belediye Başkanları ile belde belediye başkanları ve önümüzdeki seçimlerde Belediye Başkan aday adayı olan isimler de İSDEMİR işçisine destek vermek amacı ile oradaydı.
Belediye Başkanları işçilerin yananda yer aldıklarını belirten kısa konuşmalar yaptılar.
Grev başlamadan önce işveren uyarılmıştı. İşçiler önce sakal bırakma eylemi yaptılar. İşveren tarafından işçilere çıkarılma tehditleri başlamıştı. Sendikalarını arkalarında gören işçi eyleminde kararlıydı. Kardemir çalışanlarının aldıkları toplu sözleşme görüşme sonuçlarını istediklerini belirten işçiler, Karabük’teki gibi yerel yöneticilerin, sivil toplum kuruluşlarının, siyasilerin ve halkın kendilerinin yanlarında olmasını bekliyorlardı.
İSDEMİR işçinin TİS görüşmeleri sonuç vermeyince, grev başlatılmıştı. Çalışanların aileleri çocukları ile birlikte alandaydı. Siyasiler ve Belediye Başkanlarının çoğunluğu oradaydı.
İSDEMİR’de çalışan Osmaniyelilerin sayılarının iki bin dolayında olduğunu duymuştum. Bu insanlar çalıştıklarının karşılığı aldıkları paralarını Osmaniye’de harcıyorlardı. Ekonomik olarak Osmaniye’ye girdisi bulunan Osmaniye’de oturan İSDEMİR işçileri için Osmaniye’deki yerel yönetimin, Toprakkale ilçesindeki yerel yönetimin, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının neyin neresinde olduğunu merak ediyorum.
Örneğin Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara, İSDEMİR işçisinin başlattığı grevin neresinde olduğunu gösterebilmek için grevdeki işçilerin yanına gidemese bile Çelik-İş Sendikası’nın Osmaniye Bölge Müdürlüğü binasına gidip ziyaret etmeyi düşünüp düşünmediğini merak ediyorum. Aynı zamanda Düziçi ve Toprakkale ilçelerinde oturan İSDEMİR işçilerine moral vermek amacı ile bu ilçelerimizin Belediye Başkanlarının da olaya nasıl baktıklarını merak ediyorum.
İşçi haklarını savunmak, çalışanların alın terlerinin karşılığında verdiği emek mücadelesine destek vermek, olaya siyasi bir ayrıcalıkla bakmadan taraf olabilmenin öneminin kavranıp kavranamadığını gözlemliyorum.
İşçinin aldığı maaşla karnının doyması, ekonomik olarak yeterli ücret alması kendisine, aile bireylerine, çevresine ve yaşadığı kentteki esnafa önemli derecede katkısının olacağını göz ardı edemeyiz.
Kardemir çalışanlarının Mayıs ayında aldığı ücret artışını gözlerinizin önüne getirin. Kaldı ki İSDEMİR, Kardemir’den daha büyük ve buradan Karabük’e üretilen ürünler gönderiliyor. Hal böyle olunca KARDEMİR işçisinin aldığı maaşı, İSDEMİR işçisinin de istemesi kadar dolay bir talep olabilir mi?
Greve başlayan İSDEMİR işçisinin konuşmalarına engel olmak için önce elektrikler kesildi. İskenderun Belediye Başkanı Jeneratör getirterek karanlığı aydınlığa çevirdi. Şimdilik müdahale yok, ancak anlaşmanın sağlanması ve işçilerin hakkının verilmesi mücadelesinde emekten yana olunması dilekleriyle, saygılar…
Çelik-İş Sendikası Genel başkanı Cengiz Gül, gömleklerini giyerek eyleme başlayan işçilerin yanına gelerek direnişin amacının işyerlerine zarar vermek değil, iş barışı ve emeğin haklı mücadelesi olduğunu anlattı.
Greve başlayan işçilerin yanında Belediye Başkanları da vardı. İskenderun ve Dörtyol ilçe Belediye Başkanları ile belde belediye başkanları ve önümüzdeki seçimlerde Belediye Başkan aday adayı olan isimler de İSDEMİR işçisine destek vermek amacı ile oradaydı.
Belediye Başkanları işçilerin yananda yer aldıklarını belirten kısa konuşmalar yaptılar.
Grev başlamadan önce işveren uyarılmıştı. İşçiler önce sakal bırakma eylemi yaptılar. İşveren tarafından işçilere çıkarılma tehditleri başlamıştı. Sendikalarını arkalarında gören işçi eyleminde kararlıydı. Kardemir çalışanlarının aldıkları toplu sözleşme görüşme sonuçlarını istediklerini belirten işçiler, Karabük’teki gibi yerel yöneticilerin, sivil toplum kuruluşlarının, siyasilerin ve halkın kendilerinin yanlarında olmasını bekliyorlardı.
İSDEMİR işçinin TİS görüşmeleri sonuç vermeyince, grev başlatılmıştı. Çalışanların aileleri çocukları ile birlikte alandaydı. Siyasiler ve Belediye Başkanlarının çoğunluğu oradaydı.
İSDEMİR’de çalışan Osmaniyelilerin sayılarının iki bin dolayında olduğunu duymuştum. Bu insanlar çalıştıklarının karşılığı aldıkları paralarını Osmaniye’de harcıyorlardı. Ekonomik olarak Osmaniye’ye girdisi bulunan Osmaniye’de oturan İSDEMİR işçileri için Osmaniye’deki yerel yönetimin, Toprakkale ilçesindeki yerel yönetimin, siyasi partilerin ve sivil toplum kuruluşlarının neyin neresinde olduğunu merak ediyorum.
Örneğin Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kara, İSDEMİR işçisinin başlattığı grevin neresinde olduğunu gösterebilmek için grevdeki işçilerin yanına gidemese bile Çelik-İş Sendikası’nın Osmaniye Bölge Müdürlüğü binasına gidip ziyaret etmeyi düşünüp düşünmediğini merak ediyorum. Aynı zamanda Düziçi ve Toprakkale ilçelerinde oturan İSDEMİR işçilerine moral vermek amacı ile bu ilçelerimizin Belediye Başkanlarının da olaya nasıl baktıklarını merak ediyorum.
İşçi haklarını savunmak, çalışanların alın terlerinin karşılığında verdiği emek mücadelesine destek vermek, olaya siyasi bir ayrıcalıkla bakmadan taraf olabilmenin öneminin kavranıp kavranamadığını gözlemliyorum.
İşçinin aldığı maaşla karnının doyması, ekonomik olarak yeterli ücret alması kendisine, aile bireylerine, çevresine ve yaşadığı kentteki esnafa önemli derecede katkısının olacağını göz ardı edemeyiz.
Kardemir çalışanlarının Mayıs ayında aldığı ücret artışını gözlerinizin önüne getirin. Kaldı ki İSDEMİR, Kardemir’den daha büyük ve buradan Karabük’e üretilen ürünler gönderiliyor. Hal böyle olunca KARDEMİR işçisinin aldığı maaşı, İSDEMİR işçisinin de istemesi kadar dolay bir talep olabilir mi?
Greve başlayan İSDEMİR işçisinin konuşmalarına engel olmak için önce elektrikler kesildi. İskenderun Belediye Başkanı Jeneratör getirterek karanlığı aydınlığa çevirdi. Şimdilik müdahale yok, ancak anlaşmanın sağlanması ve işçilerin hakkının verilmesi mücadelesinde emekten yana olunması dilekleriyle, saygılar…
