Bir insanın yanlışı, hatası veya ayıbını söylerken, mümkün olduğunca onun kalbini kırmadan ve bir üçüncü kişi duymadan sözcükleri seçerek söylemek en doğru olanıdır.
Kişilerin hatalarını veya ayıplarını toplum içerisinde söylemek onun gururu ile oynamak anlamına geldiği gibi, böylesi bir sözü kullanan kişilerin de toplumda saygın olanlardan biri olduğunu düşündüğümüzde nereye gidiyoruz? Diye sorular akıllara geliyor.
İnancımıza göre, dinimizde insanların kalbinin kırılmaması, toplum içinde karşınızdaki insanı üzebilecek sözcüklerin, yani ayıbının söylenmesi doğru davranış olarak görülmemektedir.
İnançlar üzerinden konuşmalar yaparak toplum içerisinde üzücü olaylara meydan verilmemesi için, özellikle mevlitli törenlerde ‘Hoca’ olarak seçtiğiniz insanlara dikkat edilmesi önem taşımaktadır.
Osmaniye İl Müftülüğü’nün mevlitli törenlerde, Kuran okuduktan sonra yorumlar yapıp konuşmalar yapan ‘hoca’ olarak kendini tanıtanların kullandıkları sözcükleri incelemesi ile yanlışlıkların en aza inebileceğini düşünüyorum.
Dini inançlarımızın gelişmesi ve kalıcı olabilmesi için kendisini ‘hoca’ olarak çevresine tanıtıp, mevlitli törenlerde gelişi güzel ve hatalı konuşmalar yapan kişilerin bir şekilde engellenmesi önemsenmelidir. Hatalı konuşmalarla toplum içinde ağzından çıkanı kulağı duymayan ‘hoca’ kılıklı kişilerin hatalarını devam ettirmeleri halinde zarar gören dinimiz ve inancımız olur. Bu konuda İl Müftülüğü’nün takipçi olmaması durumunda inancımızın yıpranması noktasında seyirci kaldığı akla gelirki, bu da toplumun geleceği açısından üzücü sonuçlar doğurabilir.
Bunlara neden anlatıyorum, ne anlatmaya çalışıyorum. Şimdi asıl konumuza gelelim.
Pazar günü bir arkadaşımızın oğlunun mevlitli düğün törenine gittik. Törende yaklaşık 60-70 kişi vardı. Yaşı 60’ın üzerinde ak sakallı biri mikrofonu eline alıp, Kur’an okumadan önce birkaç kelam edeceğini söyledi ve başladı konuşmaya.
Sözlerinin başında, ‘Ey cemaat!’diyerek konuşuyordu. Törendeki insanlar can kulağı ile ‘Hoca’ olarak mikrofonu eline almış konuşan insanı dinliyorlardı. Bu kişinin konuşmalarından Dini eğitimi okullarda almadan, çevresindeki insanlardan ve camilere gittiği kurslardan dini bilgileri aldığını tahmin ettim. Bizim insanlarımız da her ‘Hocayım’ diyene saygı da kusur etmediği için, bu kişi de kendini ‘Hoca’ olarak topluma kabul ettirmiş birileri olarak izlenim veriyordu.
Gelelim asıl olaya. Mikrofonda konuşan ‘Hoca’, düğün sahibinin adını ve soyadını vererek; “Ey cemaat, sadece Cuma namazlarını kılmakla Müslüman olunmaz. 5 Vakit namazı kılmanız gerekiyor. Bizim,……………sadece Cuma namazına gider. İnşallah diğer 5 vakit namazlara da en kısa zamanda başlar.”diye konuşurken, damadın babası kendi düğününde oturduğu yerde renkten renge girdi. Bu arada törende bulunanlar mırıldanmaya başlayınca, ‘Hoca’ yaptığı hatanın farkına varmış olmalı ki, “……. Benim arkadaşım olduğu için söyledim, alınmasın kendisi”diye hatasını toparlamaya çalıştı.
Bu yapılan hareketi inancımıza göre, kendini ‘Hoca’ olarak tanıtan insan yapıyorsa, böylesilerin çoğalması dinimize yarar değil, zarar verir diye düşünüyorum. Saygılarımla…
