İnsanlık, İslam, halk ve barış içerisinde yaşayabilmenin hortlatılması için çeşitli entrikalar çevirmeye başlayan hainler yine ortaya çıkmaya başladı!..
Son günlerdeki bazı gazete ve özel televizyon kanallarında yer alan haber veya yorumları sanırım izliyor olmalısınız.
Ne demeye çalışıyor bu zatlar, bu toplumdaki huzur ortamını hangi amaçları doğrultusunda germeye ve bölmeye çalışıyor bu kendini bilmezler!..
İnsanları din, dil, ırk, cinsiyet olarak ayırmak doğru bir davranış olamaz! Kutsal kitap Kur’an-ı Kerim’in hangi sayfasında ve hangi ayetinde yazılıdır ki; “insanları küçümsemek, ölü birinin ardından konuşmak, (hem de elde belge olmadan) ulu orta yerde kendilerini bir takım taraftarlarına şirin görünme adına, özellikle de bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili yayınlar yapmak…
Bu ülkenin Başsavcıları, Savcıları ve Hakimleri vardır. Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk devletidir, diyorsak eğer; “yayın yoluyla insanları bölmek, huzur ve güven ortamını bozmaya çalışmak, inançlar üzerinde belgesizce yayınlar yapmak veya konuşmak gibi” olaylar karşısında duyarsız kalınmamalıdır!
Bakınız biz gazetenin haberine; “Eşi cehennemlik olan, kadın cennette kiminle nikahlanacak!” Ne demek istiyor şimdi bu inanç sömürücüsü olarak halk arasında bilinen bu gazete!?. Bu dünyadaki yaşamı bıraktınız, köşe yazarınızın cinsel tacizini unuttunuz(!), Atatürk’ün ölüm gününde istediğiniz gibi hakaret ettiniz, bunlar yetmedi şimdi de insanların inançlarının üzerinde kendinize bir destek grubu oluşturmaya mı çalışıyorsunuz?
Böylesi basın ve yayın gruplarının bir yerlerden yönlendirildiğini ve aslında İslam dini ile, hatta Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerle ilgilerinin bile bulunmayıp, sadece dinimize, ülkemizdeki insanların kardeşliğine zarar verme adına çalıştıklarını sezinliyorum.
Kimin cennete, kimin cehenneme gideceğini nasıl belirliyorsun da; “eşleri cehennemde olan mümin hanımlar, cennetlik mümin erkeklerle evlendirilecektir”diye yazabiliyorsun ey, Kur’an-ı Kerim’e saygısız gazeteci!..
Kur’an-ı Kerim’in hangi ayetinde böylesine bir tümcenin olduğunu da yazarsan inanacağım! Yoksa, senin dinimizi kötülemek adına birilerinin maşası olarak kullanıldığın ortaya çıkabileceğini düşüneceğim!...
Şimdi sıkı durun! Bu televizyon kanalında Atatürk’le ilgili bir takım sözler söylenirken, aynı görüşlü gazete de “mümin olmayan kadınların eşleri ile ilgili” haber yayınlanırken, İslam dünyasını ilgilendiren bir olay karşısında bu zatların yayınlarını merak ediyorum!
Benim inandığım, bildiğim İslamiyet; günü kurtarma, güçlüden yana değil haklıdan ve haktan yana olmayı gerektirir. İsrail’in Kudüs’te Ezan’ı yasaklamasına gerektiği kadar tepki göstermeyen, 1938 yılında hayata gözlerini yuman Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşantısında olumsuzluklar arıyorlarsa, bu zatlar son günlerdeki yaşanan olayları halkımızın beyninde yer etmeme adına birileri tarafından yönlendiriliyorlar anlamına gelir!
Kudüs’te ezanın hoparlörle okunmasına İsrail karşı çıkıyor. Sabah ezanı müezzinin minareye çıkarak okuması yönünde karar veriliyor.
Bu olayı göremeyen ve kendini din adına yayın yaptığını zanneden gazete, bunlara karşı mücadele vermek varken, yayın yönetiminiz ile köşe yazarlarınızı kimler yönlendiriyor da, 1938 yılında hayatını kaybeden Atatürk’e dil uzatma cesaretinizi nereden alıyorsunuz!.. Sahi ya; Köşe yazarınız H.Ü. şimdi “Hurilerin arasında mı acaba!?” diye sormak isterken, bunu da görüyor olduğunuzu düşünürüm! “Ya, sizin eşiniz hangi mümin ile cennette evlendirilecek!?” sizin deyiminizle.. Onu da yazabilir ve kabullenebilir misiniz!?
Benim bildiğim Din’in “Akıl ve mantık dinidir!” böylesi Ahlak ve inanç çıkarcılarının yazılarına birilerinin dur demesini bekliyorum. Esenlikle…
Son günlerdeki bazı gazete ve özel televizyon kanallarında yer alan haber veya yorumları sanırım izliyor olmalısınız.
Ne demeye çalışıyor bu zatlar, bu toplumdaki huzur ortamını hangi amaçları doğrultusunda germeye ve bölmeye çalışıyor bu kendini bilmezler!..
İnsanları din, dil, ırk, cinsiyet olarak ayırmak doğru bir davranış olamaz! Kutsal kitap Kur’an-ı Kerim’in hangi sayfasında ve hangi ayetinde yazılıdır ki; “insanları küçümsemek, ölü birinin ardından konuşmak, (hem de elde belge olmadan) ulu orta yerde kendilerini bir takım taraftarlarına şirin görünme adına, özellikle de bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’le ilgili yayınlar yapmak…
Bu ülkenin Başsavcıları, Savcıları ve Hakimleri vardır. Türkiye Cumhuriyeti bir Hukuk devletidir, diyorsak eğer; “yayın yoluyla insanları bölmek, huzur ve güven ortamını bozmaya çalışmak, inançlar üzerinde belgesizce yayınlar yapmak veya konuşmak gibi” olaylar karşısında duyarsız kalınmamalıdır!
Bakınız biz gazetenin haberine; “Eşi cehennemlik olan, kadın cennette kiminle nikahlanacak!” Ne demek istiyor şimdi bu inanç sömürücüsü olarak halk arasında bilinen bu gazete!?. Bu dünyadaki yaşamı bıraktınız, köşe yazarınızın cinsel tacizini unuttunuz(!), Atatürk’ün ölüm gününde istediğiniz gibi hakaret ettiniz, bunlar yetmedi şimdi de insanların inançlarının üzerinde kendinize bir destek grubu oluşturmaya mı çalışıyorsunuz?
Böylesi basın ve yayın gruplarının bir yerlerden yönlendirildiğini ve aslında İslam dini ile, hatta Kur’an-ı Kerim’deki ayetlerle ilgilerinin bile bulunmayıp, sadece dinimize, ülkemizdeki insanların kardeşliğine zarar verme adına çalıştıklarını sezinliyorum.
Kimin cennete, kimin cehenneme gideceğini nasıl belirliyorsun da; “eşleri cehennemde olan mümin hanımlar, cennetlik mümin erkeklerle evlendirilecektir”diye yazabiliyorsun ey, Kur’an-ı Kerim’e saygısız gazeteci!..
Kur’an-ı Kerim’in hangi ayetinde böylesine bir tümcenin olduğunu da yazarsan inanacağım! Yoksa, senin dinimizi kötülemek adına birilerinin maşası olarak kullanıldığın ortaya çıkabileceğini düşüneceğim!...
Şimdi sıkı durun! Bu televizyon kanalında Atatürk’le ilgili bir takım sözler söylenirken, aynı görüşlü gazete de “mümin olmayan kadınların eşleri ile ilgili” haber yayınlanırken, İslam dünyasını ilgilendiren bir olay karşısında bu zatların yayınlarını merak ediyorum!
Benim inandığım, bildiğim İslamiyet; günü kurtarma, güçlüden yana değil haklıdan ve haktan yana olmayı gerektirir. İsrail’in Kudüs’te Ezan’ı yasaklamasına gerektiği kadar tepki göstermeyen, 1938 yılında hayata gözlerini yuman Mustafa Kemal Atatürk’ün yaşantısında olumsuzluklar arıyorlarsa, bu zatlar son günlerdeki yaşanan olayları halkımızın beyninde yer etmeme adına birileri tarafından yönlendiriliyorlar anlamına gelir!
Kudüs’te ezanın hoparlörle okunmasına İsrail karşı çıkıyor. Sabah ezanı müezzinin minareye çıkarak okuması yönünde karar veriliyor.
Bu olayı göremeyen ve kendini din adına yayın yaptığını zanneden gazete, bunlara karşı mücadele vermek varken, yayın yönetiminiz ile köşe yazarlarınızı kimler yönlendiriyor da, 1938 yılında hayatını kaybeden Atatürk’e dil uzatma cesaretinizi nereden alıyorsunuz!.. Sahi ya; Köşe yazarınız H.Ü. şimdi “Hurilerin arasında mı acaba!?” diye sormak isterken, bunu da görüyor olduğunuzu düşünürüm! “Ya, sizin eşiniz hangi mümin ile cennette evlendirilecek!?” sizin deyiminizle.. Onu da yazabilir ve kabullenebilir misiniz!?
Benim bildiğim Din’in “Akıl ve mantık dinidir!” böylesi Ahlak ve inanç çıkarcılarının yazılarına birilerinin dur demesini bekliyorum. Esenlikle…
