Hafta sonu özgürlüğü!..

Bu köşeyi sabahın erken saatlerinde okuyanlar için “Günaydın okurum!” derken, öğle saatleri veya öğleden sonra alanlar için “Tünaydın okurum!” diyor, akşam saatlerinde işlerinin yoğunluğu nedeniyle evine götürüp okuyan okurum varsa da “iyi akşamlar okurum!”diyerek yazıma başlamak istiyorum.

Özgürlük sözcüğünü kullandım. Hangi özgürlük diye içinizden geçenler ile aklınızdaki devinimleri sesinler gibi oluyorum. Yok yok öyle değil, sizin algıladığınız gibi değil bu “özgürlük!” sözlerim.

Bu gün hafta sonu ya, eğer bir yere sizleri götürebilecek aracınız varsa; deniz veya ormanlık alanlardaki bir piknik-dinlenme veya mesire yerine kendinizi atmayı düşünüyorsunuzdur.

Osmaniye’den çıkıp Karacalar köprüsünden sonrası köyün içerisinden geçip, Çultuğun deresine vardığınızda kendilerine göre piknik yapmak isteyenlere rastlarsınız. 

Çultuğun deresini geçtiğinizde asfalt bir yol yayla yolu, bunun üzerinde toprak bir yol görürsünüz. İş makinaları tarafından açılmış, toprağı da asfalt yola akmış yeni bir yayla yolu görürsünüz.

Osmaniye’yi izleme-gözetleme yerindeki viraja geldiğinizde bir inşaat görürsünüz. Sol yanınızda bir işletme inşaatını görürken, say tarafınızdaki ormanlık alanda yine bazı çalışmalar görebilirsiniz.

Sağ taraftaki tepede birkaç yıl öncesinde bir levha vardı, burası “Hatıra ormanı “olarak tahsis edilmişti. “ … Hatıra Ormanı” yazısını görüyorduk. Nokta koyduğum ve adını yazmadığım yerin adını kafanızı yormak suretiyle bulabilirsiniz!

Buradan başlamak üzere, Zorkun yaylasına kadar yol boyunca piknik yapan aileler veya birkaç arkadaş bir araya gelerek sohbet ortamı ile sıcaklardan kendilerini çam ağaçları arasına attıklarını görebilirsiniz.

Hafta içerisinde çalışıp yorulan, Çukurova sıcağının terlerini teninden atıp çam kokulu ormanların serin havasını almak her insanın en doğal hakkı olsa gerek!

Seçimler öncesinde siyasilerin vaadlerini dikkatle izlerim! “Daha fazla özgürlük!” tümcesi dikkatimi çeker. Dünyanın bir ç ok ülkesinde iktidara gelmek isteyenler halkın karşısında konuşurken bu sözleri kullanırlar. 

Özgürlük denildiğinde sizin aklınıza ne gelir bilmem ama, “Özgürlük; bir başkasının özgürlüğünü yok etmek, demek anlamını taşımaz!”olarak biliyorum.

Piknik alanlarımızın geniş ve oldukça bol olması nedeniyle  Zorkun yayla yolu boyunca çam ağaçlarının altında piknik yapan vatandaşlar; kendilerine göre “özgür” hareket halinde güneşin doğuşuna kadar dinlenirken, yiyip içiyorlar, ardından da atıklarını temizlemeden gitme özgürlüğünü kendilerinde görebiliyorlar!

Ormanlarımızda  yangın tehlikesi olabilecek yerlerde bile ateş yakıp, o bildik “piknik yapmak; kebap yapmak!” anlayışı ile hafta sonlarını geçirenler, bıçaklarını temizledikleri kadar, ekmeklerinin arasına kaçan karıncaları kovaladıkları, hatta öldürmek için terlikleri ile vurdukları kadar piknikten kalkarken oturdukları yerleri temizlemeyi neden düşünmüyorlar!?

Yayla yolu üzerinde piknik yapanların gelişi güzel yerlerde ateş yakmaları ve atıklarını temizlemeden kalkmaları ile ilgili yetkililerin broşür bastırıp uyarmalarını daha önceki yazılarımda önermiştim.

Yetkili kurum veya kurumların yeterli bütçeleri yoksa eğer; 10 bin adet broşürün maddi giderini OŞYAD olarak karşılar ve dağıtabiliriz. Yeter ki bu konuda duyarlı insan sayılarını çoğaltalım. Saygılarımla…