Güzellikleri sevmek ve onunla övgü duymak haklı bir eylemdir.
Osmaniye’mizin güzelliklerini anlatırken gurur duyuyoruz, güzel olması için öneriler getiriyor, eksiksiz ve sorunsuz bir kent olmasından yana uğraş veriyoruz.
Son yıllarda siyasi partilerin adayları, özellikle de Belediye Başkan adaylarının seçim çalışmaları sırasında kullandıklara bir söz vardır; “Bu şehre bir çivi çakandan bile Allah razı olsun!”
İşte bu sözler de güzelliklerin ve hizmetlerin ayrı bir tanımlanmasıdır. Bizlerde buna benzer bir tanımlama yaparak, yaşanabilir bir Osmaniye özlemi ile yetkilileri hizmet üretmeye davet ediyoruz.
Bu sütunlarda gündeme getirdiğim olayların içinde en çok temizlik, trafik gibi sorunların yeraldığını anımsarsınız.
Cumartesi günkü yazımda yine piknik alanlarımı ile mesire yerlerimizin temiz olmasından ve kalkarken temiz bırakılmasından sözetmiştim. Piknik yapmaya giden insanlarımıza “Nasıl bulmak istiyorsanız, öyle bırakınız*diye bir de not eklemiştim.
İnsanlar isterse güzellikleri oluşturur, yaşar ve yaşatır. Kendisi güzellikleri yaşayan insanlar, kendisinden sonra gelenlerin de güzellikleri yaşamasını sağlayabilir. Böyle bir eylemi yapmak hiçte zor olmasa gerek.
İnsanlar isterlerse güzellikleri yaşar ve yaşatır demiştim. Pazar günü gördüklerim güzellikleri sizlerle paylaşmak istedim.
Cumartesi günkü yazımın ardından Pazar günü Karaçay vadisindeki Belediye Mesire alanına gitmiştim. Burada iki görevli bulunuyor. Ancak daha önceki haftalarda gittiğimden çok farklı gördüğümü okurlarımla paylaşmak istiyorum. Karaçay vadisindeki Belediye Mesire alanına girdiğinizde yerlerde gazete parçası veya poşet atıklarına rastlamadığınız gibi, hoş bir temizlik göze çarpıyor. Tuvaletlerinde sıvı sabin ve temizlik dikkatlerden kaçmıyor. Masaların üzeri ve mangal yapılan yerler temiz olarak içinizi açıyor.
Girişten aşağıya doğru iniyoruz, dere yatağının içerisindeki çınar ağaçları altındaki oturma yerleri yine temizlenmiş durumda. Birileri gelip iyi bir temizlik mi yaptı diye seviniyoruz. Bu arada pikniğe gelen insanların çeşmeleri kullanırken, ateşlerini yakarken ve sebzeleri temizlerken gösterdikleri özen dikkatlerimizi çekiyor.
Ailelerin bazıları tozlanmış oturakları suyla yıkayıp bezle siliyorlar. Eğer yerde poşet atıkları varsa onları toplayıp çöp bidonlarına atıyorlar.
Bir süre dolaştım mesire alanı içerisinde, birkaç duyarsız insanın dışında oturdukları yerleri temiz tutmak için ellerinden yapan kişilerin çoğunlukta olduğuna tanık oldum.
Oradaki görevlilerle konuştuk, teşekkür ettim onlara, hep böyle kalması için çalışmalarını yoğunlaştırmalarını önerdim.
Mesire alanında Pazar günü gördüklerim güzellikler sadece orada görevli personelin marifeti ile değil, insanlarımızın duyarlılıkları ile de ilgiliydi.
Duyarlı insanlar aynı zamanda personelinde işlerine katkı sağlamış oluyorlardı. Oturdukları yerlerden kalkarken insanların temizlemesi ve çevrede tek poşet atığı bile kalmaması için çalışmasını izlerden yanaklarıma esen hafif yellerin bedenimi tepeden tırnağa okşadığını hisseder gibiydim.
Her zaman böylesine güzel ve temiz kalmasını beklediğimiz mesire alanımızın güzelliklerine katkıda bulunanlara yürek dolusu teşekkürlerimi sunuyorum. Saygılarımla…
Osmaniye’mizin güzelliklerini anlatırken gurur duyuyoruz, güzel olması için öneriler getiriyor, eksiksiz ve sorunsuz bir kent olmasından yana uğraş veriyoruz.
Son yıllarda siyasi partilerin adayları, özellikle de Belediye Başkan adaylarının seçim çalışmaları sırasında kullandıklara bir söz vardır; “Bu şehre bir çivi çakandan bile Allah razı olsun!”
İşte bu sözler de güzelliklerin ve hizmetlerin ayrı bir tanımlanmasıdır. Bizlerde buna benzer bir tanımlama yaparak, yaşanabilir bir Osmaniye özlemi ile yetkilileri hizmet üretmeye davet ediyoruz.
Bu sütunlarda gündeme getirdiğim olayların içinde en çok temizlik, trafik gibi sorunların yeraldığını anımsarsınız.
Cumartesi günkü yazımda yine piknik alanlarımı ile mesire yerlerimizin temiz olmasından ve kalkarken temiz bırakılmasından sözetmiştim. Piknik yapmaya giden insanlarımıza “Nasıl bulmak istiyorsanız, öyle bırakınız*diye bir de not eklemiştim.
İnsanlar isterse güzellikleri oluşturur, yaşar ve yaşatır. Kendisi güzellikleri yaşayan insanlar, kendisinden sonra gelenlerin de güzellikleri yaşamasını sağlayabilir. Böyle bir eylemi yapmak hiçte zor olmasa gerek.
İnsanlar isterlerse güzellikleri yaşar ve yaşatır demiştim. Pazar günü gördüklerim güzellikleri sizlerle paylaşmak istedim.
Cumartesi günkü yazımın ardından Pazar günü Karaçay vadisindeki Belediye Mesire alanına gitmiştim. Burada iki görevli bulunuyor. Ancak daha önceki haftalarda gittiğimden çok farklı gördüğümü okurlarımla paylaşmak istiyorum. Karaçay vadisindeki Belediye Mesire alanına girdiğinizde yerlerde gazete parçası veya poşet atıklarına rastlamadığınız gibi, hoş bir temizlik göze çarpıyor. Tuvaletlerinde sıvı sabin ve temizlik dikkatlerden kaçmıyor. Masaların üzeri ve mangal yapılan yerler temiz olarak içinizi açıyor.
Girişten aşağıya doğru iniyoruz, dere yatağının içerisindeki çınar ağaçları altındaki oturma yerleri yine temizlenmiş durumda. Birileri gelip iyi bir temizlik mi yaptı diye seviniyoruz. Bu arada pikniğe gelen insanların çeşmeleri kullanırken, ateşlerini yakarken ve sebzeleri temizlerken gösterdikleri özen dikkatlerimizi çekiyor.
Ailelerin bazıları tozlanmış oturakları suyla yıkayıp bezle siliyorlar. Eğer yerde poşet atıkları varsa onları toplayıp çöp bidonlarına atıyorlar.
Bir süre dolaştım mesire alanı içerisinde, birkaç duyarsız insanın dışında oturdukları yerleri temiz tutmak için ellerinden yapan kişilerin çoğunlukta olduğuna tanık oldum.
Oradaki görevlilerle konuştuk, teşekkür ettim onlara, hep böyle kalması için çalışmalarını yoğunlaştırmalarını önerdim.
Mesire alanında Pazar günü gördüklerim güzellikler sadece orada görevli personelin marifeti ile değil, insanlarımızın duyarlılıkları ile de ilgiliydi.
Duyarlı insanlar aynı zamanda personelinde işlerine katkı sağlamış oluyorlardı. Oturdukları yerlerden kalkarken insanların temizlemesi ve çevrede tek poşet atığı bile kalmaması için çalışmasını izlerden yanaklarıma esen hafif yellerin bedenimi tepeden tırnağa okşadığını hisseder gibiydim.
Her zaman böylesine güzel ve temiz kalmasını beklediğimiz mesire alanımızın güzelliklerine katkıda bulunanlara yürek dolusu teşekkürlerimi sunuyorum. Saygılarımla…
