Herhangi bir Siyasi partili oluşunu, görüşünüzü veya bir takım koşullandırdığınız duyguları bir kenara bırakarak bu yazımı okumak için bir dakikanızı ayırabilir misiniz!?
Gülebilmek veya gülmek! Bu iki ayrı eylemi tartışabilirsiniz. İnsan iki olay karşısında güler; birincisi gördüğü farklılık olayı, diğeri ise hatalı davranışla ilgili olarak.
Doğup yaşadığım kentimde gülmek için kendimi zorladığım halde, gülmeyi beceremez haldeyim!
Sabahlar evden gazeteye gelinceye, akşam da evime gidinceye kadar çok sayıda insan benim yolumu kesip kentteki ve ülkedeki sorunları benimle paylaşıyor.
Onları dinliyorum, bazı zamanlarda bir kaldırımın kenarına oturup dakikalar, hatta bir saat süre ile dinlediğim olmuştur. Vatandaş sıkıntılı, sıkıntılarını dile getirmemi ve gazetemde yazmamı istiyorlar, hatta bazı kişiler; “Bu olayı sadece sen yazabilirsin, başkası bizi dinlemez bile!” diyenlere rastlıyorum.
Ben meslektaşlarıma güveniyorum ve onlara söz söyletmem, her meslektaşım çıkarsız ve karşılıksız olarak halkın sorunlarını dile getirmek için haberlerini yapacaklarına inanıyorum.
Bu konuda biraz da yazılı medya olarak düşünürsek, günde bir yaygın basından gazete alan kent esnafının bir de yerel gazeteyi ‘bedava’ değil de para karşılığı aldığı olaylarının çoğalması ile farklılık yaşanacaktır.
Gülemiyorum, gülmek istiyorum, hepimiz gülmek istiyor aslında! Ama vatandaşın gülmesi için şehir yaşamının yöneticilerinin önemli uygulamaları burada önem taşımaktadır!
Gazetemizde haberini yaptık, Kıbrıs şehidi Halil İbrahim Karaoğlanoğlu Parkı‘ndaki çalışmalar neticesinde parkın levhası ağaçlar arasına yerleştirilmiş ve görülmüyor. Bir parkın isim yazılı levhası giriş kapıları önünde yer alır!
Sözkonusu parkımızda çalışmalar yapıldı, parkımızda toprak yerine beton zemin döşendi. Kesilen ağaçlardan geride kalanların topraktan nefes alabilmesi için teknik çalışmalar yapılarak parkımızın içerisi betonlaştırıldı.
Oturaklar yapıldı, su havuzları yapılarak çocuklar içerisinde yüzmeye başladı. Güzel oldu derken, bir gördüm ki, parktaki beton yerler sökülüyor! Ne olduğunu sorduğumda işçilerden aldığım yanıt; “sökün dediler, söküyoruz!”oldu.
Nerede hata yapıldı da sökülüyor bu kadar yapılan çalışma!? Söküldükten sonra yeniden yapılacak yeni işlemler için gerekli masrafı kim karşılayacak!?
Bu işlemler yapılmadan önce proje ile ilgili ön çalışma yapılmadı mı?
Karaoğlanoğlu parkı içerisinde daha önceden yerleştirilen betonlaşmanın hangi amaçla yeniden söküldüğü ve son halinin nasıl olacağını vatandaşlar merak edip bizlere soruyor.
Buradaki işleri yüklenici firma bile yapmış olsa, milli bir servetin yapıp-sökme olayını da iyi hesap etmek gerekmez mi!? Saygılarımla…