Yılı uğurluyoruz, 2019 yılına güle güle derken, 2020 yılına hoş geldin dileklerimizle birlikte bizleri bekleyen olumlu ve olumsuz olaylara hazırlıklı olmamız gerektiğini de unutmamamız gerekiyor.
Geriye doğru baktığımızda yılın bugününe kadar neler yaşadık, çevremizde, komşu ülkelerde ve dünyada neler olup bittiğini gözlerinizin önünde bir film şeridi gibi geçirebiliyor musunuz?
Yılı bitirdik, yarın sabah yeni bir yılın ilk günleriyle uyanacağız. Yarından itibaren başlayacak yeni uygulamalara hazırlıklı mıyız? Elbette aklınıza ilk gelen yeni yılla birlikte başlayacak zamlar olacaktır. Garipsememek gerekiyor, her yılın başında yapılan uygulamalara alışkın olmamız gerekiyor.
Özverili bir millet olduğumuz için olsa gerek ki, Hükümetler yeni yılı zamlarla karşılatır insanlara. Yıllardır böyle gelmiş ve böyle de yürütmeye çalışıyorlar.
Kaşıkla verip, kepçe ile alma olaylarına insanlarımız kanıksadı ama, bir türlü şu ekonomik yaşantı sağlıklı şekilde yürütülemiyor!
Yine de umutlarımızı yitirmeyen, sabırla kenetlenmeye çalışan bir millet olarak dayanma gücümüzü zorlamakla geçiyor ömrümüz.
İnsanlarımız ekonomik sıkıntılarla mücadele verirken, kadına yönelik şiddet, işsizlik ve insanlar arasındaki samimiyet olaylarındaki olumsuzluklar bizleri üzüyor.
Suriye’deki iş savaş bir türlü sonlandırılmıyor, insanlar perişan. Yeni bir göç dalgasından sözedilirken, bu kez Libya’daki iş savaş gündeme getirildi.
Emperyalizmin doymak bilmeyen para kazanma hırsı, ürettiği silahları satabilme adına geri kalmış veya gelişmekte olan ülkelerde oynadığı ve tezgahladığı oyunlara gelinmemesi gerekiyor.
Sakin şekilde başınızı geriye doğru kaldırıp önünüze baktığınızda, ülkelerdeki insanların arasına sızan ajanları ile toplumda nasıl huzursuzluk oluşturulmaya ve insanlar arası kavgaları artırarak iş savaşı körüklemeye çalışanları görebilirsiniz.
Her ne hikmetse, hangi ülkede bir iş kargaşa oluşturulsa, hemen Türkiye’den destek isteniyor ve olayların içerisine çekilmesi için çalışmalar yapılıyor.
Suriye’deki iş savaşın başladığı ilk günden bu yana Amerika ile Rusya arasındaki atışmaların, sürtüşmeler ile diplomatik görüşmelerin ardından çıkan sonuçlara baktığımızda Türk askeri ön plana çekiliyor ve şehitler veriyoruz.
Bizim askerimizi sahaya süren bu iki ülke yöneticilerinin, kendi aralarında kapalı kapılar ardından neleri paylaşmaya çalıştıklarını anlayabilmemiz önem taşıyor.
Şimdi de Libya ile ilgili asker gönderme olayı ortaya çıktı. Askerimizin bir kısmı Suriye topraklarında, bir kısmı KKTC’de, bir kısmı diğer bazı ülkelerde konuşlanmış durumdayken, şimdi de Libya krizine çözüm için asker göndereceğiz.
Yeni yılın barış içerisinde yaşanabilen bir dünya olabilmesi için emperyalizme karşı topyekün mücadelede buluşabilmek umudu ile, huzurlu yıllar diliyorum. Saygılarımla…
