Gazetemizin bu sütunlarında 8 Ağustos 2014 tarihinde “mücadeleye davet” başlıklı yazımda, uyuşturucuya karşı çalışmalara geç kalınmadan başlanılmasını ve bir platform oluşturulmasını önermiştim.
Osmaniye’deki etkili veya yetkililer ile sivil toplum kuruluşlarından herhangi bir girişimin bu güne kadar başlatılmadığını görmekteyiz.
Yakın çevremizden başlamak üzere, Osmaniye’miz, bölgemiz ve ülkemizin geleceğini düşünüyorsak, en kısa sürede mücadeleyi başlatmamız gerekiyor. “Bana değmeyen bin yaşasın!”mantığını bir kenara bırakarak, insanlık adına, geleceğimizin teminatı gençlerimiz adına geç kalmamak önem taşıyor.
Devletin resmi haber ajansı, (Anadolu Ajansı) haberini şimdi sizlerle paylaşacağım. Ajansın haber kaynağı yine bir devlet kurumu olan (TÜİK) olduğunu da vurgulamak istiyorum.
TÜİK araştırmasına göre, son dönemde ölümlere yol açan uyuşturucu madde bonzain’in Türkiye’deki kullanım yaşı 11’in altına düşmüş.
Gelin haberi birlikte okuyalım: “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) araştırması, Türkiye'de bonzai kullanımına ilişkin çarpıcı sonuçları ortaya çıkardı. AA muhabirinin TÜİK araştırmasından derlediği bilgilere göre, geçen yıl 48 bin 374 çocuk bağımlılık yapan madde kullanımı nedeniyle güvenlik birimlerine getirildi. Çocukların 32 bin 849'unun sigara, 4 bin 439'unun esrar, 213'ünün bonzai, 171'inin hap ve 118'inin de eroin kullandığı tespit edildi. Çocukların bir kısmının da "uçucu", "yapıştırıcı" ve "çözücü" tabir edilen maddeler kullandığı belirlendi.
Araştırmada, Türkiye'de bonzai kullanım yaşının 11'in altına kadar düştüğü ortaya çıktı. Yaş gruplarına göre değerlendirildiğinde bonzai kullanan çocukların 165'inin yaşı 15-17 aralığında, 42'sinin yaşı 12-14 aralığında, 6'sının yaşı ise 11'in altında olduğu belirlendi.
ÖNCE SÜRÜNDÜRÜYOR SONRA ÖLDÜRÜYOR
Kullanımı sonrasında denge kaybından, konuşma güçlüğü, kısmi bilinç kaybından ölüme varan ciddi sonuçlara neden olan bonzainin, tedavi süreci de bir o kadar zorlu. Kalp atışlarını hızlandırması nedeniyle kullanıcılarına ölüm korkusu yaşatan bonzai nedeniyle, intihar vakaları da yaşanabiliyor. (AA)”
Yaşanan acı gerçeklerden oluşan haberi sizlerle paylaştım. Bu acı olayların çevremizde yaşanmaması, yakınlarımızın ve çocuklarımıza etki etmemesi uğruna mücadele yapmamakta neden insanlar duyarsız kalıyorlar, bunu anlamakta zorlanıyorum?
Kitap ve gazete okumaktan uzaklaşan gençlerimiz, bilgisayar başında geçirdikleri zamanla birlikte akılları değişik şekillerle oyalanır duruma geliyor.
İzmir’in Gaziemir ilçesinde açık lise öğrencisi 17 yaşındaki Mesut Kamil Sayan isimli genç, bilinmeyen bir nedenle bunalıma girmesi sonucu, polis babasına ait tabancayı eline alıyor, önce bilgisayarın kasasından söktüğü harddisk’e, ardından da başına ateş ederek yaşamına son veriyor.
Bir gencin önce bilgisayarına ateş açıp, ardından da kafasına sıkarak intihar etmesi olayı, düşündürücü olduğu kadar önemsenmesi gereken intihar konusu olması gerekir. Bilgisayar ile intihar eden bir gencin sonu!
Gençlerimizin eğitimi ve geleceği çocuk yaşlarda başlatılarak geleceğin sağlıklı genç kuşaklarının yetişmesini sağlamak adına, geç kalınmadan gereken uğraşıları hepbirlikte vermemiz gerekiyor. Yarın çok geç kalabiliriz, saygılarımla…
