Ülkemiz üzerindeki KARA bulutlar yavaş yavaş dağılmaya başlarken, sakin düşünmek, sakin görmek ve sakin kafa ile okumamız gereken olayları anlatmaya çalışacağım.
Halkamızı yıllardır “inançlara saygı” sözleri ile kandırarak, genç beyinleri zehirleyenlerin, aslında “Din” adına değil de Amerikan emperyalizminin himayesinde yaşamını sürdüren zat’ın projeleri, Demokrasi aşığı, Cumhuriyet’ine bağlı Milliyetçi insanların uğraşı sonucu geri tepti.
Bu arada, demokrasi adına darbeyi gerçekleştirmek isteyen hainlere karşı verilen “Dik duruş” olayında, fırsatı kollamak isteyen bazı “cemaat gruplarının” halkın arasında bir takım olumsuzluklar gerçekleştirmeleri de ülkemizdeki gündem haberleri arasında yer aldı.
Türkiye’de Cuma gününün akşamını ‘Kara’ya çevirmek isteyen ve yıllardır vergilerimizden kesilen paralarla maaşlarını alanlar, görevlerinde yükseltilenler, uç noktalara kadar getirilenler hainlerin ihanetlerini iyi okuyamayan veya okumak istemeyenleri de ‘Hain’ olarak görebilirim.
Bu günlerde yaşadığımız sürecin ileriye dönük sağlıklı toplumsal yaşam isteniyorsa, geriye dönük yaşananları incelemek gerekiyor.
Dünkü bilgilere göre “Fetö yandaşı” olarak 50 bin kişiye yakın gözaltılar oldu ve devam ediyor. Bir cami İmamı, sonrasında ağlayarak verdiği vaizlerle halkı kendisine çeken, sonrasında ekonomik olarak güçlenmeye çalışan bir zat’ın kendi ülkesinde kan döküp, halkın hür iradesini devirme girişimi düşüncesini akademisyenlerin inceleme yapması gerekir. Bu zat’ın aklından zoru nedir, bu zat’a inananlar nasıl inanmışlardır? Bu zat, kendi kitlesini göstererek Türkiye’deki yerel veya genel seçimlerde siyasi parti genel başkanları ile görüşmelerinde “Belediye Başkan ve milletvekili Adayı sayısı” vermiş midir? Seçimler öncesinde siyasi parti genel başkanları Fetö ile görüşmeleri sonucunda “oy kazanma adına” isteklerini yerine getirmiş midir?
Türkiye’de iktidara gelmek isteyen siyasi parti genel başkanlarının, seçimler öncesinde Fettullah Gülen ile birlikte olmaları ile ilgili fotoğrafları arşivlerde bulabilirsiniz.
Türkiye’de Başbakanlık görevlerinde bulunan; Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Bülent Ecevit, ile birlikte çekilmiş fotoğrafları gördüğümüzde, Gülen’in bu önemli isimlerin yanında hangi sıfatla birlikte bulunduğunu halkımız adına merak ediyoruz?
Fetullah Gülen’in Amerika’daki yaşamı ile ilgili olarak, “sığınma hakkı” konusunda “zamanın uzatılması” noktasında Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi Başbakanı veya yetkilisinin imzasının bulunduğunun da açıklanmasını halkımız adına önemsiyorum.
Cumhurbaşkanı’nın yaverliği görevine kadar yükselen bir ismin, Genel Kurmay Başkanı’nın en yakınına sızan ismin bu güne kadar nasıl belirlenemediğini merak ediyorum!
Fetullah Gülen’in SGK’dan aldığı emekli maaşının 20 Temmuz 2019 günü dondurulduğu, ancak Gülen’in emekli maaşını 19 Temmuz 2016 günü çektiğini öğreniyoruz.
15 Temmuz’da başlatılan FETÖ’cü faşistlerin darbe girişiminin ilk günü yönlendirici zat bilinirken, SGK 19 Temmuz günü bu zatın maaşını neden engellemedi? İktidarın ve muhalefetin sağduyu ve kararlılıkla hareket ederek, ayrıştırıcılığa meydan vermeden bu tehlikeli girişimleri planlayanların yakalanması için zaman geçirilmemelidir.
Halkımızı yaşanan olayları İYİ Okuma’ya davet ediyorum, saygılarımla…
Halkamızı yıllardır “inançlara saygı” sözleri ile kandırarak, genç beyinleri zehirleyenlerin, aslında “Din” adına değil de Amerikan emperyalizminin himayesinde yaşamını sürdüren zat’ın projeleri, Demokrasi aşığı, Cumhuriyet’ine bağlı Milliyetçi insanların uğraşı sonucu geri tepti.
Bu arada, demokrasi adına darbeyi gerçekleştirmek isteyen hainlere karşı verilen “Dik duruş” olayında, fırsatı kollamak isteyen bazı “cemaat gruplarının” halkın arasında bir takım olumsuzluklar gerçekleştirmeleri de ülkemizdeki gündem haberleri arasında yer aldı.
Türkiye’de Cuma gününün akşamını ‘Kara’ya çevirmek isteyen ve yıllardır vergilerimizden kesilen paralarla maaşlarını alanlar, görevlerinde yükseltilenler, uç noktalara kadar getirilenler hainlerin ihanetlerini iyi okuyamayan veya okumak istemeyenleri de ‘Hain’ olarak görebilirim.
Bu günlerde yaşadığımız sürecin ileriye dönük sağlıklı toplumsal yaşam isteniyorsa, geriye dönük yaşananları incelemek gerekiyor.
Dünkü bilgilere göre “Fetö yandaşı” olarak 50 bin kişiye yakın gözaltılar oldu ve devam ediyor. Bir cami İmamı, sonrasında ağlayarak verdiği vaizlerle halkı kendisine çeken, sonrasında ekonomik olarak güçlenmeye çalışan bir zat’ın kendi ülkesinde kan döküp, halkın hür iradesini devirme girişimi düşüncesini akademisyenlerin inceleme yapması gerekir. Bu zat’ın aklından zoru nedir, bu zat’a inananlar nasıl inanmışlardır? Bu zat, kendi kitlesini göstererek Türkiye’deki yerel veya genel seçimlerde siyasi parti genel başkanları ile görüşmelerinde “Belediye Başkan ve milletvekili Adayı sayısı” vermiş midir? Seçimler öncesinde siyasi parti genel başkanları Fetö ile görüşmeleri sonucunda “oy kazanma adına” isteklerini yerine getirmiş midir?
Türkiye’de iktidara gelmek isteyen siyasi parti genel başkanlarının, seçimler öncesinde Fettullah Gülen ile birlikte olmaları ile ilgili fotoğrafları arşivlerde bulabilirsiniz.
Türkiye’de Başbakanlık görevlerinde bulunan; Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Bülent Ecevit, ile birlikte çekilmiş fotoğrafları gördüğümüzde, Gülen’in bu önemli isimlerin yanında hangi sıfatla birlikte bulunduğunu halkımız adına merak ediyoruz?
Fetullah Gülen’in Amerika’daki yaşamı ile ilgili olarak, “sığınma hakkı” konusunda “zamanın uzatılması” noktasında Türkiye Cumhuriyeti’nin hangi Başbakanı veya yetkilisinin imzasının bulunduğunun da açıklanmasını halkımız adına önemsiyorum.
Cumhurbaşkanı’nın yaverliği görevine kadar yükselen bir ismin, Genel Kurmay Başkanı’nın en yakınına sızan ismin bu güne kadar nasıl belirlenemediğini merak ediyorum!
Fetullah Gülen’in SGK’dan aldığı emekli maaşının 20 Temmuz 2019 günü dondurulduğu, ancak Gülen’in emekli maaşını 19 Temmuz 2016 günü çektiğini öğreniyoruz.
15 Temmuz’da başlatılan FETÖ’cü faşistlerin darbe girişiminin ilk günü yönlendirici zat bilinirken, SGK 19 Temmuz günü bu zatın maaşını neden engellemedi? İktidarın ve muhalefetin sağduyu ve kararlılıkla hareket ederek, ayrıştırıcılığa meydan vermeden bu tehlikeli girişimleri planlayanların yakalanması için zaman geçirilmemelidir.
Halkımızı yaşanan olayları İYİ Okuma’ya davet ediyorum, saygılarımla…
