Emekli maaşlarına Yüzde 25 oranında zam yapıldı ya; ne oldu yani, çok mu bir artış olduğunu sananlar “şükür, bu da yeter!”diye kendilerini oyalamaya başladılar.
Ne diyelim, hayırlı ve uğurlu olsun! Ancak ve “ancak”ları da düşünmemiz gerekmez mi!?
Emekli maaşlarına yüzde 25 oranında zam yapılırken; ekmek ve diğer tüketim ürünlerine de aynı oranda zam yapıldığına göre, değişen ne oldu? Sadece paramızdaki sıfırların sayısı artarken, alım gücünün aynı olduğu ortaya çıkıyor.
Bir arkadaşınızla karşılaştığınızda; “Veli Paşa nasılsınız!?” diye sorabilirsiniz. O kişi size gülümser ve teşekkür eder. Aynı kişiye, “Paşe Veli nasılsınız!?”dile sormuş olsanız aynı şekilde gülümser ve teşekkür eder.
Şimdi ne oldu? Asgari ücrete yapılan zam oranının yarısı bile emeklilere verilmeyerek, iktidar partisinin yönetimi emekli vatandaşlarını ne gibi bir yaşama sınavına uygun gördüğü yönünde tepkiler artabilecektir.
Yaklaşık 13 milyon SSK ve Bağ-Kur emeklisi vatandaş 2023 yılı emekli maaşlarına yapılacak zam oranını bekliyordu. Enflasyon verileri sonrası memur ve memur emeklilerine toplamda yüzde 16,39, SSK ve Bağ-Kur emeklilerine ise yüzde 15,39 zam alacaktı.
Cumhurbaşkanı Eroğan bu rakamlar üzerinden bir değerlendirme yaparak tüm emeklilerin maaşlarını yüzde 25 oranında artırıldığını açıkladı.
Bu artırmanın adına da “refah payı” denilirken, bu ay içerisinde alınacak olan zamlı maaşlar da belli oldu. En düşük emekli maaşı 3 bin 500 Tl’den 4 bin 375 Tl’ye çıkmış oldu.
Bu rakam 2000 yılı sonrasındaki SSK, Bağ-Kur emeklileri için geçerli oluyordu. 2000 yılı öncesi en düşük 4 bin 687 Tl maaş alanlar ise yeni artışla birlikte 5. 858, 75 Tl. maaş alacaklar. Bu arada en düşük memur emeklisi maaşı ise 6 bin 78 Tl’den 7.597, 5 Tl’ye çıkarılmış oluyordu.
Emekli maaşlarındaki rakamın netlik kazanmasının ardından görüştüğüm vatandaşlardan “şükür” sözcüklerini de “itiraz” sözcüklerini de duydum.
Şaşırdım mı, şaşırmadım!
Yalnız yaşayan veya eşi ile birlikte iki kişilik bir emeklinin evi kirada değilse, çocuklarını da ev ve iş sahibi yapmışsa açıklanan bu rakama böylesi kişilerin “çok şükür”demelerini garipsemedim.
Asıl beni düşündürenler, öğrencisi olan çocuklu emekli bir aileye tek emekli maaşının nasıl yetebileceğiydi.
Bir öğrencinin aylık servis ve öğle yemeği giderinin bin liradan aşağı olmadığını düşündüğümüzde, elektrik, su, doğalgaz ve benzeri zorunlu giderlere bir de gıda gereksinimlerini eklediğimizde yeni emekli maaşının 4 bin 375 Tl paranın nereye yetebileceği yönündeydi.
Bir emekli bu maaşı ile TOKİ’ye ev almaya cesaret edebilir miydi? Araba almasını zaten düşünemezdi. Sadece ömrünün geriye kalan kısmını yaşamaya çalışarak aldığı emekli maaşı ile geçinebilmenin mücadelesini verebilirdi.
Hangi açıdan hesaplarsınız hesaplayın, öğrenci çocukları olan bir emekli için alacağı maaşın daha ilk haftada biteceğini kimse inkar edemeyecek kadar net olarak bilmekteyiz.
Yorum Yazın