Öncelikle yazıma böyle bir başlık attığım için okurlarımdan özür dilerim. Çünkü küfür içeren sözleri bu güne kadar sadece şahsıma yönelik söylenilen yalanlara karşı kullanmışımdır!
Bu olay ise memleketimizi, ekmeklerini kazanırken şehit olan emekçi kardeşlerimizi ilgilendirdiği için, gazetedeki haberi okuyunca dayanamadım ve böylesi bir başlık kullandım.
Anımsarsanız, Manisa-Soma’da 13 Mayıs 2014 günü yaşanan maden faciasında 301 madencimizi kaybetmiştik. Olayla ilgili sorumlu olarak yargılanan 6’sı tutuklu, 46 sanık önceki gün Hakim karşısına çıktı.
Facianın yaşandığı ocakta yapılan bilirkişi inceleme raporu mahkemeye yetiştirilememişti. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görüşülen davada söz alan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürhan’ın savunması çok ilginçti. Gündeme göre davayı sulandırmak isteyip, yaşanan olumsuzluklardan pay çıkarırcasına savunma yapan kömür işletmesinin patronu bakın de diyor: “Ülkemiz PKK, DHKPC, FETÖ saldırısı altındadır. Bu örgütler Somayı’da yapmışlardır. Bilirkişi raporu yazanlar iradeden talimat almadan raporu yazamaz. Bilirkişileri yönlendirdi”
Duruşma 23 Ağustos gününe ertelenirken, maden ocağı patronunun savunduğu iddiaya, siz olsaydınız ne derdiniz? 301 canın toprağa verildiği bir facianın ardından inceleme yapan bilirkişilerin raporlarını mahkemeye yetiştirememesi olayında kimin parmağı olabilir? O raporlar yetişmesi ile maden ocağı patronunun “olumlu/olumsuz” yönetimi ortaya çıkacaktır. Durum böyle ise raporun gecikmesi olayında, kendinizi ihbar ediyorsunuz ey Can Gürkan!..
Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbine bomba atan asker kılıklı faşist zihniyetli kişilerin bu günlere gelmesinde kimin katkısı varsa vijdanlarına hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. “Yanıldım, kandırıldım” gibi sözler bu yaz sıcağında bu halkı kanıksatamaz!
15 temmuz’da yaşadığımız “Darbe girişimi” olayının yaşandığı olaylarda rol alan asker, polis ve diğer kamu görevlilerinin bugün temizlenmesine çalışılıyor. Bir halk deyimi vardır: “Yılanın başını küçükken keseceksin!”
Yılanı küçükken fark edemeyip, bir kedi yavrusu gibi severek büyütenler, gün olduğunda başını ezmeye kalkışırken bile ödünler verilerek ‘onların sözleri ile’ yönetimler sürüp gitmedi mi?
Ülkemizde hangi yıldan bu yana, siyasilerimiz ve devletin başındaki yöneticilerimiz; “İmanlı –inançlı gençler yetiştirmek için İmam Hatip okullarına önem vermeliyiz!”dediklerini anımsayın. İlkokulların bir çoğunun İmam Hatip Ortaokulu haline dönüştürülmesi, çocuklarımızın sanki zorunlu kılınarak İmam Hatip okullarına yönlendirilmesi dönemi ne zaman başladı? Bu süreci başlatanların FETÖ örgütü içerisindekilerin olduğunun farkına varamadan uygulayan MEB’na ve onay verenlere şimdi ne diyelim!?
Şu anki iktidarı en iyi şekilde kullanmak suretiyle hertürlü kurumda yuvalanmayı başaran FETÖ örgüt üyeleri ile ilgili anımsatma yapan haber ve köşe yazılarımız karşısında onlara inanmadınız mı?
Dün itibarı ile Diyanetten 3 bin 672 Fetö’nün temizlendiği haberini okuyoruz. Türkiye’de Osmaniye ilimizin de FETÖ örgütüne maddi-manevi katkıları bulunan çok sayıda “inanç sömürücüsü-vatan haini” bulunduğunu tahmin ediyorum.
Osmaniye’de yıllardır FETÖ örgütü üzerinden ekonomik çıkarları ile yükselenleri, katkıda bulunanları ve bu günlerde de başlarını kuma gömerek “Nöbetin en önünde bulunanları” fark edemediğiniz anda, bunların kökünün kazınması zordur! Çünkü onlar; bukalemun gibidirler. Saygılarımla..
Bu olay ise memleketimizi, ekmeklerini kazanırken şehit olan emekçi kardeşlerimizi ilgilendirdiği için, gazetedeki haberi okuyunca dayanamadım ve böylesi bir başlık kullandım.
Anımsarsanız, Manisa-Soma’da 13 Mayıs 2014 günü yaşanan maden faciasında 301 madencimizi kaybetmiştik. Olayla ilgili sorumlu olarak yargılanan 6’sı tutuklu, 46 sanık önceki gün Hakim karşısına çıktı.
Facianın yaşandığı ocakta yapılan bilirkişi inceleme raporu mahkemeye yetiştirilememişti. Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki görüşülen davada söz alan Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürhan’ın savunması çok ilginçti. Gündeme göre davayı sulandırmak isteyip, yaşanan olumsuzluklardan pay çıkarırcasına savunma yapan kömür işletmesinin patronu bakın de diyor: “Ülkemiz PKK, DHKPC, FETÖ saldırısı altındadır. Bu örgütler Somayı’da yapmışlardır. Bilirkişi raporu yazanlar iradeden talimat almadan raporu yazamaz. Bilirkişileri yönlendirdi”
Duruşma 23 Ağustos gününe ertelenirken, maden ocağı patronunun savunduğu iddiaya, siz olsaydınız ne derdiniz? 301 canın toprağa verildiği bir facianın ardından inceleme yapan bilirkişilerin raporlarını mahkemeye yetiştirememesi olayında kimin parmağı olabilir? O raporlar yetişmesi ile maden ocağı patronunun “olumlu/olumsuz” yönetimi ortaya çıkacaktır. Durum böyle ise raporun gecikmesi olayında, kendinizi ihbar ediyorsunuz ey Can Gürkan!..
Türkiye Cumhuriyeti’nin kalbine bomba atan asker kılıklı faşist zihniyetli kişilerin bu günlere gelmesinde kimin katkısı varsa vijdanlarına hesap vermesi gerektiğini düşünüyorum. “Yanıldım, kandırıldım” gibi sözler bu yaz sıcağında bu halkı kanıksatamaz!
15 temmuz’da yaşadığımız “Darbe girişimi” olayının yaşandığı olaylarda rol alan asker, polis ve diğer kamu görevlilerinin bugün temizlenmesine çalışılıyor. Bir halk deyimi vardır: “Yılanın başını küçükken keseceksin!”
Yılanı küçükken fark edemeyip, bir kedi yavrusu gibi severek büyütenler, gün olduğunda başını ezmeye kalkışırken bile ödünler verilerek ‘onların sözleri ile’ yönetimler sürüp gitmedi mi?
Ülkemizde hangi yıldan bu yana, siyasilerimiz ve devletin başındaki yöneticilerimiz; “İmanlı –inançlı gençler yetiştirmek için İmam Hatip okullarına önem vermeliyiz!”dediklerini anımsayın. İlkokulların bir çoğunun İmam Hatip Ortaokulu haline dönüştürülmesi, çocuklarımızın sanki zorunlu kılınarak İmam Hatip okullarına yönlendirilmesi dönemi ne zaman başladı? Bu süreci başlatanların FETÖ örgütü içerisindekilerin olduğunun farkına varamadan uygulayan MEB’na ve onay verenlere şimdi ne diyelim!?
Şu anki iktidarı en iyi şekilde kullanmak suretiyle hertürlü kurumda yuvalanmayı başaran FETÖ örgüt üyeleri ile ilgili anımsatma yapan haber ve köşe yazılarımız karşısında onlara inanmadınız mı?
Dün itibarı ile Diyanetten 3 bin 672 Fetö’nün temizlendiği haberini okuyoruz. Türkiye’de Osmaniye ilimizin de FETÖ örgütüne maddi-manevi katkıları bulunan çok sayıda “inanç sömürücüsü-vatan haini” bulunduğunu tahmin ediyorum.
Osmaniye’de yıllardır FETÖ örgütü üzerinden ekonomik çıkarları ile yükselenleri, katkıda bulunanları ve bu günlerde de başlarını kuma gömerek “Nöbetin en önünde bulunanları” fark edemediğiniz anda, bunların kökünün kazınması zordur! Çünkü onlar; bukalemun gibidirler. Saygılarımla..
