Dün milli bayramlarımızdan, kurtuluş savaşımızın en önemlisi “30 Ağustos Zafer Bayramı”nın 95.’nciyi yılını kutladık.
Milli kurtuluş Savaşımızın önderi, Türkiye Cumhuriyeti’mizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bir kez dana saygı ile andık. O’nun eserlerinin sonsuza dek sürmesi için insanlar akın akın Anıt Kabir’deydi dün.
Bağımsızlığına önem veren bir millet olarak, sömürüye karşı direnen, esareti kabullenmeyerek gerçekleşen direnişte; erkeği ile kadını omuz omuza, çocuğu ile genci yan yana birlik olup 26 Ağustos günü başlatılan eylemin 30 Ağustos günü taçlanması olayının 95’nci yılını kutladık.
Baskılar nereden ve ne şekilde gelirse gelsin, haksızlıklara karşı, esaret zulmüne karşı dik duruş sergileyen bir millet olarak bugün de aynı yüreklilikle bağımsızlığımıza düşkünlüğümüz sürmektedir.
Kim veya kimler nerede, ne derse desin; yeri ve zamanı geldiğinde bu millet zulmedenlere gereken dersi vermeye hazır yüreklilik içerisinde yaşamını sürdürmektedir.
Bir kez daha 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlarken, yarına gelmek istiyorum.
Dün milli bayramımızı kutlamanın ardından yarın da dini bayramlarımızdan Kurban bayramının ilk gününü kutlayacağız.
Birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, kırgınlık ve küskünlükleri ortadan kandıran dini bayram günlerinde hoş sohbetlerin samimi olmasını bekliyorum.
Dünlere kadar birbirleri ile kırgın veya kırgın olanlar yarın başlayacak olan kurban bayramının ilk gününde birbirleri ile samimi ortam içerisinde kucaklaşmalı, el sıkışmalı ve barış içerisinde yaşamanın yolunun ilk adımını atmalıdır.
Komşu ülkelerimizde yaşanan olumsuz olayları izliyoruz. Özellikle İslam ülkelerini karıştıran, insanlar arasında bölücülük oluşturarak topraklarındaki değerleri sömürebilme adına çeşitli oyunları sahneye koymaya çalışan emperyalist güçlerin karşısında aklımızı iyi kullanmak zorundayız.
İslam ülkelerinde yaşanan olaylara üzülüyoruz, süreç içerisinde ve günün birinde bizim ülkemizde de aynı olumsuz olayların yaşanması için uğraş verenlerin hedeflerini iyi anlamak zorundayız.
Komşumuzda yaşanan olumsuzlukların şu veya bu şekilde bizim ülkemizi ve insanlarımızı etkilediği gerçeğinde yola çıkarak, insanlarımız arasında oluşturulmak istenilen bölücü ve kışkırtıcı olaylara meydan vermememiz gerekiyor.
Özellikle de siyasilerimiz bu günlerde kullandıkları sözcüklerin, ağızlarından çıkan sözlerin önemli olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, yarın bayram mesajlarının da aynı güzellikte olmasını bekliyoruz.
Kimseyi kırmadan, ötelemeden, koltuk veya makam sevdasını bir kenara bırakarak Kurban bayramı mesajlarında incelikli ve samimi sözcükler seçilerek konuşmaların yapılmasını bekliyoruz.
Dün Milli bayramlarımızdan “Zafer Bayramını” kutladık, yarın dini bayramlarımızdan Kurban bayramını kutlayacağız.
Kurban Bayramınızı kutlar, 4 günlük aradan sonra yeniden buluşmak umudu ile sevgi ve saygılarımı sunarım. Mutlu günler dileklerimle…
