Sürücü kursuna yazılır, sınavlarına girer ve kazanırsız. Sonrasında direksiyon sınavını da geçip “belgenizi” alırsınız. Eğer sağlıklı şekilde araç kullanamıyorsanız, elinizdeki sürücü belgeniz sizin iyi bir şoför olduğunuzu göstermez.
Belge, sadece gerekli yerlerde ve yasalar karşısında geçerlilik gösterir ama yapamayacağınız bir işin de başına geçerek, içinden çıkılmaz hale getirmeyi bilmek insanlık erdemidir.
Bu günlerde çift maaş alan bürokratların aldıkları paralar tartışılıyor. Binlerce Üniversite mezunu gencimiz işsizlikten yakınırken, bazı bürokratların birkaç yerden maaş almalarına baktığımda, böylesi kişilerin gençlerimizin ekmek kapılarının önünde “sıkıntı” oluşturduklarını anlıyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emeklilikte yaşa takılanlarla ilgili teklifin yıllık maliyetinin 26 milyar lira olduğunu söylediği günleri anımsıyorum. 17 Ekim 2018 tarihli gazete haberlerini araştırırsanız, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerini bulabilirsiniz.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT)’lilerin isteklerine karşı konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Erken emekli olacak, çalışmaya devam edecek. Yani, çift dikiş” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a katılalım diyelim! 9 bin gün prim ödediği halde hala SGK’na prim ödeyerek yaşının dolmasını bekleyen kişinin ödediği primlerin toplam parası nereye gidiyor? Başka bir olaya geçelim; Bir dönem Milletvekilliği yapan kişinin emekli sayılmasında yaş sınırı aranıyor mu?
Konuşmadaki ayrıntıları okuyorum, EYT Derneğinin Başkanı eleştiriliyor ve 38 yaşında emekli olabilmesini istediği söyleniyor ve 48 yaşında emekli olabileceği belirtiliyor. Bu sözleri kabul edelim, ancak emekliye ayrılma yaşı gelen bir çalışanın prim ödeme sayısı üzerinden maaşa bağlanması olayı neden gerçekleştiril miyor?
Burayı da geçelim ve bugünlere gelelim. Emeklilerin yeniden çalışması sırasında alacakları maaşı “çifte dikiş” olarak gören AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın imzaladıkları ikinci, üçüncü, hatta dördüncü kurumlarda çalışıp maaş alanların mevcut işlerini sanırım biliyor olmalı!
Bir gazetecinin kadrosunun bulunduğu gazete dışında haber yapması veya ikinci bir gazetede çalışması, herhangi bir şirket ya da kurumda çalışması “Yasak” olarak vurgulanıyor. Asgari ücret bile alamayan yerel gazeteciler için bile bu uygulama yaşanırken, şu anda görev yaptıkları kurumlardan binlerce lira maaş alanların, ayrıca 3-4 ayrı kurumdan da ayrıca maaş aldıkları haberleri karşısında halkımız ve ter dökerek çalışan emekçi insanlar doğal olarak tepki gösteriyorlar.
Emekliye ayrılarak 1.500,00 Tl ile yaşaması istenen bir insan ile mevcut görevinin dışında her kurumdan binlerce lira maaş alanların isimlerini görenler, hatta bu ülkenin Cumhurbaşkanı’ndan bile fazla maaş alan bürokratların olduğunu öğrenenler; “Adaletten, liyakatttan,inançlardan” soğumaya başlıyor!..
Bu ülkede medyayı satın alabilirler, din insanlarını satın alabilirler, kamu kurumlarının yöneticilerini istedikleri gibi yönlendirebilirler, günlük suni gündemlerle halkın kafasını karıştırabilirler, ama Anadolu insanının her parmağında 4 değil, 5 parmak vardır, bu da günü geldiğinde tepki verebilir!
Yorum Yazın