Gazetemize gönderiler bir mesajı okuduğumda aklıma Çevreci yazar Aktan Hilmi Çamurdan’ı anımsadım.
Çamurdan’a az sonra döneceğim, ancak bize mesaj gönderen Faruk Özbahar’a kentsel ve çevresel duyarlılık için öncelikle teşekkür ediyorum. Özbahar TCDD Raybüs seferleri istiyor ve öneriyor. İsteğini bizimle birlikte TCDD’ye de gönderdiğini yazmış Özbahar.
“Kentimizin diğer illerden neyi eksik?Biz de Osmaniye’de bulunan tren yolunu aktif şekilde kullanmalıyız, bence halkımız bu hizmeti bekliyor”diyerek başlamış yazısına.
Faruk Özbahar’ın istek ve önerilerini birlikte paylaşalım:
“TCDD tarafından hizmet veren Raybüs seferlerini çok beğeniyoruz. Tüvasaş tarafından üretilen Anadolu isimli DMU setleri takdir etmemek elde değil.
Ben Osmaniye ilinde ikamet etmekteyim. Osmaniye ile Adana arasında yolcu potansiyeli oldukça yüksek. Karayolu ile ulaşım otogarların Adana ve Osmaniye kent merkezlerine uzak olması nedeniyle çok zahmetli. Ayrıca bu hat yoğunluk açısından, mesafe açısından, potansiyel ve yol kalitesi açısından gayet iyi durumda.
Adana ile Mersin arasında çok sık tren çalışırken Osmaniye ile Adana arasından günde birer defaya mahsus bölgesel tren ve ekspres trenler çalışmaktadır. Bu trenlerle raylı ulaşım istenilen kaliteye ulaşamıyor. Benim önerim Adana ve Osmaniye arasında düzenli raybüs seferlerinin başlatılmasıdır. Önerimi dikkate alıp gerekli gayreti göstereceğinize canı gönülden inanıyorum.”
Yeniden Aktan Hilmi Çamurdan’ı anımsayalım. Çamurdan, TOYA (Trene Otostop Yapan Adam) isimli bir kitap yayınladı.
Çamurdan 1977 Aralık ayında “Demiryollarının özelleştirilmesine karşı ve Türkiye’nin ulaşım, trafik sorunlarının otoyollarla değil, demiryollarının teknolojisinin yenilenmesi ile çözülebileceği konularında” kamuoyu oluşturmak için Edirne’den yola çıkıp Adana’ya kadar yürüyen insan.
Adanalı Çamurdan çevrecilik ve demiryollarının aktifleşmesi mücadelesi ile tanınır. Çevre kirliliği mücadelesi yanında, tüketici hakları, Akkuyu ve Yumurtalık termik santraller ile diğer nükleer santrallere karşı mücadele ile yaşamını sürdüren Çamurdan’ın ağaçları kesen ve yeşili azaltan belediye başkanlarına karşı da yine uğraş veriyor.
Çamurdan TOYA’nın 131. sayfasında; “Ben Demiryolcuyum. Çünkü artan nüfus ve kentleşmenin getirdiği ulaşıma tek çözüm yolu demiryolu ile yolculuk ve taşımacılıktır.
Bunun gibi on tane otoyol yaparsanız ne olacak. Günde binlerce aracın üretildiği ve satıldığı bir ülkede bu yol kaç sene dayanacak? Bilemedin on sene. Peki sonra ne olacak? Yeni bir otoyol. Adana’nın her tarafı otoyol olsa yine yetmez. İşte çözüm demiryolu.”
1998 yılında kaleme aldığı anılarını kitaplaştıran Çamurdan gibi 2010 yılında da Osmaniye’mizden de bir duyarlı okurumuzun, Faruk Özbahar’ın duygularının aynı olduğunu görüyoruz.
Biz kamuoyu ve yetkililerle konuyu paylaştık. Gerisi ilgilenip duyarlılık gösterebilinmesinde diyoruz. Saygılarımla…
