Bir halk deyimi vardır; “Çarşamba’nın gelişi, Perşembe’den bellidir!”diye.
Dün Çarşamba günüydü, bugün de Perşembe diyoruz ya! İşte bu günün gelişini dünkü köşemde sizlerle paylaşmıştım.
16 Ocak tarihi Atatürk’ün Osmaniye’ye geliş yıldönümü olarak kutlanıyor. Dün, Atatürk’ün Osmaniye’ye gelişinin 94. yıldönümüydü. Nasıl kutlandı. Nasıl kutlandı dersiniz!?
Yağmurlu bir hava vardı, bahane bu ya insanların çoğu Tren garı önüne gidemediler veya gitmediler! Burada yapılacak törenler vardı, onlar da olumsuz hava koşullarına takıldı.
Oysa atalarımız bu vatanı emperyalist işgalcilerden kurtarırken, yağmur, kar, tipi demeden ellerine ne geçmişsi onunla savaşarak kurtarmışlardı.
Atatürk ise silah arkadaşları ile birlikte Anadolu topraklarını dolaşırken, önüne çıkabilecek zararları aklına bile getirmeden vatanın bağımsızlığı için yollara düşmüştü.
Tren yollarında oluşan hasarların düzeltilmesini beklemiş, yollarda başına gelebilecek olumsuz olayları düşünmeden kilometrelerce yol katederek “kurtuluş mücadelesi”nin meşalesini ateşlemeye çalışan bir Atatürk aklınıza getirebiliyor musunuz!?
Tren garında yapılan kısa programın ardından kortej yürüyüşü gerçekleşecekti. Olumsuz hava koşulları, bir diğer deyimle sağanak yağış nedeniyle törene gelenlerin bir çoğu otomobillerine binerek Devlet Bahçeli Meydanı’ndaki Atatürk anıtı önüne geldiler.
Kuva-i Milli Osmaniye Şubesi ekibi ise sağanak yağmura aldırış etmeden Tren garından Atatürk anıtı önüne kadar yürüdüler.
Atatürk anıtı önündeki programda kısa sürdü, ardından neler oldu bilinmez ama, Belediye Kent müzesinin gezildiğini biliyoruz.
Bundan 94 yıl önce Atatürk Osmaniye ziyareti sırasında, kasaba halkına, “yiğit, mert ve güzel kalpli insanlar!”demişti ya!..
Çabuk unutkan olmaya başlar oluverdik! Birilerinin veda yemeğine katılıp orada boy göstermek isteyenleri gözlerimin önüne getiriyorum, bir de önemli gün ve haftalarımıza katılımları…
Bu sütunlarda birkaç yazdığım olmuştur. Cumhuriyet Meydanı’nda Bayram kutlaması yapılır. Vali başta olmak üzere “Halkla bayramlaşma programı” düzenlenir.
O programa eğer kentin Vali’si katılıyorsa Kamu Kurum ve Kuruluş Müdürlerinin çoğunluğu katılır. Vali yerine Yardımcısı geliyorsa, görürsünüz ki, o Müdürlerin çoğunluğu gelmemiştir.
Telefon trafiği ile böyle bir törene Vali’nin gelip gelmeyeceğini öğrenen Kurum Müdürleri gelmemek için kendilerince bir bahane çıkarmaya çalışırlar.
Şu akıllı telefonlar çıktı çıkalı, insan ilişkileri ve sohbet ortamı da ortadan kalktı ya! Ellerindeki telefonla uğraşıp kafasını kuma gömercesine çevresinde olup bitenlerden habersizce yaşamak kolayına gider oldu insanların.
Tıklaya tıklaya yol yürüyenler, evde otururken yanındakilerin konuştuklarını dinlemeyip, duymayanların sayıları artması ile ülke nereye gidiyor, ekonomik yaşam nasıl!? “Bilenler biliyor, bilmeyenler ise bir tutam mercimek sanıyor!” deyimini gibi yaşar olduk. Saygılarımla…
