Bu sütunlarda zam oranları ile ilgili yazarken, tepkilerimi okumuş olmalısınız. Örneğin geçtiğimiz günlerde emeklilere verilen yüzde 6 ile 6 oranındaki zam ile elektrik, çay, şeker ve akaryakıt fiyatlarına yüzde 15 ve üzeri zam yapılmasına tepki göstermiştim.
Ülkeyi yönetenlerin vatandaşın tüketim ürünlerini yaptıkları zamların oranlarının yıl içerisindeki miktarlarını birleştirdiğimizde bir yıllık oranın ne kadar olduğunu hesap edenleriniz mutlaka vardır.
Çay, şeker, elektrik ve bazı ürünlere yüzde 15 oranında zam yapıldı ya, yıl sonuna kadar aynı oranda veya benzeri kaç defa yapıldığını düşündüğümüzde yıllık yüzde 50’lerden aşağıda olmadığını hesaplayabiliriz. Akaryakıt, sigara ve alkol ürünlerine yapılan yıllık zam oranlarını ayrıca hesaplamak gerekiyor.
Milletin tüketim ürünlerine yüzde 15 zam yapılırken, Milletin Vekillerinin TBMM lokantasındaki yemeklere yüzde 100 oranında zam yapıldığını duyunca “Bu zam yerinde!”dedim… Milletvekillerinin lokantasındaki yemeklere yüzde 100 zam yapılıyorsa, enflasyon canavarı ağzını açmış ve dişlerinin arasından ateş savuruyor anlamına gelir.
TBMM’deki lokantada Tarhana çorbası 1 Tl.’den 2 Tl’ye çıkarılmış oluyor. Eee o kadar da olmalı artık, yüzde 100 zam yapıldı ya!..
Osmaniye’de vatandaş bir simit alırken; 1,25 kuruş, 1.50 kuruş ve 2 Tl öderken, bir bardak çayı çay ocaklarında 1,5 Tl’den içerken, bir tabak çorbayı lokantalarda 7 Tl’den, Paça’yı 13 Tl’den içerken TBMM’deki lokantada yemek yiyen Vekillerimiz bu zam üzerine belki biraz vatandaşın halini görmek üzere memleketlerinde bir ekonomik inceleme yapma zahmetinde bulunabilirler.
Kimsenin maaşında veya aldığı görevindeki makamda gözüm yok, olamazda! Ancak; Millet olarak bizler lokantalarda 7 Tl’den çorba içerken, TBMM’nin lokantasında bu para ile 7 kişinin çorba içmesi olayını düşünebiliyor musunuz!?
Vatandaşın işi ve maaşı ile Milletvekillerinin maaşlarını bu arada hesaba katmıyorum, o konudaki yorumları sizlere bırakıyorum.
TBMM’deki lokantada 1 liradan çorba içen, Dana kavurması pilavı 6 liradan, kavurmalı pideyi 8 liradan, ızgara köfteyi 10 liradan, çoban salatasını 1 liradan Bademli keşkülü 2 liradan, fıstıklı tel kadayıfı 2,5 liradan yiyen Milletvekilleri, bundan sonra yüzde yüz zamlı olarak yiyecekler.
Milletvekilleri Meclis lokantasında 1 liradan çorba içerken, seçildikleri memleketlerindeki yerel gazetelere yılda bir kez olsun özel günler veya bayramlarda ‘kutlama ilanı’ vererek paralarının nasip olup olmadığını merak ediyorum.
TBMM’nin önemi ve Milletvekillerinin yaptıkları görevleri düşündüğümde lokantasında yapılan yemeklerin maliyetlerini hesap ediyorum ve bir tabak çorbanın 1 Tl olarak satılması olayının içinden çıkamıyorum. Acaba diyorum, Milletvekilleri çorbalarını 1 Tl’den içerken, sokaktaki vatandaşın da lokantalarda çorbayı aynı fiyattan içtiklerini sanıyorlar veya öyle mi gösterilmek isteniyor!?
Şimdi diyeceksiniz ki, Milletvekillerinin giderleri oluyor, memleketlerinden gelen konuklarını ağırlamak, onların sorunları ile ilgilenmek, çay-kahve ikramları, ziyaretler masrafları oluyor!..
Gülesim yokken, güldürmeyi denemeyin bana! Telefonlarla yapılan işler, bir yerlerin hesabına kesilen hesap faturaları, iyini yaptırmak üzere giden kent insanının Milletvekiline “işim olsun diye” yaptığı “işgüzarlık” olayları düşünmek istemez misiniz!?
Abooo! Sütunum bitiyor, yine hızımı alamadım, sevgi ve saygılarımla…
