İnsanları siyasi görüş ve düşüncelerinden, inançlarından, milliyetlerinden ve cinsiyetlerinden dolayı ayırmak kadar çirkin bir anlayış göremiyorum.
Bölünürsek, parçalanırız. Parçalandığımızda da geri toparlanmak kolay olmayacağını düşünerek, halkımızı bölmek isteyenlere fırsat vermemek gerekiyor.
Birileri çıkıp ortalığı karıştırmak istiyor, burada olayları iyi okuyamayan halkımızın bireyleri de buna destek verirse, bölünmemiz kolay olacaktır. Halkımızın daha sağduyu davranması önem taşıyor.
Siyasiler kendi koltuk sevdaları uğruna bir takım çıkar peşinde görüşlerini halkla paylaşırken, kendi geleceklerini ön planda tutan tavır içerisinde olduklarının bilincine varmamız gerekiyor.
Osmaniye’deki son şehit cenazesinde yaşanan üzücü olayların oluşum biçimini düşünelim. Yaşanan olaylara bakalım. Cenazede şehidin abisi Yarbay Mehmet Alkan’ın acı içerisinde söyledikleri sözleri sosyal medyada farklı yorumlayanların yaptıkları bölücü tavırlarını, o yorumları yapanlara yakıştıramadım.
Yarbay için, resmi giysi içerisinde söylememeliydi diye eleştirebilirsiniz. Ama o Yarbay için “Alevi” yakıştırmasını çok çirkin buluyorum. O eleştiriyi yapanların ailelerinden kaç kişi TSK’de görev yapıyor acaba? Bir aileden ü kişi TSK’de görev yapıyor. Böylesi bir aileye inançlar üzerinden yorum yapma cesaretini alan bölücü zihniyete yuh olsun!
Yine o yakışıksız yorumları sosyal medyada paylaşanlara sormak istiyorum; Mademki öyle düşünüyorsunuz, o zaman Asker veya Polis olmak isteyenler için; “Alevilerin asker veya polis olmalarını yasaklayın!”
Ülkemiz topraklarında birlikte yaşarken; Alevi, Sunni, Hanefi, Şafi, Laz, Çerkez, Kürt, Türk, Abaza vb. ayrımlar yaparak bu ülkede huzuru bozmak isteyen bölücü zihniyetle mücadele etmek gerekiyor.
Yarbay’ın acısını anlamak için ailesinden birilerinin ya bir cinayete kurban gitmesi veya şehit olması mı gerekiyor. Bu acıyı bilmeyenlerin Yarbay için yakıştırmalarındaki bölücü zihniyete inananları da kınıyorum.
Son günlerdeki bölücülük olayları Medya üzerinde de yoğunluk kazanmaya başladı. Kanal 24 TV kanalında Star Medya’nın sahibi Ethem Sancak sanlı yayın programında Doğan medya Grubu patronu Aydın Doğan’ı eleştiriyordu.
Ethem Sancak, Aydın Doğan’ın gazetelerindeki köşe yazarlarının kendisi için yönlendirme ile eleştiri yaptıklarına kızıyordu. Aydın Doğan ile iyi arkadaş olduklarını, hatta şu anda oturduğu evi Aydın Doğan’dan satın aldığını da söyleyen Ethem Sancak, Doğan’ı tarafsız bir TV kanalında tartışmaya davet ediyordu.
Aydın Doğan’ın gazetelerinin kimlere nasıl satıldığını ve iktidara karşı tavırları üzerinde konuşmalar yapan Ethem Sancak’ın sözlerinden anladığım kadarı ile Medya üzerinde yeni oyunlar sahneye konulmak isteniyordu.
Bu günlerde Medya, iyice kendi arasında gerilecek, iktidardan yana ve halktan yana diye ikiye ayrılmanın gürültülerine bile rastlayacağımızı tahmin ediyorum.
Basını birbirine düşürmek ve kendi aralarında tartışmalar çıkararak halkın haber almadaki doğrularda kafalarını karıştırmak birilerinin mutlaka işine yarayacaktır.
Askeri, Polisi ve basını bölme oyunlarını sahneye koyduğunuzda, halkı da bölmüş olursunuz. Bu da iyi bir sonuç doğurmayacağı gibi, emperyalist ülkelerin ekmeğine yağ sürme anlamına gelir. Saygılarımla…
Bölünürsek, parçalanırız. Parçalandığımızda da geri toparlanmak kolay olmayacağını düşünerek, halkımızı bölmek isteyenlere fırsat vermemek gerekiyor.
Birileri çıkıp ortalığı karıştırmak istiyor, burada olayları iyi okuyamayan halkımızın bireyleri de buna destek verirse, bölünmemiz kolay olacaktır. Halkımızın daha sağduyu davranması önem taşıyor.
Siyasiler kendi koltuk sevdaları uğruna bir takım çıkar peşinde görüşlerini halkla paylaşırken, kendi geleceklerini ön planda tutan tavır içerisinde olduklarının bilincine varmamız gerekiyor.
Osmaniye’deki son şehit cenazesinde yaşanan üzücü olayların oluşum biçimini düşünelim. Yaşanan olaylara bakalım. Cenazede şehidin abisi Yarbay Mehmet Alkan’ın acı içerisinde söyledikleri sözleri sosyal medyada farklı yorumlayanların yaptıkları bölücü tavırlarını, o yorumları yapanlara yakıştıramadım.
Yarbay için, resmi giysi içerisinde söylememeliydi diye eleştirebilirsiniz. Ama o Yarbay için “Alevi” yakıştırmasını çok çirkin buluyorum. O eleştiriyi yapanların ailelerinden kaç kişi TSK’de görev yapıyor acaba? Bir aileden ü kişi TSK’de görev yapıyor. Böylesi bir aileye inançlar üzerinden yorum yapma cesaretini alan bölücü zihniyete yuh olsun!
Yine o yakışıksız yorumları sosyal medyada paylaşanlara sormak istiyorum; Mademki öyle düşünüyorsunuz, o zaman Asker veya Polis olmak isteyenler için; “Alevilerin asker veya polis olmalarını yasaklayın!”
Ülkemiz topraklarında birlikte yaşarken; Alevi, Sunni, Hanefi, Şafi, Laz, Çerkez, Kürt, Türk, Abaza vb. ayrımlar yaparak bu ülkede huzuru bozmak isteyen bölücü zihniyetle mücadele etmek gerekiyor.
Yarbay’ın acısını anlamak için ailesinden birilerinin ya bir cinayete kurban gitmesi veya şehit olması mı gerekiyor. Bu acıyı bilmeyenlerin Yarbay için yakıştırmalarındaki bölücü zihniyete inananları da kınıyorum.
Son günlerdeki bölücülük olayları Medya üzerinde de yoğunluk kazanmaya başladı. Kanal 24 TV kanalında Star Medya’nın sahibi Ethem Sancak sanlı yayın programında Doğan medya Grubu patronu Aydın Doğan’ı eleştiriyordu.
Ethem Sancak, Aydın Doğan’ın gazetelerindeki köşe yazarlarının kendisi için yönlendirme ile eleştiri yaptıklarına kızıyordu. Aydın Doğan ile iyi arkadaş olduklarını, hatta şu anda oturduğu evi Aydın Doğan’dan satın aldığını da söyleyen Ethem Sancak, Doğan’ı tarafsız bir TV kanalında tartışmaya davet ediyordu.
Aydın Doğan’ın gazetelerinin kimlere nasıl satıldığını ve iktidara karşı tavırları üzerinde konuşmalar yapan Ethem Sancak’ın sözlerinden anladığım kadarı ile Medya üzerinde yeni oyunlar sahneye konulmak isteniyordu.
Bu günlerde Medya, iyice kendi arasında gerilecek, iktidardan yana ve halktan yana diye ikiye ayrılmanın gürültülerine bile rastlayacağımızı tahmin ediyorum.
Basını birbirine düşürmek ve kendi aralarında tartışmalar çıkararak halkın haber almadaki doğrularda kafalarını karıştırmak birilerinin mutlaka işine yarayacaktır.
Askeri, Polisi ve basını bölme oyunlarını sahneye koyduğunuzda, halkı da bölmüş olursunuz. Bu da iyi bir sonuç doğurmayacağı gibi, emperyalist ülkelerin ekmeğine yağ sürme anlamına gelir. Saygılarımla…
