Çin’de başlayıp dünyanın dört bir yanında görülen ve ölümlere neden olan Korona virüsü, buluşmalara mola verilmesine neden oldu.
Okullar tatil edildi, toplu buluşma yerlerindeki programlar ertelendi. Kültürel, sanatsal, sportif etkinliklerin yanında insanların hayatını olumsuz yönde etkileyen bu virüse karşı önlemlere önem verilmeye başlandı.
Toplantı salonları ile Müzeler kapatıldı, yurt dışına gidiş ve gelişlerde ciddi önlemler alınıyor.
Daha iki ay öncesine kadar dünyanın gözü; Suriye, Libya, İran, Rusya ve ABD üzerinde iken, bir anda bakışlar önce Çin’e, ardından korona virüsünün yaşandığı ülkelere çevrilmeye başlandı.
Suriye’deki iç savaşı bir anda unuttuk, ABD ile İran arasındaki çıkışları ve atışmaları unuttuk. Türkiye’nin kapılarını açması ile birlikte Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarındaki sığınmacılara yapılan işkenceleri unuttuk…
Şimdi gündemde korona virüsü tehlikesi var. İnsanlar canlarının derdine düştü, silahlı ve bombalı savaşlara bir süre mola verilmiş durumda.
Ey gözüm, bunlar yaşanmadan önce neden tahmin edip te düşünemediniz. Gözleri doymayan, obur emperyalist ülkeler; insanlar arasındaki barışı huzursuzluğa çevirirken, doyumsuzluklarınızın ardından günün birinde insanlık adına başınıza kötü işler açabileceğinizi hiç mi düşünemediniz!?
Para hırsının, ekonomik anlamdaki oburluğun ardından gelen böylesi olumsuz olayları iyi hesap etme olayı bir kez daha gündeme yerleşti.
Bu arada fırsatçılar yine işbaşına geçti. Deprem sonrasında ev kiralarını artıranlar, eşya taşınmasında yüksek ücret almak isteyenler ortaya çıktığı gibi, kolonya, maske ve gıda ürünlerindeki artışlara karşı önlemler sıkılaştırıldı.
Bu arada ekonomik alanda farklı sorunlar da ortaya çıkmaya başladı. Hastanelerde insanlar arasındaki yakınlaşmalar, kalabalık alanlardaki çekingenliklerdeki tedirginliklere karşı duyarlı olmanın gerektiği akıllardan çıkarılmamalıdır.
Yetkililer korona virüsüne karşı sık sık alınacak önlemler konusunda önerilerle birlikte uyarılarını yaparken, bu uyarıları ciddiye almak gerekiyor.
Fırsatçı esnaf sattığı ürünleri yüksek ücretten vermeye başlarken, insanın yüreğindeki iman ve insanlık erdemi de tartışma olayı haline geldi.
Toplu taşıma araçları yolcu kayıplarına neden olacak, çarşıya çıkan insan sayıları azalacak, camilerde eski kalabalığı göremeyeceğiz. Toplantılar yapılamayacak, daha doğrusu insanlar evlerine ve işyerleri kapanmış olacaklar.
Biraz mola verilmiş olacaktır ama, bu molayı da ciddiye alıp önemsemek zorundayız.
Anımsarsanız, bazı zamanlarda ortaya çıkan virüs tehlikesi ölümlere neden oluyor. Arada bir; “Kuş gribi”, “Domuz gribi” ve diğer ölümcül virüslerin ardından yaşanan olumsuz olayları daha önce yaşamıştık.
Şimdi gündemde korona virüsü tehlikesi yaşanırken, aslında insanlığın nereye gitmekte olduğunu anlayabilmek gerekiyor. Bilimsel çalışmalar yerine insanları farklı yönlere yönlendirmenin sonucu bu tür olumsuzluklar yaşanıyor olamaz mı!?
Önce beraber olduklarımızla, ardından dünyadaki tüm insanlarla barış içerisinde sağlıklı yaşamayı denemediğimiz sürece, bu tür olumsuzluklara da hazır olmak zorundayız. Saygılarımla…
