Bir halk deyimi vardır; “Bir dağ ne kadar yüksek olursa olsun, bir tarafından yol geçer!”
Bu tümcedeki sözleri nereye çekerseniz orada yerine yerleştirebilirsiniz.
İktidar olanlar, iktidara özlem duyarlar arasında farklı davranışlar ve tartışmalar oluşturarak, kendi gemilerini suyun üzerinde yürütmeyi başardıklarını sanırlar.
Topraktaki veya toplumdaki, ya da gökyüzündeki izleri iyi takip etmek gerekir. Bir söz vardır; “At izi, it izine karıştı!”diye.
Ekonominin direksiyonu konumundaki yerde görev yapan eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, sosyal medya hesabından istifasını verirken, sözlerinin bir tarafında; “At izi it izine karıştı!”diye yazmıştı.
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tv ekranlarında bazı konuşmalarını izliyorum. Özellikle de; “Faşist!” sözcüğüne takılıyorum. Partili Cumhurbaşkanı’nın söylediklerine göre, Muhalefet Partisi veya partilerindeki tavırların “Faşistlik” olup olmadığını düşünüyorum.
Burada sizlere Faşizmi veya Faşist uygulama modelini anlatmayacağım. teknolojik alanda gelişen bir ülkeyiz, hatta uzaya araç gönderme çalışmalarının yapıldığı bir ülkede insanların ellerinin altında internetten bilgi edinme olayı varken, şimdi kalkıp ta sizlere “faşizmi” anlatmaya kalkarsam ayıp olur!
Bir dönem özel okullar ve bankalar açılmaya başlandı. Bu okulların ve banka yöneticilerinin kimler olduğu veya ülke geleceği için ileriki yıllarda ne gibi “iyi veya kötü” sonuçlar doğurabileceği düşünülmedi.
Açılış törenlerine katılanlar oldu, başarı dilediler. Devlet okulları varken, açılan bu özel okullara çocuklarını gönderip, mezun olmasını sağlarken maddi olarak paralar ödediler.
Böylesi eğitim kurumlarının ve öğrenci yurtlarına ekonomik destek verirken, palazlanmalarını da sağlamış oldular.
Günün birinde, işte öyle bir olumsuz olay yaşandı ki; insanlar neyin, kimlerin peşinden gittiklerini canlar acıyınca öğrendiler, ama geç kalındığını da anladılar!...
Geçtiğimiz haftalar içerisinde bir sağlık çalışanı, 16 yaşındaki oğlunu “Allah’a kurban” etme düşüncesi ile ormanlık alana götürüp boğazından kestiğini sanırım bilmiş olmalısınız. Bu hafta içerisinde ise yaşanan bir benzer olayda, “Allah’a kurban etme” adına çocuğunu boğan bir baba haberi ile insanlar dehşet haberini öğrendi.
Kocaeli’de, “Kadın kısmı çalışmaz” diyerek, 48 yaşındaki eşini satırla doğrayan bir eş ile yine Kocaeli’de bir kadın eşi tarafından 2 gün boyunca dövüldükten sonra odaya kilitlenip aç bırakılması olayı haberleri, insanlık adına utanç verici olarak görülüyor.
Esnaf işyerlerini açamıyor, işyeri kapalı, işçileri evlerinde ne zaman işbaşı yapacaklarını bekliyor. İş aramak için yollara düşen vatandaş maske takmayı unutmuş ama, görevliler para cezası kesiyor.
Uludağ turistik tesislerindeki bir otelde yaklaşık 100 kişinin üzerinde kişi eğlence yaparken burada yapılan parasal ceza 85 bin lira gibi olurken, 10-15 kişinin bir odada kumar oynarken yakalanması sonunda 150 bin liraya kadar yazılan para cezaları dikkat çekiyor.
İktidar Partisi, süreç içerisinde tartışmaları başka yöne çekmeyi düşünürcesine; farklı siyasi partiler arasında tartışmalar oluşturmaya çalışıyor. Oysa, pandemi sürecindeki insanların nasıl yaşadıklarının tartışılması yerine; MHP ile İYİ Parti Liderleri, AKP Lideri ile CHP Lideri arasındaki ve HDP’nin kapatılıp katılmaması olayı neden daha önemliymiş gibi gösterilmeye çalışılıyor!?
Yorum Yazın