Nihayetinde bir yürek taşıyoruz, bir sevgilimizin olmasını istemek kadar güzel bir duygu bizimde hakkımız olsa gerek!
Sevdiğin kişi ile yıllarca beraber olmak, onunla dağları denizleri gezip dolaşmak ve mutluluktan yana ne varsa paylaşabilmek mutlu değil, musmutlu eder iki seveni de!
Diyelim ki sevgilinle yıllarca birlikte oldun, yedin-içtin ve eğlendin. Hatalar yaparken birbirlerinizin hatalarının farkına varamadığız. Çünkü gözlerinizi “aşk” veya sevgi sarhoşluğu bürümüştü!
Yıllar yılları gerilerde bıraktı, 40 yıl geçti aradan ama sevgilinin seni aldattığının farkına varabildiniz. Ne demek bu şimdi, 40 yıldır aldatılan biri durumuna düşmek ve farkına varamamak! Yok böyle bir olay, yüreğiniz bağlı ise, gözleriniz veya çevrenizdeki arkadaşlarınızda mı sizleri uyarmadı!?
Herkes seyretti demek ki, yakın arkadaşlarınız da gördüklerini görmezden gelmekle mutlaka bir çıkar peşinde olmuş olmalılar diye şimdi kara kara düşünmeye başladığınız öyle mi!?
Sizler işinizde yükselme peşindeyken, koltuk sevdasında orası senin, burası benim diye gezip dolaşırken, sevdiğiniz de ayrı kulvarda gezip dolaşarak kendisine yer etmeye çalışıyordu!
Genç ve yakışıklı isen çevrende yanından güzel sözler söyleyenler ile seninle olmak için uğraş verenlerin sayılarının her geçen gün çoğaldığını görebilirsiniz. Tabiî ki görebilirseniz, fark edebilirseniz ya da fark ettirilebilirse fark edebilirsiniz demek istiyorum!
Aldatırsan, aldatılabilirsin. Ya da sevgilini yalnız bırakırsan, kendi haline terk edersen birileri çıkıp elinden kapabilir! Sevmek ve sevdiğini koruyabilmek günümüz toplumsal ve sosyal koşullarında oldukça zorlanmış durumdadır.
Hain olmak veya hainlik yapmak! Güven olayını sarsmak, yanıltmak ve yanılmak. Kanmak veya kandırılmak sözcüklerini irdelediğimizde; ne gibi kişilerin bu olayları yaşadıkları veya bu tür olayları yaşayanların günün birinde hatalarını fark edip ‘özeleştiri’ verdiklerini de anımsamak gerekiyor!
Sevdiğine kavuşamadığı için ‘intihar’ eden kişinin sevgisinden kuşku duyuyorum! Çünkü, sevmek kavuşma özlemi ile mücadele vermektir, ölümü seçmek ise sevdiğin kişiye senin ölmeyi seçmenle acı çektirmek anlamına gelir.
Bir sevgiliniz olsa, onunla yıllarca birlikte güzellikler yaşamış olsanız sonuçta ayrılık rüzgarı gelip birbirinizden ayırdığında ne yapardınız!?
Bir samimi arkadaşınızla görüntüleriniz ve değişik olaylarda birliktelikleriniz oldu diyelim. Günün birinde dostluklar bitti veya bitme noktasına geldiğinde o dostunuzun arkasından konuşacaklarınızın dini inançlarınızla örtüşüp örtüşmediğine özen gösterebilir misiniz!?
Sevgili derken, karşı cinsten biri olarak değerlendirmeyin veya sevgili denildiğinde ‘cinsel’ anlamda samimiyeti de algılamayın!
Din adamlarının konuşmalarında “Sevgili Peygamberimiz” tümcesi kullanılır. Bu sözler, Peygamberimize karşı duyulan sevgi ve saygının anlatımını dile getirmektir.
Bu sözleri kullanarak inançlarımızı sömürerek yıllarca insanlarımızı kendilerinin çevresinde toplayan bir ilkokul mezununa, ama Üniversite mezunlarının bile ‘biat ettiği’ zatın günümüzde ülkemize verdiği zararları yaşadıktan sonra farkına varılması olayını iyi düşünmek zorundayız. Bugünlük bu kadar, esen kalın!..
