Koltuğa yerleşinceye kadar halkın önünde saygı ve hoşgörülü davrananlar, koltuklarına oturdukları andan itibaren kendi bildikleri gibi hareket etmeye başlamaları konusunda nedenleri merak ediyorum!
Koltuklarına gelebilmek için halkın tercihlerine muhtaç olanlar, bu beklentilerinin gerçekleşmesinin ardından geldikleri yerleri ve o insanlara verdikleri unutarak kendilerine göre hayatlarını yaşamaya başlıyorsa, nedenlerini merak ederim!
Halkın arasından çıkanlar, cadde ve sokaklarda dolaşırken ekonomik yaşamın nasıl olduğunu görebilirken, koltuklarına oturdukları anda gözlerine perde mi çekiliyor da halkın ekonomik yaşantısından bir haber olmaya başlıyorlar, merak ediyorum!
Ekonomik ve sosyal sorunların artması ile birlikte salgın hastalıklar ve doğal afetler insanların huzurunu kaçırır, mutsuzluğa doğru götürür. Bu gidişatın nereye varabileceğini tahmin edemeyenler, geminin su almasının ardından karaya oturabileceğini de hesap etmelidir!
Her geçen gün mutsuz insanların çoğaldığı ülkemizde, birileri çıkıp ta gerçekleri dile getirerek, inandırıcı bir ikna yolu bularak anlatabilmesi çok mu zor!?
Birileri çıkıyor; “Ramazan ayı bereket ayı” diye konuşuyor. Bu bereketin nerede ve nasıl olduğunu görmek istiyorum! TV ekranlarındaki yayınları izleyerek “suç unsuru” olabilecek yayınlara ceza kesmek veya uyarmakla görev yapan RTÜK üyelerinin, neleri izlediklerini merak ediyorum!
Şiddet, korku, cinayet ve bizim toplumun geleneklerine aykırı ilişkilerin yayınlandığı dizilerle ilgili RTÜK’ün neler yaptığını merak ediyorum! Özellikle de iktidar yanlısı TV ekranlarında yayınlanan; film ve dizelerin aile yapımızı farklı şekilde etkilediğini düşünüyorum.
Bu konuda RTÜK’ü bir kenara bırakalım, her açılış ve benzeri törenlerde; “Ya Allah bismillah!”diyenler ile Diyanet İşleri Başkanlığı görevlilerinin böylesi film veya dizilerden haberdar olup olmadığını merak ediyorum. Bu arada, mevcut iktidarın eksik veya hatalarını eleştiren konuşmaların yapıldığı ekranlarda gazetecilere ceza verilirken, toplumsal huzursuzluk oluşturabilecek film veya diziler gösteren TV’lere neden aynı soruşturmanın yapılmadığını anlatmak istiyorum.
Annesinin solunum güçlüğü çektiğini ve hastanede yatak bulamadığını belirten Gizem isimli bir vatandaş, Sağlık Bakanı’na seslenerek sosyal medyadan çağrıda bulunuyor.
Antalya’da baba ile oğlu arasındaki para kavgası sırasında, Seyit Ali P. Tüfekle babasını vurarak ölümüne neden oluyor, ardından da doğalgazı açarak canına kıyıyor. Osman P. 65 yaşında, oğlunun silahından çıkan kurşunla can verirken, 22 yaşındaki Seyit Ali P. ise babasını öldürmesinin ardından canına kıyıyor.
Sivas’ta 60 yaşındaki Rahmi P., aynı yaştaki eşi Mevlüde ile yemek tartışması yapmasının ardından, 4 bıçak darbesiyle eşini bıçaklayarak ölümüne neden oluyor.
Ayrıldığı eşiyle yeniden beraber olmak isteyen veya “evden uzaklaştırma” cezası alan insanlar arasındaki cinayetler günlük olarak basına yansıyor.
Emekliler için 2018 yılında; Ramazan ve Kurban Bayramlarında “Bin lira” yardım verilmeye başlandı. 2021 yılına gelindiğinde Bayramlar de verilen bu ikramiyenin yetersizliği tartışılıyor.
Ekonomistlerin yaptığı araştırmalara göre 2018 yılından bu yana enflasyon rakamlarının hesaplanması ile 2021 yılında emeklilere verilecek Bayram ikramiyesinin en az 1.677 Tl olması yönünde olduğunu görmekteyiz.
Tartışmalar sonunda karar vericinin açıklamasına göre; 100 Tl artış yapılması, emekliler üzerinde soğuk duş etkisi oluşturdu.
İnsan aldığı ikramiyeye sevinir, ama Türkiye’deki emekliler üç yılın ardından 100 liralık artış karşısında sevinemedi.
Söyleyene bakmayın siz, söylenmesine neden olanlara bakarsanız kendinizi de görebilirsiniz!...
Yorum Yazın