Bir halk deyimi vardır; “din ile imanın ve paranın kimde olacağını bilemezsiniz!”denilir.
İlkokul sıralarındaki çocuklar kendi arasında kavga ettiği zaman babalarının gücünü ortaya koymak için; “Benim babam senin babanı döver!”diye kendilerince karşısındakine korku vermeye çalışırdı.
Kavga sırasında ilk vuranın bir adım önde kavgaya başlayacağı ve karlı çıkacağı da söylenir.
Tavşan ile Kaplumbağa arasında yaşanan yarışı bilmiş olmalısınız. Tavşan hızlı koşan, atik hayvandır, Kaplumbağa ise yavaş giden ve atik olmayan hayvan olarak bilinir.
Ancak, bu iki hayvan arasındaki yarışı kazananın Kaplumbağa olduğunu öyküde öğrendiğimizde elbette çok dersler çıkarmamız gerektiği aklımıza geliyor.
Son zamanlarda Akdenizde sular iyice ısınmaya başladı. Hava sıcaklarından değil de özellikle komşu Yunanistan’ın bazı çıkışları ve ona destek veren ülkeler nedeniyle sular farklı ısınmaya başladı.
30 Ağustos Zafer Bayramının yıldönümünü kutlarken, Yunan askerlerinin İzmir’de denize döküldüğünü kabullenemeyen, hatta onların kendi istekleriyle gittiğini sosyal medyadan iddia edenlere rastladım. Anadolu topraklarının kurtuluşunda Yunanistan taraftarlığı yapanların zaman içerisinde haberleri veya sosyal medyada paylaşımlarına tanık olduk.
Türkiye olarak ABD’ye bağlılığımız uzun yıllara dayanır. Atatürk hiçbir ülkeye sırtını dayamamış, siyasi, ekonomik ve diğer olaylarda araya belli ölçüler koymuştur.
Atatürk’ün ölümünden sonraki yöneticilerin süreçlerinde yabancı ülkelere verilen ödünleri incelediğinizde yaşananları görebilirsiniz.
Son yıllarda ABD ile bir bakıyoruz “dostuz”, bir bakıyoruz, limoni oluveriyoruz. Parasını ödediğimiz halde alamadığımız füzelerin durumu ne oldu?.. Suriye topraklarında terör örgütlerine silah yardımı yaptığını söyleyen yöneticilerimiz, hala ABD’yi dost olarak bilirken Yunanistan’ın son hamlesi karşısında ABD, Yunanistan tarafına geçti. Fransa, Suudi Arabistan ve diğer bazı Arap ülkelerinin Yunanistan tarafında yer almasına aklınız nasıl bir yorum getiriyor!?
Osmanlı dönemindeki savaş başarıları ile övünmek ayrı, bugünlerdeki kendi gücümüzle savaşta başarılı olabilmek ayrı olaylardır.
Yunanistan bizden güçsüz olabilir, ancak küçüksemek yanlış olur! Çünkü bizim ülkemizdeki Yunanistan sevicilerini unutmamak gerekiyor. “kurtuluş Savaşında keşke Yunanistan galip gelseydi!” diyen başı sarıklı zatın hastane ziyaretine ve öldükten sonra cenazesine katılanlara sormak gerek; “Bu sözleri kullanan kişi, kendi vatanına karşı sözler söylediği halde, nasıl oluyor da böylesine ilgi gösteriyorsunuz!?”
Madem ki Yunanistan’ın galip gelmesini isteyenler var bu ülkede, bugün ne diye Akdeniz’de Yunanistan’a karşı meydan okuyan sözler kullanıyoruz!?
Suudi Arabistan, Irak, İran, Mısır gibi ülkeler Türkiye olarak bazı olaylarda karşımızda oldukları halde, siyasi iktidar olarak neler yapılabiliyor?
Bu ülkelerin yurt içi kaynaklı dini eğitim görmüş ajanlarının palazlanmasına izin verenler düşünmeli! Kadınlarımızın giysilerini bile Arap ülkelerindeki gibi olması için tekstil ürünleri satışlarına önem verilerek artışı sağlandı.
Dört yanımızı kuşatanlar, bizim aklımızla alay edercesine hareket ederken; bizler hala atalarımızla övünüp; “Benim babam, senin babanı döver!”demekteyiz….
