Haziran ayının yarısına girerken, dün akşam saatlerinde gökyüzüne baktığımda, ayın hilal halini gördüm.
Parlak ışıkları ile gökyüzünde süzülerek yeryüzüne bakan ayın hilal halindeki güzelliği, başını yukarılara kaldırıp ta bakmayanlar göremez.
Gökyüzündeki ayın o günkü halini, daha doğrusu şeklini görebilmeniz için başınızı kaldırıp bakmanızla görebilirsiniz.
Yolda yürürken çevrenize bakmadan, duyarsızca yürüyorsanız gittiğiniz yerdeki olup bitenlerden de haberdar olamazsınız.
Bir kentin cadde veya sokaklarında yürüyorsanız, gittiğiniz yolun bir de geri dönüşü varsa; giderken çevrenizdeki işyerlerine, binalara ve aklınızda kalabilecek yerlere bakarak dönüşte anımsayabileceğiniz önemlidir.
Eğer giderken yürüdüğünüz yoldaki çevrenizde nelerin olup olmadığına dikkat etmemişseniz, geri dönüşte geldiğiniz yeri bulamayabilir, hatta kaybolabilirsiniz.
Vatandaşların birarada bulunduğu topluluklarda mikrofonu elinize aldığınızda, gözleriniz insanların üzerinde değilse ve onlardan gözlerinizi kaçırarak konuşuyorsanız size dinleyenleri inandırmakta zorlanırsınız.
Mikrofonu elinize alıp konuşurken verdiğiniz sözleri aradan geçen yıllar içerisinde unutmuşsanız, vatandaşlar günün birinde bunları anımsatabilir.
Hele de bir halkı yönetme uğruna bir yola çıkmışsanız ve onların karşısında konuşurken; “daha şeffaf bir yönetim anlayışı, gençlerimizin işsizliğine çözüm, yokluğun ve yoksulluğun olmadığı toplumsal yaşandı,hukuk alanında adaletli olunması, üreticinin bol kazanç elde edebilmesi, enflasyonun en aza indirilmesi….”gibi sözleri vermişseniz, bu sözlerinizde duramadığınız zaman günün birinde halk sizi sorgular.
Bugünlere geldiğimizde dün insanların karşısına çıkıp ağızlar dolusu konuşanların, süreç içerisinde yaptıkları hatalardan dolayı özeleştiri vermek yerine halkı “azarlarcasına” konuşanların neyi amaçladığı konusu gündem oluşturmaya başladı.
Yönetimin başında bulunurken, bir dönem daha görev isteyenler koltuklarında oturmaya devam ederken vatandaşın ekonomik ve sosyal yaşantılarını görmezden geliyorlarsa, gün gelir kendilerini dinletecek insanları karşılarında bulamayabilirler.
İktidarlar halkın sorunlarını çözümlemekle ve mutlu yaşantı vermekle göreve gelmişlerdir. İktidarları döneminde karşılarındaki muhalefetle uğraşmak, tartışmak ve didişmek yerine, barışçı sözlerle halkın nasıl huzurlu yaşayabileceğinin çarelerini bulmak zorundadır!
Bir toplumda insanlar işsiz kalmışsa, açlık çekiyorlarsa, yoksulluk artıyorsa bunun çarelerini bulmak iktidara düzen önemli görevdir. Yöneticiler vatandaşların aç ve yoksul halde yaşadıklarından habersiz olmaları, halkın arasına girmemelerinden anlaşılır.
Ayın yarısına geldik, Haziran ayının 15’indeki günü yaşarken ekonomik anlamda geçtiğimiz Haziran ayının 15.nci gününe göre, ekonomik ve sosyal anlamda halkımızın yaşantısını karşılaştırdığımızda ülkeyi yönetenlerin başarı derecelerini de net olarak görebiliriz.
Geçtiğimiz yıl bu gün TL’mizin yabancı para birimi karşılığı ne kadardı, bugün aynı tarihte ne kadar!?
Enflasyon ve faiz tartışmaları yaparken, “Direksiyonun başında” olanların bu gelişmelerden birinci derecede sorumlu olduğunu halk hala anlayamamışsa, çözümün nasıl olacağını da bilemediğini görülebilir….
Yorum Yazın