Önümüzdeki yıl için geçerli olacak olan yeni asgari ücret, yüzde 50 oranında artış yapılarak açıklandı.
İktidar partisi sözcüleri “müjdeli haber” diye söyledikleri bu olsa gerek. Yeni belirlenen 4 bin 253 lira 40 kuruş olan asgari ücret yeterli geçinebilmeyi sağlar mı, sağlamaz mı onun tartışması ayrıca yapılabilir.
TÜİK’ten enflasyon rakamı beklendi, ama açıklama gelmedi. Geçtiğimiz yıllarda enflasyon oranı baz alınarak asgari ücrette artışın sağlandığı söyleniyordu ya, bu yıl öyle olmadı.
Ama görünen o ki, yüzde 50 oranında zam yapıldığına göre Türkiye’deki enflasyonun da bu seviyelerde olduğu anlaşılıyor.
Bakan diyordu ya, “çalışanlarımızı enflasyonun altında ezdirmeyeceğiz” açıklanan rakama bakıldığında ve yüzdelik rakamı gördüğümüzde enflasyon ülkemizde yüzde 50’lerde seyrediyormuş anlamına geliyor.
Bu arada, asgari ücretteki “Gelir ve Damga vergilerinin” kaldırılması olayı gündeme geldi. Yeni asgari ücrette bu vergiler alınmayacağına karar verildi.
Bu arada sonuçları görenler arasında işveren ve işçi temsilcilerinin açıklanan rakamla ilgili hoşnut olup olmadıkları konusunda görüş belirtilmezken, hükümet kanadı “büyük bir başarı ve zafer olarak” yorumluyor.
İktidarın yeni asgari ücretteki artışı bir ay boyunca ballandıra ballandıra anlatacağından eminim. Bu arada asgari ücretin belirlenmesinin ardından benzine zam yapıldı. Bu zamlar bu ayının sonuna doğru nerelerde yapılır bunun hesabını yapmak biraz zor.
Asgari ücretin açıklandığı saatlerde bir doların TL karşısındaki değeri 15 Tl’ seviyelerini gösteriyordu.
Son bir buçuk aydır döviz kuru frenlemezken, asgari ücretin belirlenmesi için 4. Toplantıda sonuç açıklanması düşünüldüğünde dolar her dakika başında freni boşalmış otomobil gibi hızla ilerliyordu.
Çalışanlar için hükümet kanadı yapılan artışla ilgili sevinçli bir habermiş gibi duyururken, iki ay içerisinde yapılan artışın eriyip yeniden eski günlerdeki gibi ekonomik sıkıntı yaşanacağını da biraz düşünebilseler iyi olur diye düşünüyorum.
Bu arada sağlık çalışanları özlük haklarının iyileştirilmesi için basın açıklamaları, hekimler iş bırakma eylemlerine başladılar. Asgari ücretin ardından memur ve emekliler de yapılacak olan artışı merakla bekliyor.
En düşük emekli maaşının 1.500 Tl’den başladığı ülkemizde, asgari ücrette olduğu gibi yüzde 50 oranında emekliye artış yapılması bekleniyor.
İnsanların geçinebilmeleri mi, yaşayabilmeleri mi yoksa varlıklarını sürdürebilmeleri mi önemli olup olmadığının akıldan çıkarılmaması önem taşıyor.
Partili Cumhurbaşkanı Türk lirasını döviz karşısında ezdirmeyeceği yönündeki sözlerine her kes katılır, ancak görünen o ki ekonomik yaşananlar hiç te öyle olmuyor.
Eğer bilinen bir plan varsa, hemen uygulansın ve döviz kurunun sabitleşmesi sağlanarak çalışanlarımız yeni alacakları asgari ücretle yılın yarısına kadar rahat edebilsinler.
Bu ülkenin vatandaşları sabırlı ve devlet yöneticilerine karşı saygılıdır. Sabır ve saygıda kusur etmeyen insanlara karşı da yöneticilerin görevlerinde sağlıklı hizmetler vermelerini istemeleri de en doğal hakları olsa gerek.
Yorum Yazın