Terk ettiğin günden beri,
Arıyorum anla beni.
Ne ölüyüm ne de diri,
Duruyorum anla beni.
Dolu vurmuş darı gibi,
Bir kemik bir deri gibi,
Haziranın karı gibi,
Eriyorum anla beni.
Ölesiye sana koştum,
Düz ovada yolu şaştım,
Aşkın ile çöle düştüm,
Kuruyorum anla beni.
Yıkma sevda temelini,
Bilemedim emelini,
Neye baksam cemalini,
Görüyorum anla beni.
Dere,bayır,ağaç,taştan,
Yazdan,güzden,bahar,kıştan,
Havalarda uçan kuştan,
Soruyorum anla beni.
Güzellikte tekliğinde,
Gösterişte şıklığında,
Hayalini yokluğunda,
Sarıyorum anla beni.
Vura vura ezdim bağrı,
İçerimde dinmez ağrı,
Sabır bitti sana doğru,
Yürüyorum anla beni.
DURANOĞLU der ki yâre;
Bakmaz mısın şu fakire?
Mezar denen kara yere,
Giriyorum anla beni.
Arıyorum anla beni.
Ne ölüyüm ne de diri,
Duruyorum anla beni.
Dolu vurmuş darı gibi,
Bir kemik bir deri gibi,
Haziranın karı gibi,
Eriyorum anla beni.
Ölesiye sana koştum,
Düz ovada yolu şaştım,
Aşkın ile çöle düştüm,
Kuruyorum anla beni.
Yıkma sevda temelini,
Bilemedim emelini,
Neye baksam cemalini,
Görüyorum anla beni.
Dere,bayır,ağaç,taştan,
Yazdan,güzden,bahar,kıştan,
Havalarda uçan kuştan,
Soruyorum anla beni.
Güzellikte tekliğinde,
Gösterişte şıklığında,
Hayalini yokluğunda,
Sarıyorum anla beni.
Vura vura ezdim bağrı,
İçerimde dinmez ağrı,
Sabır bitti sana doğru,
Yürüyorum anla beni.
DURANOĞLU der ki yâre;
Bakmaz mısın şu fakire?
Mezar denen kara yere,
Giriyorum anla beni.