Yağmurlu günler başladı, kış mevsimi yaklaşırken insanlar özellikle kentlerindeki altyapı sorunları üzerine konuşur ve tartışırlar.
Bizim kentte de altyapı sorunu önem taşımaktadır. Yağmur sularının cadde ve sokaklardan sel olup akması yayaları da araç sürücülerini de rahatsız etmektedir.
Her insan yaşadığı kentte sorunsuz yaşamak ister, bu da bireylerin en doğal hakkıdır. Yöneticilerden bireylerin bekledikleri sorunsuz bir kent oluşumudur.
Altyapı sorunlarının giderilmesi için yerel yönetimin çalışmalarına bakıyoruz, yeterli mi, değil mi diye düşündüğümüzde; yeterli olduğunu söyleyebilir misiniz?
Elbette yerel yönetimdeki yetkililer sorunsuz kent olma çalışmalarını yürütüyor olmalıdır. Eleştiri olsun diye eleştirmek yerine, yaşanan olaylar ile yapılan çalışmaları da takip etmek önem taşımaktadır.
Yerel yönetimlerin yaptıkları çalışmaları yeterli görmek için, sorunsuz bir kentte yaşamış olmak gerekiyor. Bu amaçla da yapılan birkaç hizmeti yeterli görmek ve yapılan eleştirilerin kasıtlı olduğu yönünde konuşmak ta doğru davranış olmasa gerek. Çünkü birlikte yaşadığımız kentte oluşabilecek olumsuz bir olayda birden çok kişinin etkilenebilmesi olasıdır.
Kentte belediye’nin altyapı çalışmalarına hız verdiği yönündeki haberi okuduğumuzda seviniyoruz. Önümüz kış, yağmurlu günler başladı. Cadde ve sokaklarda sel sularının en aza indirilmesi, hatta hiç yaşanmaması için yağmur suyu tahliye kanallarının sağlıklı çalışması ve yeterli olması önem taşımaktadır.
Dökülen asfaltların balık sırtı olması, yolun her iki yönüne doğru verilecek meyille birlikte buralara dönenecek su tahliye kanalları ile sel sularından etkilenilmemesine önem verilmesi gerekir.
Biz sorunsuz bir kentte yaşanmasını isterken ve özlerken, “Elden gelen budur!” gibi kaçamak konuşmak kentimizin geleceği açısından sorumluluk duygularını da köreltebilir.
Yerleşim yeri olarak meyilli yollarımız var. Özellikle kent merkezindeki ana caddelere baktığımızda, yukarıdan aşağıya doğru yapılacak bir takım düzenlemeler, yağmur suyu tahliye kanallarının sağlıklı yerleştirilmesi ile sel sularından kurtulabilmemizi olası görmekteyim.
Dr. Ahmet Alkan caddesi üzerinden Devlet Bahçeli Meydanı’na doğru sel sularının akışının henüz önlenememiş olması araçların ve yayaların seyrini zorlaştırması olayı hiç te hoş görünmüyor.
Sel sularının sorun oluşturmaması için özellikle eğimli cadde ve sokaklarda kalıcı çözümler üretilebileceğini anlatmaya çalışıyorum.
Kış mevsiminin ortalarında sağanak yağışlar nedeniyle kanalizasyonların tıkanması, bazı mahallelerde sel sularının ev ve işyerlerine zarar vermesi, sokakların geçit vermez hale dönüşmesi sırasında, Belediye’nin kanal temizleme araçlarının yetersiz kalması veya personelin nereye gideceği konusunda telaşlanma olaylarını gördüğümüz olmuştur.
Tüm bu sorunlarla karşılaşmamak için, altyapıyı sağlıklı, çalışabilir şekilde masraftan kaçınmadan çözmek zorundayız. Kentte hangi cadde veya sokakta sel sularının etkili olabileceğini hesap ederek, gelecek kuşaklara sağlıklı ve yaşanabilir kent bırakmak bugünkü yöneticilerimizin öncelikli görevleridir.
