Kızıl Kule’siyle, Damlataş Mağarası’yla, gece hayatıyla, tarihiyle, deniziyle, kumu ve güneşiyle milyonların bayıldığı bir cennet. Yerli, yabancı fark etmez; herkes hayran kalır buraya. Ama gelin görün ki, dört günlük kısa bir tatilde bu cennet köşenin bazı cehennemlik detaylarını görmemek mümkün değil. Otobüs camından değil, bizzat kaldırımlarından yazdım bu notları.
74 yıl sonra CHP’den ilk Alanya Belediye Başkanı: Osman Tarık Özçelik.
Tarihi bir zaferdi bu. 1.5 yıl önce halk seçti, “Değişim gelecek” dedik. Dönüşümün simgesi olacak dedik. Peki bugün, 18 ay sonra ne oldu? Sorarım size: Ne değişti?
Alanya sokaklarında yürürken ne gördüm biliyor musunuz? Yine Adem Murat Yücel’in izleri… Kaldırımlar, ışıklandırmalar, peyzaj, sosyal alanlar… Hala onun adından bahsediliyor. Peki Özçelik nerede? Tabii ki mazeretler sıralanıyor. Projeler masada, vizyon zamanı gelecek, sözleri kulaklarda çınlıyor. Ama başkanım, burası tatil beldesi değil; belediyecilik yarışı. Zaman harcayan kaybeder.
Kızıl Kule’nin yanındaki parkta oturdum, gölgeye sığındım.
Ama o ne? Koku mu bu? Kamu tuvaleti mi burası? Bazı vatandaşlar orayı öyle kullanmış ki, burnum direk kırıldı. Bir belediye başkanının yapacağı ilk iş temizliktir, koku değil.
Damlataş Mağarası yanındaki otoparkta görevli arkadaşlar var.
Diksiyon, hitap, üslup… Aman Allah’ım! Soru soruyorsun, “Biz kimseyi tanımayız kardeşim!” diye cevap geliyor. Sanki esir kampındayız. Eğer belediye personeli ise vay halimize; değilse daha da vahim. Turist gelmiş, potansiyel döviz kaynağı, ona bağırarak değil, tebessümle yaklaşmak gerekir.
Parklar güzel, yeşil, gölgeli. Ama kullanım?
Banklarda alkol alanlar, sağa sola laf atan gruplar… Aileler çekiniyor, çocuklar huzursuz. Çünkü denetim yok, güvenlik yok, umursamaz bir yönetim anlayışı var. Şehirlerin aynasıdır parklar. Orada çamur varsa, yüzünüz de kirli görünür.
Ve o meşhur Barlar Sokağı…
Gündüz sakin, gece hareketliydi. Şimdi sönük. Neden? Müzik yasağı. 23:00’te başlıyor, 03:00’te bitiyor. Turist “Bu ne şimdi?” diyor. Esnaf perişan, mikrofonlar kapalı, kasalar boş. Bu kararı kim aldı? Hangi akılla? Burası turizm bölgesi kardeşim! İnsanlar sadece deniz için değil, eğlence için de gelir. 23:00’de müziği başlatırsan turist Bodrum’a, Antalya’ya gider. Esnaf ağlar, ekonomi zarar görür, döviz başka limanlara akar.
Turizm sadece pansiyon, plaj değil.
Temizlik, iletişim, güvenlik, eğlence, ulaşım… Hepsi zincirin halkası. Halkalardan biri eksikse zincir kopar. Şimdi soruyorum: Alanya’da zincir sağlam mı?
Dört günün özeti net: Değişim başlamamış. Büyük seçim zaferi belediyeye yansımamış. Umut var elbet, yapılacak çok iş var. Ama artık bahane yok.
Sayın Başkan Özçelik!
Bu kente değer katmak için seçildin. İnsanlar sana güvenip oy verdi. Proje bekliyorlar, çözüm bekliyorlar. Dört günlük tatilde bile şehir haykırıyor ihtiyaçlarını. Alanya’ya hizmet yakışır. Saygı yakışır. Vizyon yakışır. Temiz sokaklar, güler yüzlü personel, güvenli parklar, özgür barlar, özgün projeler yakışır.
Alanya güzel… Ama daha güzel olabilir. Yeter ki yönetenler bu güzelliği korumayı bilsin. Yeter ki kokularla değil, projelerle anılsın. Yeter ki gelen turist gülümseyerek ayrılsın. Ve yeter ki belediye başkanları sadece seçilmek için değil, iz bırakmak için çalışsın!
Yorum Yazın