Okumayan, öğrenmeyen ve bilmeyenleri bazı olaylar karşısında ikna edebilmek daha kolay oluyor.
Böylesi insanların akıllarını farklı yönlere çekmek veya inandırma olaylarında inanlar mı, yoksa inandırılanlar, yani “kandırılanlar mı!?” suçlu diye aklımızı yormamız önemlidir.
Gazetelerin sütunlarındaki haberleri okuyorsanız eğer, anlatacağım bir takım olayları da anımsarsınız.
Özellikle yatılı Ku’an kurslarında meydana gelen “cinsel istismar” olayları sanırım dikkatinizi çekiyor olmalı.
Resmi kayıtlar; Polis ve Jandarmadaki tutanaklar incelendiğinde sadece bu iktidar dönemindeki “cinsel istismar” olaylarına karışan isimlerin çoğunluğunun ne iş yaptıkları ortaya çıkacaktır.
Bir ülkede ekonomik sıkıntı yaşanıyorsa, ailede huzur olmadığı gibi o aile bireylerinin de nerede ne gibi olumsuz olayların içerisinde olabileceğini bilemeyiz!
İnsanların aklını karıştırırcasına veya alay eder gibi, “İmanlı-inançlı gençlik yetiştirmek!” gibi sözlerle akıl yürütmenin geleceğimiz için sadece sözde kalabileceğini düşünmemiz gerekir.
Mini eteklisi de başörtülüsü de kadındır. Ama akılları ile, mantıklarını karıştırdıkları zaman olumsuz olaylar yaşanmasında bunlar arasındaki fark ortadan kalkar.
Konya ilimiz, ”inançlı insanların yaşadığı” yerleşim birimlerimiz olarak bilinir. Bu ilimizdeki alkol tüketimi oranına baktığımızda, hatta fuhuş olaylarına baktığımızda, yaşananlar ile yaşanması beklenilenler farklılık gösteriyor.
Konya ilimizi örneklediğim için yanlış anlaşılmasın sakın! Konya’nın Altınekin ilçesinde yaşanan bir olayı paylaşmak istedim. 33 yaşındaki Zekiye S., 39 yaşındaki Ali S. İle evli. Ancak kocasının amcasının oğlu olan 49 yaşındaki İskender S. İle yasak aşk yaşadığı gibi, bir de kadın İskender S.’ye eşini öldürtüyor.
Kadının gazetedeki fotoğrafına bakıyorum, başı kapalı ve masum bir görünümü var. Böyle giyimli birinin eşinin dışında başka bir erkekle ilişkisi olabiliyorsa ve kadın içgüdüsü veya düşüncesi ise, o zaman başı açık kadınlara da farklı gözlerle bakmamak gerekiyor.
Demek ki, böylesi bir olayın başı açık veya kapalılıkla ya da inançlı veya inançsızlıkla ilgisi olmadığı anlaşılabilir.
Emniyetteki görevli polislerin, özellikle Narkotik şube ekiplerinin yaptıkları arama ve operasyonlarında ele geçirilen uyuşturucularla ilgili yakalananlar arasındaki alt kademedeki insanlarının çoğunluğunun yoksul kişilerden oluştuğu görülmektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe’de düzenlenen Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 70. yıl kutlama töreninde yaptığı konuşmasında; “Dindar gençlik yetişirse alkolikleri görmeyeceğiz!”diye konuşmuş.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın alkol ve uyuşturucu ile mücadelesi ülkemiz gençliği açısından önem taşımaktadır. Ancakları da göz ardı edemeyiz!
İmam Hatip’lerden mezun olan öğrencilerin yüzde kaçı, görev yaptığı kurumlarda işlerini hakkı ile yapıyor ve vatandaşa karşı gerçekten gereği gibi davranabiliyor mu!?
İmam Hatip okullarından mezun olanların belki ‘alkol” aldığını göremeyebilirsiniz, ama uyuşturucuların diğerlerini kullandıklarından haberleriniz oluyor mu!?
Önce Aile’nin huzurlu, mutlu ve ekonomik yönden sağlıklı yaşamasını sağlayamadığımız zaman, “Din ve İnanç” yaşamın gerçeğinde yaşanamayabilinir!.. Saygılarımla…
