Hadi canım, benim bildiğim bir insan ‘ishal’ olduğu zaman, ağzından değil, kıçından sıvı dışkı çıkarır!.
Neler oluyor beyler!? İnsanların bazıları kıçı yerine ağzından ishal sıvılarını çıkarmaya başlar oldular! Bu zatlar nereden alıyor böylesine kanıtsız ve mesnetsiz sözleri de ağızlarından çıkarıp ulu orta yere dökerek pislemeye çalışıyorlar!?
Bir toplumda bölücülük yapmak, insanları çeşitli nedenlerle ötelemek, dışlamak, ayrımcılık yapma eylemlerini hangi görüşteki kişiler yapar? Irkçılık yapmak, faşizmi çağrıştırıyor mu sizlere!?
Peki; İslam dini adına görüşlerini yaymaya çalıştığını söyleyen biri olacaksın! Örneğin; radyo veya televizyon da program yapan, ya da gazeteci veya dergilerde yazılar yazan kendini inançlı gösterenler arasında olacaksın, ama elinde kanıt olmadan iftiralar atarak kendi adını gündeme taşıyacaksın!
Allah aşkına, böyle bir anlayış hangi dünya görüşünde kabul edilebilir!?
Benim bildiğim canlılar ağızları ile yer, kıçları ile dışkılarını çıkarırlar. Eğer yedikleri midelerine dokunmuşsa, dışkılar sıvı olarak, yani ‘ishal hali’ şeklinde dışarıya çıkarken bacaklarına bile dışkı parçacıkları sıçradığı olur!
Son günlerde gündemi meşgul eden olaylardan birinin; Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün, yaşamını konu alan bazı kanıtsız olayların bir televizyon kanalında konuşulması ve bunu da ‘tarihsel bilgi’ gibi gösterilmesi olayları olduğunu görmekteyiz.
Atatürk ile ilgili yapılan o televizyon programındaki konuşulanları; insanların görüş ve düşünce özgürlükleri olarak değil, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” olayı olarak görüyorum.
Bu olayla ilgili gelişmeleri ileriki sayıdaki sütunlarımda sizlerle paylaşacağım. Ancak, sütundaki yerim ölçüsünde sizlere şimdilik özetle olayları değerlendirmek istiyorum.
Haklarında dava açılıp, ardından serbest bırakılanları yargılayanlar; “T.C.’nin Hakim ve Savcıları”dır. Atatürk’ün Özel yaşamı ile ilgili kanıtsızca konuşma yapanları da serbest bırakanlar da Cumhuriyetimizin Anayasası uygulamaya çalışanlardır!..(!)
Atatürk’ün annesi ile veya manevi kızı ile ilgili televizyon kanalında belgesizce ve bilgisizce konuşan zatlara sormak istiyorum; günümüzdeki şu anda yaşayan siyasilerin özel yaşamları ile de aynı şekilde konuşma cesaretiniz varsa ellerinizi sıkarım, hodri meydan!..
Sözlerinin bir yanında veya yazısında bile Atatürk’e yapılan hakaret dolu sözlerini Cumhuriyet Savcısına kanıtlayamadığı halde serbest bırakılma olayı düşündürücü olsa gerek!
“Ben söyledim oldu!” zihniyeti ile olaylar geçiştirilemez! Bugün kendilerini “İslamcı yazar, tv programcısı v.s” sanarak son süreçte Atatürk’e saldıran anlayışa “seyirci kalınması” neticesinde, bu bölücü zihniyete karşı duruşlar da gelişebilir.
Türkiye’de Cumhuriyet yönetimine karşı olduğunu belirten o zatlara sormak istiyorum! “Şeriat mı istiyorsunuz!?” Bunu açıkça yazın, ama Şeriat kanunlarının da Türk milleti tarafından kabul edilip edilmeyeceğini de araştırmalısınız! Bu konuda da buyurum “Halkoylaması” yapılsın!.
Şimdi çıkıp Atatürk’ün özel yaşamını ortaya atıyorsunuz, birileri de çıkıp; Peygamberlerden birinin özel yaşamını gündeme taşısa, aynı sizin gibi yapsa olaya nasıl bakarsınız!?
Yapmayın, Allah aşkına huzur içindeki Türkiye’mizi yabancı ajanlardan aldığınız bilgi veya başka şeylerle bu toplumda huzur ortamını bozmaya çalışmayın! Öncesi mi; Siz önce kendi sülalenizi araştırıp temiz çıkardıktan sonra Atatürk’e sıra gelsin!... Saygılarımla…
