Her ne kadar olumsuz olaylara alışkın bile olsak, yüreğimiz bazı olaylar karşısında daha fazla dayanamayıp üzülerek yazmak zorunda kaldığımız oluyor.
İnsanlar neden bağırır, ya da bağırtılır? Bağırmak stresi atabilir, zihinsel anlamda boşalmasını sağladığı söylenir. İnsanların bağırmasından zevk alırcasına sözler kullanmak hangi canlının yüreğinde katı eylemi gösterebilir!?
AKP Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın Meclis’teki konuşmasına bakılırsa; “Bağırta bağırta aldık, kanırta kanırta da alacağız” sözlerinin yakışık almadığını belirtmek isterim.
Bağırtmayı anladım ama, “kanırtma” sözünü anlamaya çalışıyorum! Bu Milletvekili, Bölgesindeki yerel yönetimlerde başarılı olabilme adına kullandığı söyler yerine, partisinin 19 yıllık iktidarı döneminde vatandaşların yaşam standartlarına nasıl çözüm bulabileceklerini noktasında görüşler belirtmiş olsaydı keşke!
İktidar Partisi içerisindeki bazı Bakan ve Milletvekillerinin mikrofonu ellerine aldıklarında başarısızlıkları nedeniyle vatandaştan özür dilemek yerine, muhalefeti suçlamaları ve çeşitli bahaneler üretmelerinin kendilerinde “kurtuluş” olarak görmelerinin eksiklik olduğunu düşünüyorum.
Covid-19 salgını kapsamında tedbirlere uyulması istenirken, iktidar partililerin bu tedbirlere ne kadar uyduklarını da düşünelim. Parti kongrelerindeki yoğunluğu tartışmayı bir kenara bırakalım, ama sokağa çıkma kısıtlaması günlerinde bile iktidar partisi binasındaki kalabalığının ne anlama geldiğini de sorgulamak gerekir.
Salgınla mücadelede iktidarın sözlerini dinledik, başarılı olduğumuz söyleniyordu, bazı vatandaşlarımız da buna inandı.
Tabloya bakıyorum; 8 Nisan 2020 günü 4 bin 117 olan vaka ve 87 kişi olan ölüm sayısı kaydedilirken, aradan geçen bir yılın sonunda aynı gündeki vaka sayısının 55 bin 941, ölüm rakamının ise 258 kişi olduğunu görmekteyiz.
Aşıların ikinci dozları vurulmaya başlandı, tedbirlere uymayanlara para cezaları yazıldı, sokağa çıkma kısıtlamaları getirildi, denetimler artırıldığı halde salgının önlenmesine yaklaşılacağı beklentisi yerine ilk günlere doğru dönülmesi olayını birilerinin çıkıp açıklaması gerekmez mi!?
Ülkemizin Başkanı partisinin kongrelerindeki kalabalığı gördüğünde, pandemiyi bir anda unutarak; sevinç dolu sözcükler konuşurken, hatta bununla övünürcesine hareket ederken, Norveç Başbakanı’nı Polis ceza kesiyor.
Haberi okuyorum; “Norveç Başbakanı Erna Solberg, kendi aldığı kısıtlama kararına uymadı ve 13 arkadaşı ile doğum günü kutladı.” Polis yetkilisi Ole Saverud; Başbakan’ın halkın tedbirlerine olan güvenini sarsmaya hakkının olmadığını ve Örnek olmasını” anımsatarak, 20 bin Kron (19 bin Tl) para cezası kesti.
Sahi; bizim ülkemizde iktidar Partisi’nin bir İl Başkanı’na “tedbirlere uymadıkları” için görevli polisler ceza kestikleri olayı yaşanmış mıdır!?
Bu arada 104 Emekli Amiral’in açıklaması ile ilgili farklı olaylar ortaya çıkmaya başladı. Bildiri metninin bir Bakan tarafından yayınlanmadan önce görüldüğü yönündeki iddialar kanıtlanırsa, bu işin arkasındaki gündemin süreceğini tahmin ediyorum!
Eğer böylesi bir iddia, biraz da olsun kanıtlanabilirse, olaylar 15 temmuz’a kadar dayanabilir diye de tahmin ediyorum!
Benli Dayı’nın bir sözü aklıma geldi; “Evlat! Evinde eşine ve çocuklarına sözün geçmiyorsa; aniden hasta numarası yap, mesela ‘kalp krizi’ geçirmek gibi. Onların seni ne kadar sevip sevmediğini öğrenebilmekte bir sınav olur!”
Yorum Yazın