
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Osmaniye ziyaretinde yaptığı açıklamada Türkiye'nin 2030 yılına kadar su fakiri bir ülke olacağını belirterek tarımda acil sulama yatırımları yapılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Osmaniye – Adana – Mersin programı kapsamında ilk durağı olan Osmaniye’de, bir dizi ziyaret gerçekleştirdi.
Osmaniye Valiliği’ni ziyaret ederek Vali Dr. Erdinç Yılmaz ile görüşen Bayraktar, daha sonra Osmaniye Ziraat Odası’nda oda başkanları ve çiftçilerle bir araya geldi.
Tarım sektörünün karşı karşıya kaldığı sorunların ele alındığı görüşmelerde, iklim değişikliği, kuraklık tehdidi, su kaynaklarının verimli kullanımı ve çiftçinin beklentileri gibi birçok önemli başlık masaya yatırıldı.
Ziyarette yaptığı konuşmada üreticilerin yaşadığı zorluklara dikkat çeken Bayraktar, “Her koşulda çiftçimizin yanında olmaya, sesini duyurmaya devam edeceğiz” diyerek tarım sektörünün desteklenmesinin ülkenin ekonomik ve sosyal istikrarı açısından büyük önem taşıdığını ifade etti.
TZOB Genel Başkanı Bayraktar, yaptığı açıklamalarda iklim değişikliğinin Türkiye’de tarımsal üretimi ciddi şekilde etkilediğini belirterek, önümüzdeki yıllarda su temininin daha da zorlaşacağına dikkat çekerek; “Türkiye, 2030 yılına kadar su fakiri ülke olacak. Şu anda kişi başına düşen yıllık su miktarı 1.300 metreküp civarında.
Ancak bu rakamın 1.000 metreküpün altına düşeceğini öngörüyoruz.
Bu sınır, su fakiri tanımının da altıdır. Çiftçimiz bugün bile suya ulaşmakta zorlanıyor, yer altı sularına yöneliyor.
Ancak yer altı kaynaklarımız da yetersiz.” İfadelerini kullandı.
Bayraktar, sulama yatırımlarının acilen tamamlanması gerektiğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı: “Çiftçimiz cazibe suyu bulamayınca yer altına yöneliyor ama o kaynaklar da tükeniyor.
Sulama yatırımlarını bitirmek, barajları tamamlamak ve çiftçiyi ucuz suyla buluşturmak zorundayız.
Eğer bunu başaramazsak tarımsal üretim azalacak ve gıda güvenliği tehlikeye girecek.”
Bayraktar, sulama sistemlerindeki büyük kayıplara dikkat çekerek verimlilik sorununu da gündeme getirdi: “Suyun yüzde 48’ini kaynağından tarlaya ulaşıncaya kadar kaybediyoruz.
Yani sulama randımanı sadece yüzde 52. Bu kabul edilemez bir durum. Sulama kanallarını kapalı sisteme geçirmemiz gerekiyor.
Açık sistemle yapılan sulama hem suyu israf ediyor hem de tarımsal verimi düşürüyor.”
TZOB Genel Başkanı, vahşi sulama yöntemlerinin halen kullanıldığını ve bunun büyük su kaybına yol açtığını söyledi: “Su kullanımının yüzde 77’sini tarım sektörü gerçekleştiriyor.
Buna rağmen halen salma suyla, vahşi sulamayla üretim yapan bölgelerimiz var. Şehirlerde su tasarrufu çağrıları yapılıyor ama esas tasarruf edilmesi gereken yer tarımdır.
Bu alanı modern basınçlı sulama sistemlerine geçirmek zorundayız. Türkiye’nin artık bu kayıplara tahammülü yok.”
Kuraklık tehdidinin sadece tarımsal üreticiyi değil, tüketiciyi de doğrudan etkileyeceğini vurgulayan Bayraktar, olası bir gıda krizine dikkat çekti: “Bugün soframızda her öğün bulunan ürünleri, eğer bu süreci iyi yönetemezsek yarın bulamayabiliriz.
Bu sadece çiftçinin değil, bütün halkın meselesidir. Kuraklık, ülkenin gıda güvenliğini ciddi oranda tehdit edecek.
Önlemleri zamanında almazsak hem üretici hem tüketici zarar görür.”
Açıklamalarında sulama yatırımlarının ve tarımsal verimliliğin artırılmasının devlet politikası haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Bayraktar, bu konunun Cumhurbaşkanı ve ilgili bakanlara iletildiğini belirtti.
“Sulama verimliliği, kaynak yönetimi ve üretici destekleri bütüncül bir yaklaşımla ele alınmalı.
Bu sadece tarımsal değil, stratejik bir meseledir.”

Yorum Yazın