
Türkiye’de obezite hızla artıyor. Uzmanlar, obezite cerrahisinin dikkatle planlanması ve doğru beslenme alışkanlıklarıyla desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
Bodrum Amerikan Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, 2050 yılına kadar Türkiye’de yetişkin nüfusun yüzde 60’ının ve çocukların da yüzde 31’inin obezite ile karşı karşıya kalacağının öngörüldüğünü açıkladı.
Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, Türkiye'nin obezite açısından riski en hızlı büyüyen ülkeler arasında yer aldığını belirtti.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre Türkiye, Avrupa’da obezite sıralamasında ilk sırada bulunuyor.
“Modern yaşamın getirdiği yüksek kalorili ve sağlıksız beslenme alışkanlıkları ile fiziksel aktivitenin azalması obezite artışının temel nedenleri arasında.
Artık obezite, ülkemiz için ciddi bir halk sağlığı sorunu haline geldi,” diyen Prof. Dr. Özdoğan, obezite cerrahisinin bu süreçte önemli bir çözüm aracı olarak öne çıktığını vurguladı.
Obezite cerrahisinin en yaygın endikasyon kriterinin vücut kitle indeksi (VKİ) olduğunu belirten Özdoğan, “Normal VKİ değeri 20 - 25 aralığındadır.
VKİ değeri 30’un üzerinde olanlar obez, 40’ın üzerinde olanlar morbid obez ve 50’nin üzerinde olanlar ise süper obez olarak sınıflandırılır,” dedi.
Prof. Dr. Özdoğan, obezite cerrahisinin tek başına yeterli olmadığını da vurguladı:
“Ameliyat öncesi ve sonrası dönem büyük önem taşıyor. Diyetisyen eşliğinde yeni beslenme alışkanlıklarının kazanılması ve düzenli egzersiz yapılması, ameliyatın uzun vadeli başarısını belirliyor.
Hastaların en az 1 yıl boyunca tıbbi ve diyetisyen takibinde kalmasını istiyoruz.”
Ameliyatın riskleri konusunda da bilgi veren Özdoğan, “Obezite cerrahisinin riski apandisit ya da safra kesesi ameliyatı kadardır.
Morbid obez bireylerin, normal kilodaki insanlara göre 6 - 8 yıl daha az yaşadığı düşünüldüğünde, cerrahinin riskleri, obezitenin getirdiği sağlık risklerine kıyasla çok daha düşüktür,” dedi.
Laparoskopik obezite cerrahisi hakkında bilgi veren Prof. Dr. Mehmet Özdoğan, “Hastalarımız genellikle ameliyat sonrası 2 gün hastanede kalıyor.
Taburcu olduktan sonra 2 - 3 gün dinlenme sonrası işe dönüş öneriyoruz. Ameliyat sonrası ilk 4 hafta sıvı ve püre diyet uygulanıyor ve bu süreçte hastalarımız protein ve vitamin desteği alıyor,” dedi.
Prof. Dr. Özdoğan, kilo verme sürecinin yaklaşık 12 ay sürdüğünü ve bu süreçte hastalardan %35 - 40 oranında kilo kaybı beklendiğini belirtti.
Ayrıca, beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerine uyum sağlayan hastalarda tekrar kilo alma riskinin düşük olduğunu sözlerine ekledi.

Yorum Yazın