Sağlık Çalışanları Osmaniye’de İş Bıraktı: “Haklarımızı ve Halkın Sağlığını Savunuyoruz”

Osmaniye’de sağlık çalışanları, sağlık sistemindeki sorunlara dikkat çekmek ve çözüm taleplerini duyurmak için gerçekleştirdikleri üç günlük iş bırakma eyleminin son gününde basın açıklaması yaptı.

Türk Tabipleri Birliği (TTB), Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN) ve birçok sağlık meslek örgütünün çağrısıyla Osmaniye Devlet Hastanesi önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına çok sayıda sağlık çalışanı katıldı.

Eyleme Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Osmaniye İl Başkanı Mutlu Yavuzer, CHP İlçe Başkanı Ahmet Salgut, CHP 28. Dönem Milletvekili Adayı Halil Dallı ve DİSK/Dev Sağlık-İş Sendikası Osmaniye İl Temsilcisi Osman Türk de destek verdi.

Uzm. Dr. Cuma Korkmaz: “Sesimizi Duyuyor Musunuz?”

Eylemde ilk konuşmayı Osmaniye Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Cuma Korkmaz yaptı.

Sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunları ve taleplerini dile getiren Dr. Korkmaz, şöyle konuştu:

“Bizler, emek ve meslek örgütlerimizin çağrısıyla bugün buradayız. Hekim, diş hekimi, hemşire, ebe, acil tıp teknisyeni, paramedik, teknisyen; yani sağlık emekçileriyiz.

Amacımız, sağlık sistemindeki çöküşü protesto etmek, taleplerimizi duyurmak ve sesimizi hep birlikte yükseltmektir.
Ancak ne yazık ki, her gün yüzbinlerce kişiyi sağlığına kavuşturmak için çalışırken, şiddet, mobbing, güvencesiz gelir, liyakatsiz yöneticiler ve sağlıkta çeteleşme gibi sorunlarla mücadele etmek zorunda kalıyoruz.

Sağlık Bakanlığı’nın bu sorunlara çözüm üretmesini beklerken, tam tersine bizleri yok sayan, itirazlarımızı bastırmaya çalışan bir tavırla karşılaşıyoruz.
Bakanlık, yeni yönetmeliklerle sağlık çalışanlarının haklarını gasp ediyor ve otoriter bir emek rejimini yerleştirmeye çalışıyor.

Biz buna karşı çıkıyoruz. Bugün burada iş bırakarak üretimden gelen gücümüzü kullanıyoruz. Sesimizi duyan var mı? Sağlık Bakanlığı’na soruyorum: Halkın sağlığını korumak ve geliştirmek istiyor musunuz?

Hekimlerin, ebelerin, hemşirelerin ve diğer sağlık emekçilerinin sorunlarını çözmek istiyor musunuz? Bu çığlık, sağlık sistemini ayakta tutmaya çalışan yüzbinlerce sağlık emekçisinin sesidir. Bunu duymak zorundasınız!”

Dr. Korkmaz, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:

“Depremin üzerinden iki yıl geçti ama hâlâ deprem bölgesindeki sağlık çalışanları için insanca çalışma ve yaşama koşulları sağlanmadı.

Ayrıca, genç meslektaşlarımız etik değerlere dayalı, donanımlı ve nitelikli bir eğitim alamıyor. Eğitim hakları engelleniyor.
Sağlık çalışanları mobbing ile yıldırılmaya çalışılıyor.

Gerçekçi yasal düzenlemeler yapılmalı ve etkili ceza mekanizmaları işler hale getirilmelidir.

Biz bu mücadelede meslek onurumuza sahip çıkarken, sağlıkta çeteleşmeye imkan tanımayacağız.

Halkın sağlık hakkını savunuyoruz ve daha adil bir sağlık sistemi için buradayız!”

Dr. Korkmaz, altı maddelik çözüm taleplerini hatırlattı;

"Sağlıkta şiddeti önlemek için etkin bir şiddet yasası çıkarılmalı ve sağlık çalışanlarının can güvenliği sağlanmalı.

Tüm sağlık mesleklerine yönelik tanımlar net olarak yapılmalı ve çalışanların özlük hakları garanti altına alınmalı.

5 dakikada muayene dayatmasından vazgeçilmeli, her hastaya en az 15 dakika ayrılacak şekilde düzenleme yapılmalı.

Diş hekimlerine mevzuata aykırı nöbet yazılmasından vazgeçilmeli.

Performans ve ciro odaklı sistem yerine emekliliğe yansıyacak insanca ücret ödenmeli.

Kamu emekçileri için vergi dilimi %15’te sabitlenmeli."

Dr. Kadir Yıldırım: “Zulüm Yönetmeliğini Reddediyoruz!”

Aile hekimleri adına söz alan Osmaniye Aile Hekimleri Derneği Başkanvekili Dr. Kadir Yıldırım ise, Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin yarattığı olumsuzluklara dikkat çekti.

Yönetmeliğin yalnızca aile hekimlerini değil, halkın sağlık hizmetine erişimini de olumsuz etkilediğini ifade eden Dr. Yıldırım, şu açıklamayı yaptı:

“Sanılmasın ki bu yönetmelik sadece aile hekimlerini etkiliyor. Bu yönetmelik, 85 milyon vatandaşımızı etkiliyor.

Sağlık Bakanlığı, bu yönetmeliğin iyi olduğuna dair halkı kandırmaya çalışıyor ama gerçekler ortada. Yönetmelikte dayatılan 6 ayda bir zorunlu hasta takibi, bilim dışı bir uygulamadır.

Bu uygulama, koruyucu sağlık hizmetlerini aksatacak, kaynakların verimsiz kullanılmasına yol açacaktır.

Sağlıklı bireylerin zorla doktor muayenesine getirilmesi, asıl takip etmemiz gereken bebek, çocuk, gebe ve yaşlılar gibi hassas gruplara ulaşmamızı engelliyor.”

Dr. Yıldırım, yönetmeliğin sağlık çalışanlarını hedef puanlarla baskı altına aldığını da vurguladı:

“Bu yönetmelik hekimleri hastayı görmeden muayene etmiş gibi göstermeye zorluyor. Bu mesleki onurumuza bir hakarettir.

Ayrıca aile hekimlerinin yarısını sözleşme feshi riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Meslektaşlarımız bu zulüm yönetmeliği yüzünden istifa ediyor.

Bu sistemle salgınları önle, kanserleri yok et, engelleri kaldır diyorlar. Ancak dünyada bile çözülemeyen sorunlar hekimlerin sırtına yükleniyor. Bu yönetmeliği kabul etmiyoruz!”

Dr. Yıldırım, Sağlık Bakanlığı’na seslenerek:

“Halkımızın güvenliği ve sağlık hakkını savunmak için buradayız. Diplomasına, mesleğine ve onuruna sahip çıkan hekimler olarak bu yönetmeliğe boyun eğmeyeceğiz.

İş bırakma dahil hiçbir eylemsizlikten çekinmeyeceğiz. Zulüm yönetmeliğine hayır diyoruz ve bu mücadeleyi sürdüreceğiz!” ifadelerini kullandı.