6 şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta Meydana Gelen Pazarcık Ve Elbistan Depremleri, Türkiye'nin Deprem Tehlikesini Bir Kez Daha Gözler önüne Serdi. Sakarya üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı Ve Saü Deprem Araştırma Merkezi’nde De Görev Yapan Prof. Dr. Murat Utkucu, Bu Büyük Felaketin Türkiye'nin Depreme Ne Kadar Hazır Olduğunu Gösterdiğinden Bahsetti.
6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ta meydana gelen Pazarcık ve Elbistan depremleri, Türkiye’nin deprem tehlikesini bir kez daha gözler önüne serdi. Sakarya Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölüm Başkanı ve SAÜ Deprem Araştırma Merkezi’nde de görev yapan Prof. Dr. Murat Utkucu, bu büyük felaketin Türkiye’nin depreme ne kadar hazır olduğunu gösterdiğinden bahsetti.
Prof. Dr. Murat Utkucu, Kahramanmaraş depremlerinin Doğu Anadolu Fay Zonu’nda uzun süredir biriken gerilimle ilişkili olduğunu belirtti. 6 Şubat 2023’de meydana gelen Pazarcık (Mw 7.8) ve Elbistan (Mw 7.6) depremlerinin ülkemizde büyük yıkıma yol açtığını hatırlatan Utkucu, "Maraş Sismik Boşluğu olarak bilinen bu bölgede 500 yıldır büyük bir deprem olmamıştı. Bu depremler bu gerilimin sonucuydu. İkinci deprem, dokuz saat sonra Doğu Anadolu Fay Zonu’nun kuzey kolunda meydana geldi. Bu, oldukça nadir görülen bir durum. İlk depremin oluşturduğu gerilim değişimi, ikinci büyük depremi tetikledi ve bu olayı bir deprem çifti haline getirdi" diye konuştu.
Ege Denizi’nde Santorini ve Amorgos adaları arasında başlayan deprem etkinliğine de dikkat çeken Utkucu, bölgedeki depremlerin normal fay karakterli olduğunu vurguladı. Bölgenin tektonik açıdan aktif olduğuna belirten Utkucu, "Son günlerde 70’ten fazla deprem kaydedildi. Bu durum bir deprem kümesini işaret ediyor ve sıvı hareketleriyle ilişkili olabilir. 1956’daki deprem Amorgos Adası’nda 20 metre yüksekliğinde dalgalara yol açtı ve bu tsunami Türkiye kıyılarına da vurdu. Bölgedeki hareketlilik ciddiye alınmalı" şeklinde konuştu.
Murat Utkucu, Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yaşamak zorunda olduğunun altını çizerek, "Deprem tehlikesini azaltmanın yolu sağlam yapılaşmadan ve doğru denetimden geçiyor. Bunun yanında deprem eğitimi ve afet yönetimi konularına daha fazla önem verilmesi gerekiyor. Yatay mimari ve risk yönetiminin önceliği konularını daha fazla tartışmalıyız" ifadelerine yer verdi.
Yorum Yazın