
Klinik Psikolog Dr. Mehmet Başkak, dijital çağda özellikle sosyal medya ve flört platformlarında kadınların erkeklerle iletişim kurarken yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
Klinik Psikolog Dr. Mehmet Başkak, dijital çağda özellikle sosyal medya ve flört platformlarında kadınların erkeklerle iletişim kurarken yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
Başkak’a göre, bu platformlarda romantizm ve tanıma süreçlerine dair bir eğilim yok; aksine, tanışmanın hemen ardından gelen fotoğraf talepleri ve ikinci, üçüncü cümlelerde başlayan cinsellik istekleri artık sıradanlaşmış durumda.
"İçinde bulunduğumuz dijital çağ, sığ bir müstehcen algının içine sıkışmış halde.
Göstermek ve seyretmek arasındaki kısır döngü, insana dair değerli olan her şeyi ucuz bir tüketim nesnesine dönüştürdü," diyen Başkak, bu durumun evrensel değerleri, empatiyi ve saygıyı paramparça ettiğini ifade etti.
Başkak, günümüzde hayatın her anının sokaktan yatak odasına kadar geniş bir yelpazede bir "şov nesnesi"ne dönüştüğünü belirtti ve aşk, sevgi, romantizm gibi kavramların dijital dünyada neredeyse yok sayıldığını vurguladı.
"İnsanın kalbiyle bağlantısının koptuğu zamanlardayız. İnsanlar gözlerine hapsolmuş durumda. Gözler kalbin aynasıyken, şimdilerde gözle kalp arasında ekranlardan dev bir duvar var," diye konuştu.
Dr. Başkak, dijital çağda narsistik ve antisosyal özellikler taşıyan kişilik yapılarının arttığına da dikkat çekti.
Bu tür kişilikleri "pornografik kişilik" olarak tanımlayan Başkak, bu bireylerin ekran karşısında tatminsiz bir şekilde yalnızca kendi hazlarının peşinden koştuklarını söyledi.
"Bu dejenere zihin, diğer her şeyi zamanla kendi haz arayışının bir tüketim nesnesine dönüştürüyor.
Empati yoksunu, müstehcen içerik bağımlılığı olan ve yalnızca kendi arzularını tatmin etmeye odaklı bu kişiler, kadın-erkek ilişkilerinde tüm yıkıcı etkileriyle karşı tarafla iletişim kuruyorlar," dedi.
Bu bozulmuş kişilik yapısının özellikle son yıllarda ilişkilerde tuhaf ve partnerini değersizleştiren sapkın durumların arkasında olduğuna dikkat çeken Başkak, bu durumun genellikle kadınları mağdur ettiğini belirtti.
"Kalplerde çığ gibi büyüyen bir yıkım var," diyerek, bu konunun ciddi bir toplumsal sorun olduğunun altını çizdi.

Yorum Yazın