Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, 6 Şubat depreminin ardından Hatay'ın durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, 6 Şubat depreminin ardından Hatay'ın durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Savaş, yapılan anketler neticesinde aday gösterildiğini ve tekrar tercih edilmenin kendisini onurlandırdığını söyledi.
Tecrübeli bir belediye başkanı, akademisyen ve doktor olarak Hatay'daki tüm yaraları tamir etmek ve eskisinden daha güzel bir şehir oluşturmak için aday olduğunu belirtti.
Hatay'ın her noktasını bilen ve her noktası için projesi olan bir belediye başkanı olduğunu vurgulayan Savaş, "Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurmuş olduğu partideyim.
Oradaki altı okun bütün vasıflarına haiz bir insanım. Milli hassasiyeti olan bir insanın bu coğrafyayı yönetmesinde fayda vardır" dedi.
Deprem sonrası insanları ziyaret etmediğine dair eleştirilere yanıt veren Savaş, kriz koordinasyon merkezinde olup bütün yardımları organize etmenin daha önemli olduğunu söyledi.
Yardımları koordine etmek için organizasyonun başında bulunması gerektiğini ve o kadar acının içerisinde reklam yapacak halleri olmadığını ifade etti.
Hatay'ın yeniden planlanması konusunda üniversite ve sivil toplum örgütleriyle çalıştıklarını belirten Savaş, "Hatay'ı tekrar daha güçlü bir şehir haline getirebilmek için çalışıyoruz.
Bakanlığımızla da iletişimimizin şimdiki gibi ileride de sağlıklı olmasını istiyorum. Biz şunu unutmayalım: Biz sadece daha iyisi için rakibiz, düşman değiliz." şeklinde konuştu.
2013 yılından itibaren yapılan düzenleme ile meslek odalarının denetim yapmaktan çıkarıldığını vurgulayan Savaş, bu işin tecrübeli teknik kişiler tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Hükümetin çıkardığı imar affı ile Hatay'da 205 bin binanın imar affına dahil edilmesinin yıkımları büyük oranda arttırdığının tespit edildiğini anlatan Savaş, artık bu tür uygulamalar yapılmaması gerektiğinin altını çizdi.
Başkan Savaş, 2013 yılında kentsel dönüşüm projeleri geliştirdiklerini ve riskli alanlar hakkında çalışmalar yaptıklarını ancak bakanlıklar tarafından yazışmalarına cevap verilmediğini de hatırlattı.
Yorum Yazın