Ergenlerde yalnızlık duygusu, sosyal medya, aile ilişkileri ve okul ortamı gibi birçok faktörden etkileniyor. Uzman Psikolog Duru Erdem'in açıklamalarıyla, bu süreci anlamak ve başa çıkma yollarını öğrenmek mümkün.
Uzman Psikolog Duru Erdem, ergenlik döneminde artan yalnızlık duygusu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Erdem'e göre bu dönem, bireylerin kimlik arayışında oldukları ve sosyal bağlara ihtiyaç duydukları kritik bir süreç. Ancak pek çok genç, sosyal çevrelerine rağmen derin bir yalnızlık hissi yaşıyor.
Ergenlikte yaşanan yalnızlık, yalnız olmaktan çok daha fazlasını ifade ediyor.
Sosyal bağların eksikliği, gençlerin kendilerini izole ve anlaşılmamış hissetmelerine neden olabiliyor.
Psikolog Duru Erdem, “Yalnızlık, sosyal çevrede var olunsa bile bireyin bağ kuramama durumudur” diyerek bu hissin derinliğine dikkat çekti.
Ergenlerin hayatında büyük yer kaplayan sosyal medya, yüz yüze iletişimi azaltarak yalnızlık hissini artırabiliyor.
Sosyal medyada aktif olmak, gerçek sosyal tatmini sağlamıyor.
Aynı şekilde, aile içindeki iletişim eksiklikleri, çatışmalar ve duygusal uzaklık da ergenlerde yalnızlığı tetikleyen başlıca faktörler arasında yer alıyor.
Ergenlik döneminde arkadaşlık ilişkileri çok önemlidir. Ancak bu ilişkilerde yaşanan çatışmalar, gençlerin sosyal çevrelerine olan güvenlerini sarsabilir.
Erdem, “Güvensizlik, ergenin kendisini dışlanmış ya da değersiz hissetmesine yol açabilir” diyerek sosyal bağların önemine vurgu yaptı.
Yalnızlık, depresyon, anksiyete ve özsaygı problemleri gibi pek çok ruhsal sorunu beraberinde getirebilir.
Ergenler bu duygularla başa çıkmakta zorlandıklarında, kendilerini değersiz ve mutsuz hissedebilirler. Bu durum zamanla ruh sağlığını ciddi şekilde etkileyebilir.
Aile içindeki açık, anlayışlı ve destekleyici iletişim, ergenin yalnızlıkla baş etmesinde büyük önem taşıyor.
Ebeveynlerin çocuklarıyla empati kurarak duygusal bağ geliştirmeleri, gençlerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlıyor.
Okul dönemi, sosyal ilişkilerin kurulması için elverişli bir ortam sunar. Özellikle sosyal aktivitelere katılım, arkadaşlıkların gelişmesine katkı sağlar.
Ancak yaz tatili gibi uzun dönemlerde, sosyal çevreden uzak kalmak yalnızlık hissini artırabilir.
Ergenlerin yalnızlıkla baş edebilmeleri için sosyal becerilerini geliştirmeleri, yeni arkadaşlıklar kurmaları ve hobiler edinmeleri öneriliyor.
Yaz tatili boyunca sürdürülecek aktiviteler, ruh sağlığı açısından olumlu etkiler yaratabilir.
Psikolog Erdem, yalnızlığın her zaman olumsuz bir durum olmadığını da belirtiyor. “Ergenler yalnız kaldıklarında kendilerini daha iyi tanıma fırsatı bulabilirler” diyen Erdem, bu sürecin kimlik gelişimi ve duygusal zekâ açısından destekleyici olabileceğini vurguladı.
Yalnızlıkla ilgili toplumsal önyargılar, ergenlerin bu duyguyla başa çıkmasını zorlaştırabiliyor.
Bu nedenle toplumsal farkındalık çalışmaları ve destekleyici yaklaşımlar geliştirmek büyük önem taşıyor.
Ebeveynlerin, çocuklarının duygularını anlamaya çalışmaları ve onları yargılamadan dinlemeleri, sağlıklı bir iletişimin temelini oluşturur.
Yaz döneminde çocukları sosyal etkinliklere ve yeni hobilere yönlendirmek, yalnızlıkla başa çıkmalarına yardımcı olabilir.
Yorum Yazın