ARTVİN’DE BARAJ SULARI NEDENİYLE TAŞINAN YENİ İLÇEDE VATANDAŞLARA EV VAR, AHIRLARA YER YOK. SULARIN YÜKSELMESİYLE AHIRLARI SULAR ALTINDA KALACAK OLAN BESİCİLER, HAYVANLARINI SAKLAYACAKLARI YER İSTİYOR.
Artvin’de Çoruh Nehri üzerine inşa edilen Yusufeli Barajı ve Hidroelektrik Santrali’nde (HES) su seviyesinin yükselmesi ile büyük bölümü su altında kalan eski ilçe merkezindeki besicilikle uğraşan vatandaşlar, ahırlarının sular altında kalacak olması nedeniyle taşındıkları yeni ilçe merkezinde hayvanlarını bakabilecekleri bir yer istiyor.
22 Kasım 2022’de su tutmaya başlayan Türkiye’nin en yüksek barajı Yusufeli Barajı’nda su seviyesi yükselmeye devam ediyor. Boşaltılan Yusufeli ilçesinde birçok bina sular altında kalırken, ilçe merkezindeki besiciler bu nedenle kara kara düşünüyor. Yeni yerleşim yerinde büyük ve küçükbaş hayvanların bakımı için henüz bir yer oluşturulmazken, ilçe belediyesi bu mağduriyetin giderilmesi için ilçeden farklı bir alanda besiciler için ahır yapıyor. Bölgede boğacılık ve büyükbaş süt hayvanı için ahır sorunu çözülse de, küçükbaş hayvan besleyenler kendilerine yer talep ediyor.
Küçükbaş hayvancılığın dede mesleği olduğunu ifade eden Yener Özer, ailesinin geçimini besicilikle sağladığını ifade ederek, 250 küçükbaş hayvanı için yer talebinde bulundu. Sular altında kalan eski ilçede yıllardır küçükbaş havyancılık yaptığını belirten Özer, “Yetkililerle görüştük. Bizi köylere yönlendirmeye çalıştılar. Bize yeni yerleşim yerinde ev veriyorlar, köyde ise ahır. Biz her gün 20 kilometre yolu nasıl gidip geleceğiz? Öyle hale geldi ki besicilik yapmaktan vazgeçecek hale geldik. Biz üretim yapmak istiyoruz, ahır istiyoruz, yer istiyoruz. Yeni yerleşim yerinde ahır olmaz, biz onu anlıyoruz. Bize yer göstersinler, biz oraya kendi ahırımızı yaparız" dedi.
Baba Zekeriya Özer ise, “35 yıldır besicilik yaparak 4 katlı ev yaptım ama şu an yeni yerden bir ev hak sahibiyim. Çocuklarım hak sahibi olmadı. 2 oğluma parasıyla daire istiyorum. 4 katlı evimizde bir katında bir oğlum, diğer katında diğer oğlum ve 4. katta da ben oturuyordum. Şimdi üç aile bir evde nasıl oturacak? Bana diyor ki hayvanlarını köye götür. Nasıl götüreyim. Her gün kalkıp köye gidip geleyim mi? Köyde müsait yerim olsa zaten giderim. Dört ay burada saklıyorum, daha sonra yaylaya götürüyorum” ifadelerini kullandı.
Yorum Yazın