BALIKÇI KENAN İSMİYLE TANINAN KENAN BALCI, TÜRKİYE DENİZ CANLILARI MÜZESİ’NİN 50’İNCİ YILINI, ÖĞRENCİLERLE KUTLADI. ÇOCUKLARA DENİZİN ÖĞRETİLMESİNİN ÖNEMİNE VURGU YAPAN BALCI, KUTLAMA SONRASINDA ÖĞRENCİLERE MÜZEYİ GEZDİRDİ, ARDINDAN İSE ZİYARETÇİLERİNE BALIK EKMEK İKRAM ETTİ.
Balıkçı Kenan ismiyle tanınan Kenan Balcı, Türkiye Deniz Canlıları Müzesi’nin 50’inci yılını, öğrencilerle kutladı. Çocuklara denizin öğretilmesinin önemine vurgu yapan Balcı, kutlama sonrasında öğrencilere müzeyi gezdirdi, ardından ise ziyaretçilerine balık ekmek ikram etti.
Beylikdüzü’nde Balıkçı Kenan ismiyle tanınan Kenan Balcı, işletmesi bünyesinde kurduğu Türkiye Deniz Canlıları Müzesi’nin 50’inci yılını kutladı. Denizlerin çocuklara öğretilmesine önem verdiğini belirten Balcı, bu nedenle kutlama etkinliğini öğrencilerle birlikte gerçekleştirdi. Törenin ardından öğrencilere müzeyi gezdiren Balcı, balıkları ve denizin önemini anlatan kısa bir gezi düzenledi. Programın ardından ise öğrencilere özel hazırlanan balık ekmekleri ikram edildi.
Türkiye Deniz Canlıları Müzesi’nin önemini anlatan Balcı, “Müzede 300 ton balık bulunmaktadır. 2 ton ağırlığında köpek balığından, 1 ton 200 kilogramlık orkinos balığına ve 50 gramlık hamsiye kadar her tür balık mevcuttur. Bilim insanları, hocalarımız aradıkları türleri müzemizde buluyor. Çok mutlu oluyorlar, bizde bu durumdan çok mutluyuz. Bu sene 50’inci yılımızı kutladık. İnşallah nice 50 yıllara kavuşacağız. Neden nice 50 yıllara diye sorarsanız çünkü denizlerimiz ve balık çok önemlidir. Denizlerimiz tükenmeyen madenlerimizdir. Denizer ekmeden biçtiğimiz tarlalarımız, bizlere çok şeyler veriyor. Onun için denizlerimize saygıyla, balıklarımıza sevgiyle yaklaşmamız gereklidir” dedi.
Çocuklara denizi ve balığın mutlaka öğretilmesi gerektiğini belirten Balcı, “Çocuklarımıza denizi ve balığı öğretmeliyiz. Ben 60’lı yaşlarımı bitiriyor ve 70 yaşıma yaklaşıyorum. Biz artık yarınlarda yokuz. Çocuklar bizlerin geleceğidir, bu işleri büyütecekler çocuklarımızdır. Mesela ben küçükken babam ve arkadaşları denizin ve toprağın önemini anlatırdı. Bende neden önemli olduğunu düşünür ama anlayamazdım. Çünkü ne deniz suyu içilir, ne de toprak yenilir diye düşünüyordum. Ama belli bir yaşı geçtikten sonra dedim ki ‘Babam çok haklıymış’. Denizlerin ve toprağın neden önemli olduğunu gördüm. Çünkü deniz ve toprak bizlere karşılık beklemeden ürün veriyor. Bu önemi çocuklarımıza öğretmeliyiz” dedi.
Yorum Yazın