Sivas olaylarının 27. yılı

HDP İstanbul Milletvekili Zeynel Özen, "Sivas'ta canlarımızı yakanları da aklayanları da asla affetmeyeceğiz." dedi.

Özen, beraberindeki HDP milletvekilleriyle Meclis'te düzenlendiği basın toplantısında, Sivas olaylarının üzerinden 27 yıl geçtiğini, aradan geçen bunca yıla rağmen Sivas'ta yitirilenlerin acısını unutmadıklarını söyledi.

Beşparmak Dağları'na iki saatte indirme yapan devletin, Sivas olaylarına 8 saatte müdahale etmediğini savunan Özen, "Sivas olaylarının, devletin gözetiminde yapılan bir katliam" olduğunu öne sürdü.

Sivas olaylarının davasının zaman aşımından düştüğünü hatırlatan Özen, sanıkların hak ettikleri cezayı almadığını ileri sürdü.

Sanıkların korunup kollandığını, adaletin yerini bulmasının engellendiğini söyleyen Özen, "Sivas'ta canlarımızı yakanları da aklayanları da asla affetmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu ise Çorum olaylarının, 28 Mayıs'ta başlayıp 10 Temmuz'a kadar sürdüğünü söyledi.

Çorum olaylarının, dönemin MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak'ın öldürülmesinin ardından, Türkiye'nin birçok yerinde ülkücülerin intihar yeminleriyle sokaklara çıkmasıyla başladığını ifade eden Kenanoğlu, "Çorum katliamı aylar sürüyor. Zaman zaman duruluyor, zaman zaman tekrar alevlenerek sürüyor ama bu sistematik bir saldırı üzerinden yürütülüyor." diye konuştu.

Çorum olaylarının, "devletin göz yumduğu hatta birçok yerde organize ettiği bir katliam" olduğunu ileri süren Kenanoğlu, bunun sonucunda 57 insanın farklı zamanlarda yaşamını yitirdiğini dile getirdi.

Kenanoğlu, "İnsanlık tarihine kara leke olarak yazılmış ve insanlık tarihi açısından Çorum katliamı tarihin gördüğü en canice katliam olarak hafızlarda yerini almıştır." dedi.

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de "Madımak ve Çorum katliamının" insanlığa karşı işlenen bir suç olduğunu söyledi.

İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olamayacağını belirten Bülbül, "İnsanlığa karşı suç işleyenler cumhurbaşkanı, başbakan veya herhangi biri tarafından affedilemez. İnsanlığa karşı işlenen suçlara karşı koymak her insanın ahlaki, vicdani, siyasi bir görevidir. Bu bağlamda 2 Temmuz'da Sivas'a gelmek bir görevdir." ifadelerini kullandı.