29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3718
EURO34.9866
ALTIN2325.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Zeytin üretimi

Osmaniye ilindeki üreticiler son yıllarda zeytin üretimine büyük önem vererek, Türkiye’de zeytin ağacı sayısı bakımından önemli noktaya geldi.

Yıllar öncesinde zeytin fidanının yetişmesi ve gelişmesinin uzun yıllar alacağı ve mevsim açısından bölgemizde yetişmesinin zor olacağı düşünülüyordu.

Fazla uzun yıllara gitmeye gerek yok, 12-13 yıldan bu yana bölgemizdeki köylerde zeytin ağaçlarının sayıları her geçen gün artmaya başladı. 20 yıl öncelerinde Osmaniye’de zeytin üretiminin çoğalacağı, zeytin yağı fabrikalarının hizmet vereceğini anlatmaya çalışsak pek az insanı inandırabilirdik.

Bugünlere geldiğimizde Osmaniye’de zeytinyağı fabrikalarının hizmet verdiğini, bununla birlikte zeytin üreticileri yağ yaptırmak için fabrikalara gittiklerinde sabah saatlerine kadar sıra beklediklerini görmekteyiz.

Osmaniye ili olarak Marmara bölgesindeki zeytin ağaçları sayısı ile yarış yapar haldeyiz. Üretim alanında da önemli bir yere gelen Osmaniyeli zeytinin kilosunu kaç liradan alıyor dersiniz.

Osmaniye’deki vatandaşlar geçmiş yıllarda Marmara bölgesindeki illerden gelen zeytini alır, kahvaltılarında tüketirdi. Gemlik zeytini en pahalı ve tadı beğenilendi. Bugünlere geldiğimizde bu bölgeden gelen zeytinler tüketildiği gibi, Osmaniye’de de Gemlik zeytini yetiştirilip sofralara sunuluyor.

Zeytin toplama ve yağ yapma mevsimindeyiz. Bu günlerde cadde ve sokaklarda yeşil zeytinin kilosunun 6 liradan satıldığını görmekteyiz.

Market veya bakkaldan kahvaltılık zeytin almak istediğinizde en ucuz zeytinin kilosunun 20 liradan satıldığına tanık olmaktayız. Hasat yapılıp yeşil halde tüketime sunulan zeytinin kilosu 6 liradan satıldığını düşündüğümüzde ve sofraya gelinceye kadarki aradaki; farkını da hesapladığımız 20 liraya kadar yükseliyor.

Yeşil halde 6 liradan satılan zeytinin sofraya gelinceye kadarki süreçte  14  liralık masraf yapılıp yapılmadığı olayı düşündürüyor insanı.

Zeytinyağının kilosunun ise geçen yıl 13 lira  iken bu yıl 16 liradan satıldığını görmekteyiz.

Üreticinin elinden çıktıktan sonraki süreçte, aracıların elinden geçerek sofraya gelinceye kadar ki yaşananlar dört çarpı dört hesabını yaptırıyor insanlara.

Bizim çocukluk yıllarımızda bölgemizde zeytin bu kadar yetiştirilmediği için başka bölgelerden gelmesi nedeniyle fiyatı bu kadar düşündürmüyordu. Ancak bu günlere geldiğimizde bölgemizde oldukça fazla yetiştirilip tüketime sunulan zeytinin üreticinin elinden çıkmasının ardından marketlere gelinceye kadar aradaki farkı düşünmek gerek.

Zeytin denilince aklıma 1960’lı yıllardaki zeytin yağı üzerine oynanan oyunlar geldi. Zeytin yağının sağlık açısından önemi uzmanlar tarafından her zaman söylenir. Türkiye’deki halkın zeytin yağı kullanması ve sağlık yönünden sıkıntıları az yaşaması emperyalist ülkelerin işlerine  gelmedi.

Zeytin yağı yerine Türk milletine kendi ürettikleri yağları tüketmek amacı ile ülkemizdeki zeytin yağını dolar karşılığı alarak kendi yağlarını ülkemizde tüketime sundular. Bununla da yetinmeyerek; “Zeytin yağlı yiyemem aman!” türküsünü de radyolardan dinletip halkımızın hafızalarında kuşkular oluşturmaya başladılar.

O yıllarda zeytin yağının yararlarını gören uzmanların sözlerine karşı, emperyalist ülkelerdeki sermaye sahipleri halkımızın sofrasına kendi ürettikleri değişik marka yağları yerleştirmeyi başardı.

Bugün bunları daha iyi anlamalı, kendi ürettiğimiz, bahçemizde veya tarlamızdaki ürünlere sahip çıkarak geliştirip tüketmeliyiz. Çünkü, bu halk ne çekti ise emperyalizmin taktığı çelmeler karşısında ‘tökezleme’ dönemi yaşamıştır. En sağlıklı besin, kendi emeğinde ürettiğindir, saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar