29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3275
EURO35.091
ALTIN2311.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yüksek ses!

Yüksek sesle konuşarak karşısındakileri sindirmeye çalışmak ya da kendisini üstün göstermek isteyenlerin bazı olaylar karşısında yanılabilecekleri, planlarının ters gideceğini de düşünmeleri gerekir.

Milletvekili seçimlerini gerilerde bıraktık. Osmaniye’de 4-0 diyenler, 3-1 diyenler, 2-1-1 diyenler, seçim gezileri sırasında ısrarla farklı seçim sonucu olacağını konuşanların şimdi sesleri çıkmaz oldu.

Osmaniye’yi  4 milletvekili TBMM’de temsil edecek. Bunlardan üçü TBMM’ne yabancı değil. Dördüncüsü de görevi ve siyasetle uğraşması nedeniyle Meclis’e yasancı sayılmayacak bilgiye sahip.

Bundan sonrasına bakmak gerekiyor. Osmaniye’yi ne kadar temsil edecekler, sorunlarının ne kadarını Meclis gündemine taşıyacaklar.

Şimdi yeni Hükümet kurulması konuşuluyor. Tahminler yürütülüyor. Ak Parti’nin Hükümet ortağı üzerinde siyasi tahminler yapılıyor. CHP ile olabilir mi? MHP yanaşır mı? HDP olaya sıcak bakar mı?

CHP, MHP ve HDP ortaklığında bir ortak Hükümet kurulabilir mi? Bu olasılıklar konuşulmaya başlandı. Bir de erken seçimden sözediliyor. Bir Genel seçimin maliyetini de düşünmek gerekiyor. Diyelim erken seçim oldu, bugünkü sonuçların üzerinden nelerin değişip değişmeyeceğini de görmek gerekiyor.

Hangi siyasi parti milletvekili sayısını bugünküne göre artırabilir?

Sonuçların neden böyle olduğunu ve bir siyasi partinin tek başına Hükümet kurabilecek sayıya neden ulaşamadığını da düşünmek gerekiyor.

Tek başına Hükümet kurulamamasında halkın tercihlerindeki önemli faktörleri de göz önüne getirmek gerekiyor.

Kim veya kimlerin hangi tür konuşmaları veya sözleri artı veya eksi sonuçları oluşturdu?

Halkın gözü, kulağı, dili, sesi olan basınla hangi siyasiler gereğinden fazla uğraştı, ayrımcılıklar yaptı? Basını iki gruba ayırma düşüncesi nereden ve hangi amaçla doğdu?

Basını halkın sesi olmaktan uzaklaştıran anlayışın asıl amacı neydi? Hakkını arayan işçi, memur, esnaf ve her türlü çalışanın karşısında olan bir grup basın oluşturulmasının altında neler yatıyordu? Halkın çıkarlarını savunan basın neden susturulmak isteniyordu? Bunun karşısında susturulmak istenilen basına sahip çıkılıyor muydu? Halk hakkını dile getirebilecek basın bulabiliyor muydu?

İşsiz gençler işe girebilmek için girdikleri sınavlardan aldıkları puanlara göre mi, yoksa birilerinin selamı, telefonu veya kartları ile mi bilgi sahipleri bile olmadıkları kurumlarda çalıştırılıyorlardı?

Osmaniye’ye bakarsak; CHP’nin bir önceki milletvekili seçimlerine göre oyunu azalttığı görülüyor. 2011 yılındaki seçmen sayısı ile 2015 yılındaki seçmen sayısındaki artışı da göz önüne alarak, CHP Osmaniye’de bir önceki seçime göre 1200 oy eksik aldığını görmekteyiz. Geçtiğimiz seçimde Ak Parti Osmaniye’de birinci parti olurken, bu seçimde MHP’nin birinci parti olduğunu görüyoruz.

HDP’nin ise Türkiye genelinde oylarını artırdığı gibi Osmaniye’de de artırdığını görmekteyiz.

Oy kaybına uğrayan partilerin yetkilileri, elden giden oyların başka partilere gittiğini konuşuyorlar. Neden gittiğini ise akıllarından bile geçirme zahmetinde bulunmuyorlar.

Osmaniye’de basını tanımayarak halkın sesi olabilmesi yönünde katkı göstermeyin CHP, sonuçta gördü ki, geçen seçimde aldığı oyu bile alamadı. Oy kaybedenler; önce başını iki elinin arasına alarak düşünmeliler: “Nerede hata yaptık!”demeliler. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar