02 Mayıs, 2024, Perşembe
DOLAR32.5132
EURO34.8544
ALTIN2421.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yollar yürümekle aşınmıyor

Gide gide yolların aşındığı söylenir, ya da yollar yürümekle aşınmaz gibi sözleri duymuş olmalısınız.

Hangi yolun doğru, hangi yolun kavisli ya da ulaşım yönünden tehlikeler oluşturduğu kişilerin yorumlarına göre değişir.

Yöneticilere göre kendi yaptıkları her zaman doğrudur, kendi siyasi görüşleri her zaman doğrudur, hizmetlerin en iyisini yaparlar.

Muhalefete göre ise iktidarın gittiği yol iyi yol değildir, hatalı işler yapmaktadır, doğru yolu bulması gerekir.

İktidarda olanlar ile muhalefette olanlar arasında sürekli duyduğumuz sözlerden bazılarını sizlerle paylaştım.

Gidişatın doğrusu nasıl olmalı veya doğru yolun hangisi olduğu yönünde yine tartışmalı görüşler ileri sürülür.

Oysa iktidar ile muhalefet arasında doğruyu bulabilme, orta yolu bulabilme gibi ortak bir noktada buluşma olaylarını arar vatandaşlarımız.

Muhalefette elinde yetkisi olanlar bir oturumda  iktidarı çalıştırmamak veya başka amaçlar düşünerek doğru bir hizmet için bile önerge verilmiş olsa karşı çıkılır, hayır oyu verilir.

Geneldeki yönetim, yani hükümetteki oylamalarda iktidar partisinin oyları, yanına alacağı bir iki partinin Milletvekilleri ile yeterli çoğunluğu sağlayabiliyorsa, muhalefetin sözlerine kulak tıkanır ve istedikleri önerge Meclisten geçirilir.

Muhalefetin karşı çıktığı önergeler halka anlatılırken, iktidar gerçekten halktan yana hizmet sunmak için önerge vermişçesine tepkili konuşmalar yapılır.

Bu konuşmayı yapan iktidar partisi sözcüleri, yerel yönetimlerde Başkan kendi partilerinden değilse ve Meclis oturumlarında çoğunluk oylarını da ellerinde tutuyorlarsa bu kez kendi partisinden olmadığı için Başkan’ın önergelerine kabul oyu vermezler.

Bu kez Muhalefet gelişmeleri halka şikayet etmeye çalışır. Oysa ortada bir gerçek vardır, o da halka hizmet noktasında doğru yolu bulmak yerine, muhalif olmak vardır.

Bazı anlarda ise doğrularının çoğunluğuna inandığımız siyasilerin, farklı şekilde başka düşüncelerle oylamada taraf oldukları olaylar halkın kafasını karıştırmaya başlar.

Meclis’de bir Milletvekili için düşürülme kararı oylaması sırasında, eğer muhalif partili ise bazıları işbirliği yaparak kabul yönünde oy kullanırlar. Oysa aynı olayın kendi başlarına gelebileceğini düşünebilme zahmetinde bulunmazlar.

İktidarda olan bir siyasi parti, belli sayıda oy oranı ile Meclis’ten geçmesi zorunlu önerge için oylama günü yaklaştığında çırpınmaya başlar. Muhalefetin de belli sayıda oylarına gereksinim duyan iktidardaki parti, kendisinin her zaman doğru yaptığını vurgulamak istercesine, yeterli çoğunluğu alamadığı zaman muhalefeti halka şikayet etmeye kalkar.

Oysa ülkede yaşayan insanlar. Yani vatandaşlar iktidarı ve muhalefeti ile halkın çıkarları doğrultusunda sağlıklı hizmetler bekler.

Bir ülkede halk, yöneticilerden; sağlıklı yaşam, ekonomik olarak yaşanabilirlik, evlerine ekmek götürebilmek için iş sahibi olmak, kurumlardaki hizmetlerin adil yapılmasını bekler.

Bu olaylarda bile zorlanan iktidarların, başarısızlıklarını başkalarının üzerine atmak yerine, gittikleri yolun ucuna bakarak görmeleri gerekir.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar