24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.5147
EURO34.8064
ALTIN2425.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Yeniden Merhaba

Değerli okurlarımız; 3 Şubat 2015 tarihinde bu sütunlarda sizlere veda mesajı yayınlamıştım.

Köşe yazısını bıraktığımı belirtirken, tamamen bırakamayacağımı vurgulayan küçük bir de sözcükle vurgulamıştım.

Ben biliyordum ki, haksızlık, usulsüzlük veya benzeri olumsuzluklar karşısında daha fazla suskun kalamayacağımı.

İzledim olup bitenler, izledim yerel seçimleri ve ardından Milletvekilliği seçimlerini.

Sizlerde izlediniz, hatta siyasetin içinde olanlar parti bayrakları ile mitinglere, toplantılara giderken, ben sadece seyrettim. Gitmedim siyasilerin mitinglerine, toplantılarına.

Sokakta yürürken insanlar bana soruyorlardı, tahminlerimi bekliyorlardı, telefon açıyorlar sonuçların nasıl olabileceğini öğrenmek istiyorlardı.

Dinledim onları, izledim siyasetin peşinden gidenleri ve oylama sonuçlarını. Sonrasında yönetime gelenlerin uygulamalarını ve yönetim biçimlerini. İçim sızlıyordu bazı gördüklerimden ve uygulamalardan. Dayandım, dayanabildiğim kadar dayandım.

Evlerindeki elektrik faturasının sayacını okuyan görevlinin “sayaç okuma” parası karşısında sesini çıkarmayanları, aniden yapılan elektrik kesintileri karşısında sessiz kalanları izledim ve dinledim.

Avukata gittiklerinde ‘danışma ücreti’ ödeyenlerin, yerel gazetelere küçük bir kayıp ilanı verdiklerinde para vermeme uğruna kendilerini acındırmalarını izledim.

Yaşanan olumsuzluklar karşısında yerel basının haber yapmadığından yakınanların, tek yerel gazeteyi bile para vererek almadıkları halde, meslektaşlarımızı eleştirenleri izledim ve dinledim.

Haklarında eleştiri yapıldığı anlarda, gazete yırtanları, gazeteciyi darp edenleri, telefon açarak küfür edenleri izledim ve duydum.

Basın toplumun aynasıydı oysa, aynaya bakmadan yaşayanların aynasız dolaşarak karşılarındaki aynaya bakma gereksinimi bile duymadan çirkinliklerini gösteren aynaya kızanları, yumruk vuranları izledim, gördüm.

İşleri düştüğünde “güzide basın mensupları” olarak söze başlayanlar, kendi çıkarlarına ters düşüldüğü zaman ötelenen, horlanan ve tanınmayan basın olarak değerlendirdiklerini izledim.

Dün bir seçim daha yaşadık. Dünden önceki gün ile bugünden sonraki günleri düşünerek kaç kişi oyunu kullandı? Ya da yarınlar için mi sandığa gidildi, yoksa bazı siyasi inatlaşma, partileşme veya birilerinin sözlerine göre mi adaylar tercih edildi?

Hangi siyasi partinin adayına oy verdi iseniz verdiniz. Bugünden sonra TBMM’deki yeni oluşumları dün görerek oy verdi iseniz vicdanınız rahat olsun. Ancak, bugünden itibaren dünkü tercihlerinizde yürekleriniz sızlamaya başlamışsa, söylenilenleri algılamak yerine, anında verdiğiniz kararların neticesi olarak görmeli ve kimseyi suçlamamalısınız.

Yarın yeniden buluşmak üzere, Yeni Milletvekillerimizin ülkemiz ve halkımız adına sağlıklı kararlar alması umudu ile, saygılar….

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar